Hala El- Ehmed

İdlib- Mereş merkezli yaşanan iki büyük deprem Türkiye, Kürdistan ve Suriye kentlerinde büyük yıkıma neden oldu. Yüzbinlerce insanı etkileyen depremde Suriye’de binlerce insan hayatını kaybetti. Türk devleti ve HTŞ işgali altındaki İdlib’te depremden zarar gördü. Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nin yardımları ise çeteler tarafından engellendi. Herhangi bir yardım gitmeyen aileler, boş arazi ve yaylalarda yaşama tutunmaya çalışıyor.

‘Tarım arazisinde yaşıyorum’

İdlib'in batısındaki Selqin şehrinde yaşayan 33 yaşındaki Rîm Fetrawî, dışarıda yaşadıklarını belirterek, “Depremden sonra 3 çocuğumla beraber yerde uyuyorum. Evim depremde zarar gördü ve artık içinde yaşayamıyorum. Daha güvenli bir alan bulmadığım ve ekonomik olarak da gücüm olmadığı için tarım arazisi içinde yaşıyorum. Afetten sonra insani yardım almadık. Sadece gıda yardımı yapıldı. Depremden önce de maddi olanaklarım olmadığı için ev kiralayamıyordum. Geçen sene eşimi trafik kazasında kaybettim. Şuan tek başıma kaldım” dedi.

‘Depremde onlarca çocuk ailesini kaybetti’

İdlib'in batısındaki El-Tilûl Köyü sakinlerinden olan 38 yaşındaki Rewşa Xezel El-Safî, de “Depremden sonra eşim ve çocuğumla beraber dağlara sığındık. Asi Nehri'nin taşması nedeniyle köy sular altında kaldı. Gidecek hiçbir yerimiz yok. Bu afetten sonra zor durumda kaldık. Şuana kadar depremzedelere yönelik herhangi bir yardım yapılmadı. Köy halkının çoğu köyden sadece kıyafetleriyle ayrıldı. Bölgede insanların durumu çok kötü. Bu deprem sadece aile ve kadınları kötü etkilemedi. Depremden sonra onlarca çocuk annesiz ve babasız kaldı” şeklinde konuştu. 

‘Nereye gideceğimi bilmiyorum’

Şam kırsal kesiminden ailesi ile göç eden 14 yaşındaki Rexed Abdul Mumin, anne ve babası enkaz altında kaldıktan sonra iki ağabeyi ile İdlib sınırındaki Atma'daki kampına yerleşti. Gözleri yaşla dolan Rexed Abdul Munim, "Nereye gideceğimi bilmiyorum, akrabalarımız burada değil” dedi.