HESNA MIHEMED

Şehba- Türk devletinin 18 Mart 2018'de Efrin bölgesini işgal etmesinden sonra yüzbinlerce insan Şehba'ya göç etti. Şehba Kantonu’nda Çağın Direnişi’nin ikinci aşamasını sürdüren Efrin halkı, şu ana kadar tüm yaşam koşullarına rağmen mücadelesini yürütüyor. Efrinliler, göç ettikleri Şehba’da da Türk devletinin saldırılarına ve Şam Hükümeti’nin ambargo uygulamalarına maruz kalıyor. 2 Aralık 2019'da Türk devletinin Şehba Kantonu'nun Til Rifat ilçesine yönelik saldırılarında Efrinli 8 çocuk hayatını kaybetmişti. Efrin’in Mabetaya ilçesine bağlı Qenter köyünden Nûseybe Ebdo’nun da saldırıda 9 yaşındaki oğlu Îmad Kêfo hayatını kaybederken, Îmad’ın ikizi de ellerinden yaralandı.

‘Geri dönüş için direnişimizi sürdürüyoruz’

Katliamla ilgili konuşan Nûseybe Ebdo, “İşgal saldırıları nedeniyle Efrin'den Şehba’ya göç etmek zorunda kaldık. Efrin’den Şehba'ya yerleştik ve geri dönüş için bugüne kadar direnişimizi sürdürüyoruz. İşgalci Türk devleti her gün Şehba'ya saldırıyor ve halkı bu bölgeden boşaltmak istiyor. Biz Efrin'den göç ettikten bir yıl sonra işgalci Türk devleti vahşi bir saldırı gerçekleştirdi ve çocuğum yaşamını yitirdi. Bazı çocuklarda yaralandı. Îmad'ımın öldüğüne hâlâ inanmıyorum. Çocuklar evin önünde oynuyorlardı, ne günahları vardı ki öldürüldüler?" diye sordu.

‘Îmad'ın ikizi ellerinden yaralandı’

Nûseybe Ebdo, bu ana kadar Îmad'ın anılarıyla yaşadıklarını belirterek şöyle devam etti: "Îmad'ın şehit edildiği günden bu ana kadar hiç unutulmadı, her gün onun anılarıyla yaşıyoruz. Îmad’ın ikizi ellerinden yaralandı. Îmad’ın ölümü psikolojim üzerinde çok büyük etki yarattı. O günden bugüne, ne zaman biri ölse, Îmad'ın hayatını kaybettiği o olayı hatırlıyorum ve biz bunu hiçbir zaman unutmayacağız. Yerlerimizden, bölgelerimizden kovulduk ve yetmedi çocuklarımız elimizden alındı” şeklinde konuştu.

Nûseybe Ebdo, savaşın son bulmasını ve topraklarına dönmek istediklerini ifade ederek, "Anneler olarak en temel isteğimiz, dünyadaki savaşların ve çatışmaların durdurulması ve Efrin'e dönmemizdir. Çocukların öldürüldüğü bir yaşam istemiyoruz” ifadelerinde bulundu.