Çiğdem Kılıçgün Uçar: Bu iktidar gitmeye mecburdur

Yeşil Sol Parti Eşsözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, polis tarafından baskın yapılan HDP Esenyurt İlçe Örgütü’nü ziyaret ederek mücadeleden vazgeçmeyecekleri mesajını verdi.

Haber Merkezi- Yeşiller ve Sol Gelecek Parti (Yeşil Sol Parti) Eşsözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Esenyurt İlçe Örgütü’ne yapılan polis baskını nedeniyle ilçe örgütüne ziyarette bulundu.

Çiğdem Kılıçgün Uçar ve beraberindeki heyet, HDP Esenyurt ilçe yöneticileri tarafından karşılandı. Burada ilk olarak kısa bir açıklama yapan HDP İstanbul İl Eşbaşkanı İlknur Birol, ilçe binasına yapılan baskını iktidarın “kumpaslarının” devamı olarak gördüklerini belirtti.  İlknur Birol, “Bunları başımız dik anlımız ak bertaraf edeceğiz. Faşist rejim ancak direnerek yenilir. Bu zihniyet bertaraf edilmedikçe hiçbir yurttaşın rahat nefes alma şansı olmayacak. Bütün yurttaşlara, toplumsal muhalefete bir görev düşüyor. Bana ne demeden el ele yan yana ve dayanışma içinde olmayı faşist atakların karşısında reddiyeci bir tutum alması gerekiyor” şeklinde konuştu.

 ‘Baskın saldırıların devamı’

Daha sonra konuşan Çiğdem Kılıçgün Uçar, polis baskının hukuksuz olduğunu belirterek baskının tüm halklara yapılan bir saldırı olduğunu ifade etti. Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Biz yeni yüzyılda özelde Kürt halkı olmak üzere genelde demokrasi mücadelesi yürüten herkesin nelerle karşı karşıya geleceğini bilen bir yerden politikalarımızı yürütmeye devam ettik. Seçime girerken yaşadığımız hukuksuzluk gereği HDP ve Yeşil Sol Parti’nin aldığı başarı parlamentoda 3’üncü büyük parti olarak duruyor. Temsiliyeti parlamentoda olan bir siyasi partinin binasına gece yarısı parti yetkililerimize haber vermeden yürütülen bu operasyonun kendisi hem demokratik siyasete hem de Kürt halkının mücadelesine bugüne kadar yürütülen saldırıların devamı niteliğindedir” dedi.

‘Temel sorun Kürtlere yaklaşım’

Çiğdem Kılıçgün Uçar, devletin uzun zamandır demokratik siyaseti hedefine koyduğunu vurguladı ve konuşmasına şöyle devam etti:

“Kürt halkının mücadelesine baksınlar. 40 yıldır devlet eliyle ve iktidarlar eliyle yürütülen bu operasyonlar bitmedi. Ama HDP bileşenleriyle birlikte ittifakları ile birlikte var olmaya büyümeye ve Türkiye siyasetine ad koymaya devam etti. Bu sürecin kendisinin temel olarak Kürt sorunun çözümsüzlüğünde derinleşmeyi ifade eden bir anlayış olduğunun farkındayız. Bundan önceki iktidarların bütün yaklaşımlarını aratır şekilde Kürt sorununa yaklaşım temel sorundur. Bakın Türkiye NATO üyelerinin seçilmesi konusunda bile merkezine aldığı başlık Kürt halkının mücadelesidir. En son İsveç'in NATO üyeliği ile ilgili getirmiş olduğu şey İsveç'te Kürt halkının oradaki demokratik kamuoyu ile yürüttüğü mücadelenin kendisi NATO Genel Sekreteri tarafından provokasyon olarak tarif edildi. Türkiye'nin dış siyasetinin rengi bu. Yine dış siyasette bütün arkadaşlarımız bilir hem Qamişlo hem de Süleymaniye'de Kürt sorununun derinleşmesini beraberinde getiren akılsızlıktan bağımsız ele alamayacağımız suikastlar işleniyor.”

 ‘Bu iktidar da gitmeye mecburdur’

Kürt sorununun çözümsüzlüğünün yanı sıra Türkiye halklarının yaşamış olduğu ekonomik krize de konuşmasında değinen Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Savaşla ekonomik krizin bağını kurmayan iktidarlar nasıl gittiyse bu iktidar da gitmeye mecburdur. Bizim nerede olduğumuzu arayan kolluk güçlerine açık ifade edelim; sokaklardayız, illerimizde, ilçelerimizdeyiz. Aynı zamanda Meclis’teyiz. Sizin yok saydığınız bu siyaset büyümeye devam etti bundan sonra da büyümeye devam edecek. Hem HDP hem Yeşil Sol Parti’nin kendisi Türkiye demokrasi mücadelesini savunan kadınlar, gençler, emekçiler bir şeyi tarif ettiler. Yeni bir Türkiye yeni demokratik bir Türkiye mümkün dediler ve bunun mücadelesini yürütüyoruz” şeklinde konuştu.

‘Vazgeçmedik vazgeçmeyeceğiz’

Çiğdem Kılıçgün Uçar konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı:

“Esenyurt ilçe örgütü burada yaşayan bütün insanların sorunlarına değebilen bir siyaset yürütmeyi başardı. Bedeller de ödedi. Saldırılarla karşı karşıya kaldı ama bir adım geri atmadı. Bütün bu tablonun kendisi bu saldırılara zemin oluşturmuş durumda. Bu iktidar hem HDP’yi hem de Yeşil Sol Parti’yi ve demokratik siyaseti kriminalize hale getirerek kendi politikalarını meşrulaştırmaya çalışıyor. Bugüne kadar buna izin vermedik, bundan sonra buna izin vermeyeceğiz. Hem HDP hem de Yeşil Sol Parti dün olduğu gibi bugün de sokaklarda, alanlarda bütün halkların onurlu mücadelesini taşımaya büyütmeye devam edecek. Vazgeçmedik vazgeçmeyeceğiz, kazanacağız.”