RONÎDA HACÎ

Hesekê - Êzidîler tarihte 74 ferman yaşadı. Şengal'deki son katliam 2014 yılında IŞİD çeteleri tarafından gerçekleştirildi. Çeteler, Êzidîlere vahşice saldırırken, KDP peşmergeleri komutanlarının emriyle Şengal'den çekildi.

Geri çekilmenin ardından çeteler ağır silahlarla Şengal'e girdi. Çeteler 3 binden fazla Êzidî kadını kaçırdı ve bu kadınlar çeteler tarafından pazarlarda satıldı.

Suriye Êzidî Birliği Yönetimi Suad Hiso, yıllar önce Êzidî kadınların yaşadığı zulmü şimdi Suriyeli ve Süveydalı kadınların yaşadığını söyledi.

'Dünün Şengal'i bugünün Suriye sahili ve Süveyda’sıdır'

Osmanlı Devleti tarafından Êzidî halkına karşı birçok katliam gerçekleştirildiğini ifade eden Suad Hiso, "Büyüklerimiz Osmanlı tarafından Êzidî toplumuna karşı çıkarılan fermanlardan hep bahsettiler. 2014’te ise Osmanlı'nın torunları tarafından çıkarılan 74. fermana tanık olduk. IŞİD çeteleri Şengal’e saldırdığında, din adına insanlar öldürdüler. Kadınları kaçırdılar ve evleri yağmaladılar. Bugün aynı zihniyetin, HTŞ adı altında Suriye'deki bileşenlere karşı yaptığını görüyoruz. Suriye ve Süveyda kıyılarında kadınlara tecavüz edildi, kaçırıldı ve Dürzi ve Alevi topluluklarının kutsalları ahlaksız bir şekilde ihlal edildi. Dün IŞİD çeteleri Şengal’de soykırım suçları işledi, bugün Suriye ve Süveyda kıyılarında IŞİD başka ve resmi bir isim altında yeniden canlandırılıyor ve politikaları ile soykırım devam ediyor” dedi.

'Kadını reddeden zihniyet kabul edilemez'

Suad Hiso, kadınların haklarının ve rolünün güvence altına alınmasıyla demokratik bir Suriye'nin inşa edilebileceğini belirterek, "HTŞ'nin izlediği yaklaşım cihatçı ve terörist bir yaklaşımdır. Geçici yönetim hâlâ kadınları kabul etmiyor ve varlıklarını inkar ediyor. Kadınların öncülüğünde başlayan ve bugüne kadar devam eden Rojava Devrimi'nden 14 yıl sonra, kadınların rolünün reddedilmesi kabul edilemez. Bugün ben bir Êzidî kadınım, Suriye'de haklarım olmalı, toplumun tüm kesimlerinin Suriye'de kabul görmesi önemli ve hassas bir nokta” diye belirtti.

'Suriye'nin, Kuzey ve Doğu Suriye modeline ihtiyacı var'

Suad Hiso, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat’ta yaptığı çağrının ardından yaşanan gelişmelere ve “Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne” vurgu yaparak, "Suriye'nin çözümü, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın herkesin kimliğine, haklarına ve diline sahip olacağı barış ve demokratik toplum çağrısının hayata geçirilmesinde yatmaktadır. Kuzey ve Doğu Suriye bir örnektir ve herkes bundan faydalanmalıdır. Kuzey ve Doğu Suriye'nin inşa ettiği ve örgütlendiği model, tüm Suriye için bir model haline gelmelidir” ifadelerini kullandı.

'YPJ, YPG ve HPG insanlık onurunu savundu'

Suad Hiso, YPJ, YPG ve HPG'nin insanlığı koruduğunu belirterek şöyle devam etti: "YPJ, YPG bizim onurumuz ve gücümüzdür. Êzidî halkına karşı katliam emri verildiğinde Peşmerge ve Irak hükümeti geri çekilerek toplumumuzun soykırımına giden yolu açtı. Ancak YPJ, YPG ve HPG bizi korudu, Kürtlerin onurunu korudu. İzledikleri felsefe, halklar arasında herhangi bir fark veya ayrım gözetmiyor. Amaçları insanlığı korumak. Bu yüzden bugün Suriye'de herkesin QSD, YPG ve YPJ'ye seslendiğini görüyoruz. Çünkü artık herkes QSD dışında hiçbir gücün onları koruyamayacağına inanıyor."

'Kendi öz gücümüze güveniyoruz '

Suad Hiso, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Êzidî kimliği yok edilirse, bilin ki Kürt kimliği yok edilmiştir’ sözlerini hatırlatarak, “Bugün Êzidî kadınların öncülüğünde Êzidî toplumu örgütlenmiş, gücünü inşa etmiş ve yaşamın her alanında rol oynamaktadır. Önder Apo son mektubunda Êzidî dininin Mezopotamya’nın en eski dini olduğunu belirtmiştir. Bizler Şengal Özerk Yönetimi’nin tanınmasını istiyoruz, çünkü kimseye güvenmiyoruz, kendi kendimizi yönetir ve koruruz” ifadelerini kullandı.

Suad Hiso, son olarak Êzidîlerin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü sağlamak için mücadele etmesi gerektiğini belirtti.