TJA: Êzidî soykırımının faillerinden hesap sormaya devam edeceğiz
TJA, Êzidî soykırımı ve kadın kırımının tanınmasını isteyerek sorumluların yargılanmaları, kayıp kadın ve kız çocuklarının bulunması için harekete geçilmesi çağrısında bulundu.

Haber Merkezi- Tevgera Jinên Azad (TJA) 3 Ağustos 2014’te Êzidî toplumuna yönelik IŞİD’in gerçekleştirdiği soykırımın 11’nci yıl dönümüne ilişkin, Kürtçe, Türkçe, Arapça ve İngilizce dillerinde yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada Şengal’de Êzidî Kürt halkına yönelik kapsamlı bir soykırım ve kadın kırımının önünün açıldığı, tüm dünyanın sessizliği eşliğinde gerçekleşen saldırılarda binlerce insanın katledildiği 6 binden fazla kadın ve çocuğun kaçırıldığı hatırlatıldı. Açıklamada “Kadınlar köle pazarlarında satıldı, zorla din değiştirmeye zorlandı, sistematik işkence, cinsel şiddet ve esaretle yüz yüze bırakıldı. Aradan geçen 11 yıla rağmen binlerce kadın ve çocuğun akıbeti hâlâ bilinmemektedir. Şengal’e yönelik bu saldırı yalnızca Êzîdî halkının inancına ve kimliğine değil, Ortadoğu’da gelişen kadın özgürlük çizgisine ve halkların eşit, özgür geleceğine dönük kapsamlı bir yok etme planının parçasıydı. Kadın bedeni üzerinden yürütülen bu kırım, toplumsal hafızayı silmeyi ve özgürlük mücadelesini boğmayı hedefliyordu” denildi.
‘Yeniden inşa süreci engellenmektedir’
Saldırılarda Êzidî kadınların diz çökmediğini, hayata kalan kadınların yaşadıkları ağır saldırıya karşı sessiz kalmadığı belirtilen açıklamada, şöyle denildi:
“İsyanlarını örgütlü direnişe dönüştürdüler. Öz savunma güçlerini kurarak Şengal’in savunmasını kadın öncülüğünde inşa ettiler. Kayıpların izini sürdüler, adalet mücadelesinden vazgeçmediler ve Şengal’i kadın özgürlük perspektifiyle yeniden inşa ettiler. Kürt kadın hareketiyle kurulan uluslararası dayanışma sayesinde binlerce kadın esaretten kurtarıldı. Bugün de bu mücadele kararlılıkla sürdürülmektedir. Êzîdî kadınlar yalnızca kendi yaşamlarını değil, halklarının varlığını ve toplumsal iradeyi de savundu. Şengal'de verilen direniş, insanlık onurunu koruma mücadelesidir. Buna rağmen, aradan geçen 11 yıla karşın uluslararası kurumlar ve devletler, failleri yargılamamış, toplu mezarları açmamış ve kayıpları ortaya çıkarmamıştır. Şengal’e yönelik saldırılar hâlâ sürmekte; Êzîdî halkının statüsü tanınmamakta ve yeniden inşa süreci engellenmektedir.”
‘Statü tanınmalı’
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
“Kadın kırımına karşı direniş, yalnızca bir halkın değil, tüm insanlığın ortak mücadele sorumluluğudur. TJA olarak bir kez daha çağrımızı yineliyoruz: 3 Ağustos, Kadın Kırımı ve Soykırıma Karşı Uluslararası Eylem Günü olarak kabul edilmelidir.
Şengal katliamı, Êzîdî soykırımı ve kadın kırımı olarak tanınmalı, sorumlular uluslararası ceza mekanizmaları önünde yargılanmalıdır. Kayıp Êzîdî kadınlar ve çocuklar için uluslararası bağımsız araştırma ve kurtarma mekanizmaları derhal oluşturulmalıdır. Êzîdî halkının ve özelde Şengal’in statüsünün tanınmasına yönelik adımlar atılmalı, halkın iradesini esas alan siyasi, toplumsal ve kültürel bir statü derhal sağlanmalıdır.
Hesap soracağız
Şengal’de DAİŞ eliyle gerçekleştirilen kadın kırımına karşı geliştirilen direniş, Kürt kadın özgürlük mücadelesiyle birleşerek bugün bölgesel ve uluslararası bir karşı duruşa dönüşmüştür. Êzîdî kadınlar bu çizgiyle buluşarak kendi örgütlü savunmalarını kurmuş, hesap sorma iradesini büyütmüştür. Bu mücadele sadece geçmişin hesabını sormak değil, geleceği özgürlük temelinde kurma iddiasıdır. Kadın kırımına karşı örgütlü direnişi büyütmeye, faillerden ve işbirlikçilerinden hesap sormaya devam edeceğiz.”