Amira’nın Gazze’de kurduğu fırınlar kadınlara nefes oldu
Gazze Şeridi'nde kadınlar, devam eden saldırılar ve maddi zorluklar karşısında hayatta kalmak için mücadele ediyor. Aktivist Amira Hassouna, üç fırın kurarak kadınlara geçim kaynağı sağlıyor ve ücretsiz ekmek dağıtarak kamptaki ailelere destek oluyor.

RAFIF ESLEEM
Gazze – Gazze Şeridi'nde son bir buçuk yıldır devam eden saldırıların ortasında, özellikle ailelerinin geçimini sağlayan kadınlar, ciddi maddi zorluklarla karşı karşıya kalıyor. Bu zor koşullarda yalnız kalan Filistinli kadınlara destek olmak amacıyla aktivist Amira Hassouna bir yardım girişimi başlattı. Amira Hassouna, bölgedeki krizin her geçen gün daha da derinleştiğini, İsrail güçlerinin gıda, un ve diğer temel ihtiyaç maddelerinin girişini engellemesinin, Gazze'deki durumu daha da kötüleştirdiğini vurguladı.
Büyükannesinden öğrendiği mesleği sürdürüyor
Amira Hassouna, Gazze'deki ailesini kaybeden kadın ve çocuklara yardım etmek amacıyla üç fırın kurduğunu ve bu fırınlarda kadınlara günlük geçimlerini sağlayacak şekilde çalışma imkânı sunduğunu belirtti. Amira Hassouna, aynı zamanda kamptaki diğer ailelere ücretsiz ekmek dağıtarak onlara da destek oldu. Amira Hassouna, Gazze Şeridi'ndeki kadınlar için tabun ekmeği fırını veya mahalli fırın olarak bilinen kil fırınlarının kullanımının aslında yeni bir fikir olmadığını, bu geleneğin kadınların büyükannelerinden öğrendikleri bir bilgiye dayandığını vurguladı.
Fırınlar hayat mücadelesinin bir parçası oldu
Amira Hassouni, "Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte biz kadınlar elektrikli ve gazlı fırınları kullanmaya başladık, ama Gazze'ye yapılan saldırılarla birlikte halk olarak yeniden Nakba öncesi döneme geri döndük. Büyükannelerimizin mirasını sahiplenmeye başladık. Şu an kurduğumuz fırınlarda yemek hazırlıyoruz, su ısıtıyoruz ve günlük hayatımızı bu şekilde sürdürüyoruz. Bu fırınlar, bizim için sadece yemek pişirme yeri değil, aynı zamanda hayatta kalma mücadelesi verdiğimiz bir alan haline geldi" diye kaydetti.
‘Un ve odun sıkıntısı yaşıyorlar’
Toplam üç fırın kuran Amira Hassouni, “Özellikle her geçen gün artan yerinden edilmiş insan sayısı göz önüne alındığında, kuşatma altındaki kentte birden fazla kampta hizmet vererek bu fikri daha da geliştirmeyi hayal ediyorum. Ancak un ve odun sıkıntısı devam ederse, kampta bulunan yerinden edilmiş ailelere çeşitli hammaddeler sağlamaları karşılığında onlara sembolik bir ücret ödemek zorunda kalacağız” diye belirtti.
‘Sosyal bağları güçlendirmeye çalıştım’
İsrail saldırılarının sosyal yapıyı parçaladığını dile getiren Amira Hassouni, “Aileler ve haneler sürekli su, yakacak, odun ve yiyecek arayarak hayatta kalmaya çalışıyor. Bu zor dönemde, fırının etrafında bir araya getirdiğimiz onlarca kadınla çeşitli sohbetler yaparak sosyal bağları güçlendirmeye çalıştım. Ancak bu tür girişimlerin yaygınlaşmasıyla, bu bağlar yeniden kurulacaktır. Özellikle de bizi birleştiren ortak bağ, yani yerinden edilmenin getirdiği zorluklar, hepimizi daha da yakınlaştıracak" ifadelerinde bulundu.
‘Filistinli kadınların mücadelesinden güç alıyorum’
Altı çocuk annesi Sabreen Ashour, eşinin ölümünden sonra ailesini geçindirecek başka bir kaynağı olmadığı için fırında çalışmaya başladığını belirtti. Az da olsa bir miktar para biriktirmeyi uman Sabreen Ashour, girişimin sadece kendisine değil, aynı zamanda kamptaki onlarca aileye de yardım ettiğini vurgulayarak, “Kimi kadınlar hamur işi yapıyor, kimisi de ekmek pişiriyor, böylece aileler arasında dayanışma ve yardımlaşma sağlanıyor. Yüksek sıcaklıklarda fırında çalışmak zor ve yorucu. Dumandan etkileniyorum. Bunun sonucunda yanıklar ve bazı cilt hastalıkları da oluşuyor. Ama yine de mümkün olduğunca dikkatli olmaya çalışıyorum. Geleneği yeniden canlandırarak, büyükannemin mirasından ve Filistinli kadının topraklarında varlığını sürdürme çabalarından güç alıyorum" şeklinde konuştu.
Kadınlara çağrı: Birbirimize destek olalım
Yaşadığı zorlukları anlatan üç çocuk annesi Sanaa Abu Issa da, “Üç çocuğum paranın ne olduğunu bile bilmiyor. Bu durum, bir kadının geçimini sağlamak için destek olmadan tek başına hayatta kalmasının ne kadar zor olduğunu bana çok iyi gösterdi” dedi.
Sanaa Abu, konuşmasını şöyle tamamladı: “Dünyanın dört bir yanındaki kadınlar onurlu bir yaşam sürdürüyor, ancak biz Gazzeli kadınlar için durum tam tersi. Bugün Gazze Şeridi'nde, buğday bitlerinin olmadığı bir torba un bile kalmadı ve İsrail güçlerinin gıda girişini engellemesi yüzünden yakacak odun da tükenmek üzere. Filistinli kadınlara sesleniyorum; Birbirimize destek olalım, haksızlıkları ortadan kaldıralım ve yaklaşan kıtlıktan kurtulmak için harekete geçelim."