RANEM AL AHMAD

Tebqa - Kuzey ve Doğu Suriye'de 10 Kasım 2013 tarihinde İç Güvenlik Güçleri-Kadın veya diğer bir adıyla Kadın Asayişi kuruldu. Kadın İç Güvenlik Güçleri, özgür yaşam ve güvenlik ilkesini benimseyen ilk kadın güvenlik gücüdür. Temel olarak sosyal adaletin sağlanması için kurulan asayiş 16 Haziran 2017’de ise Tabqa’da kuruldu. Tebqa’da bulunan İç Güvenlik Güçleri-Kadın yöneticisi Najah Al-Mohammed, kadınların koruma görevlerini üstlenerek dünyaya kadınların gücünün erkeklerinkinden daha az olmadığını ve kadınların her alana katılabileceğini kanıtladığını söyledi.

Kadınlar normları yıktı

Kadınların kendi bölgelerini korumak için büyük bir cesaret gösterdiklerini dile getiren Najah Al-Mohammed, “Kadınların siyasi, askeri ve idari düzeyde bir rolü ve önemi var. Kadınlar büyük fedakarlıklar gösteriyor. Yıllar önce kadınların kendilerini korumaya hakları yoktu. Aksine erkekler bu rolü toplumsal kaygılar için oynadılar, bu da onları olumsuz etkiledi ve kadınların özgürleşmek için elini tutacak hiçbir güç yoktu. Kuzey ve Doğu Suriye Devrimiyle birlikte ataerkil düşüncelerin yerle bir olduğunu gördük. Kadınlar, başta koruma alanı olmak üzere çeşitli alanlarda çalışarak devrim saflarının tüm toplumsal redde rağmen dahil oldular” dedi.

Toplum değişiyor

Kadınların Tebqa bölgesinde karşılaştıkları zorluklara ilişkin konuşan Najah Al-Mohammed, “Aile ve toplum onların katılımını ret ediyordu. Bu en büyük karşılaştıkları sorunlardan biridir. Aile, erkeklerin tekelinde olan bazı alanlarda kadınların çalışmasını itibarına bir tehdit olarak görüyor. Toplum dar bir şekilde düşünüyor, ancak kadın örgütlerinin verdiği eğitim ve çabalar sayesinde, bu durum değişti. Birçok kadın hakkını kabul etmeye başladı” şeklinde konuştu.

Kadınlar her alanda

Najah Al-Mohammed, “Kadınlar, her türlü ihlale karşı hazır olduklarından, kadın çalışmalarına ek olarak, Halk Koruma Birimleri ve kadınlar ile birlikte birçok kampanyaya katılarak bölgenin güvenliğinin korunmasında en büyük rolü oynuyorlar. Bu devrimde sadece güvenlik alanında değil, her alanda kadınların önemli bir rol oynadığını gördük ve görüyoruz. Bu nedenle şiddete ve zulme uğrayan her kadının sessiz kalmaması gerekir. Kendini özgürleştirmeli, kendi gerçeğini ve haklarını bilmeli. Toplumdaki birincil rolünü oynamalıdır” diyerek konuşmasını sonlandırdı.