NAGHAM KARAJEH

Gazze- Kamp Spor Salonu Girişimi, savaş koşullarında birçok zorlukla karşı karşıya kalan kadınların hayatlarını sporla aydınlatan bir umut ışığı olarak ortaya çıktı. Girişimin koordinatörü Sahar Mehdi, ajansımıza çalışmalarını anlattı.

“Devam eden savaş sırasında fiziksel ve psikolojik olarak zor durumda olan, yerinden edilmiş kadınlara nasıl somut bir şeyler sunabileceğimi düşünüyordum” diyerek sözlerine başlayan Sahar Mehdi, “Hayatları yakacak odun aramak, su getirmek ve ailelerinin geçimini sağlamak üzerine kurulu olduğundan, onların en temel ihtiyaçlardan yoksun olduklarını fark ettim. Bu yorucu gidişat onların fiziksel ve psikolojik sağlıklarına gölge düşürüyor. Uzun süre onların hayatlarının bir kısmını geri kazanmalarına yardımcı olacak pratik bir çözümün nasıl bulunabileceğini düşündüm. Derin araştırmalardan sonra sporun bu gerçeği değiştirmenin etkili bir yolu olabileceğini keşfettim ve Kamp Spor Salonu Girişimi’ni başlattım” dedi.

‘Spor iyileşmelerine yardımcı olacak bir araç’

Girişim fikrinin, kadınların savaş nedeniyle biriken büyük baskıların üstesinden gelmelerine yardımcı olacak güvenli bir alana ihtiyaç duymasının bir sonucu olarak ortaya çıktığını kaydeden Sahar Mehdi, özellikle de çoğu spor kulübünün salgın nedeniyle kapatılmasının ardından ortaya çıktığını açıkladı. Sahar Mehdi, “Bu açıdan, karşılaştıkları zorlukların yanı sıra yetersiz beslenme ve sağlık bakımı eksikliği nedeniyle hamile kadınlar ve savaş döneminde doğum yapanlar kategorisine odaklanıldı. Bu kategoriyi seçtik, çünkü çoğu kişi destek ve sağlık hizmeti eksikliği nedeniyle ciddi komplikasyonlardan mustarip olduğundan en çok etkilenenler onlar. Burada spor, onların acılarını dindirecek, fiziksel ve psikolojik sağlıklarını iyileştirmelerine yardımcı olacak bir araç" şeklinde konuştu.

‘Kadınların arınacağı bir alan yaratmak istedik’

Sporla kadınların fiziksel sağlığının ve psikolojik sakinliğinin yeniden sağlanmasının amaçlandığını dile getiren Sahar Mehdi, “İlk aşamada eğitimin mümkün olan en iyi şekilde sağlanması için projemiz yerinden edilmiş kişilerden 30 kadının seçilmesini ve küçük gruplara bölünmesini içeriyordu. Aktiviteleri tasarlarken, fiziksel kondisyon artırıcı sporlarla kardiyo, yoga gibi psikolojik yönü önemseyen sporları birleştirmeye odaklandık. Zorlu koşullar sonucunda biriken negatif enerjinin ortadan kaldırılmasını amaçladık. Sadece egzersiz yapmak değil, kadınların birkaç saatliğine de olsa günlük baskılardan arınabilecekleri bir alan yaratmak istedik” ifadelerinde bulundu.

‘Gerekli desteğin verilmesi gerekiyor’

Her kadının sağlık durumuna uygun günlük tıbbi tavsiyelerin de verildiğini aktaran Sahar Mehdi, sözlerine şöyle devam etti:

“Kadınlara sadece spor sırasında değil, genel olarak günlük yaşamlarında da gerekli desteğin verilmesi gerekiyor. Her kadın besin takviyelerinin yanı sıra 15 özel spor seansını içeren bir programda yer alacak. Bu seanslar sona erdiğinde, sağlık durumlarında bariz bir fark olacak. Katılımcıların sağlık durumlarını iyileştirmeleri ve uzun vadeli sağlıklarını destekleyen organize bir sistemi takip etmeleri açısından yaşamlarını sürdürmeleri gerekiyor.”

‘İyileşme için doğrudan müdahale etmek gerekiyordu’

Sahar Mehdi, hamile kadınların veya savaş sırasında doğum yapanların çifte zorlukla karşılaştıklarını kaydederek, yaşadıkları sıkıntının sadece beslenme ve tıbbi bakım eksikliğiyle sınırlı olmadığını, aynı zamanda fiziksel sarkma gibi doğum sonrası komplikasyonları da kapsadığını söyledi. Sahar Mehdi, "Kamplardaki kadınların enerjisi tamamen tükendi. Kendi başlarının çaresine bakacak zaman ve fırsat kalmadığı için sağlık ve psikolojik sorunlar birikmeye başladı. İyileşme için pratik ve doğrudan müdahale etmek gerekiyordu. Bu girişim aracılığıyla başarmaya çalıştığımız şey de bu" dedi.

‘Tepkiler beklenmedik derecede olumlu oldu’

Girişimin karşılaştığı zorluklara rağmen çalışma ekibinin hedefe ulaşmakta kararlı olduğunun altını çizen Sahar Mehdi, şöyle konuştu:

“Kararlılığımız sayesinde zorlukların üstesinden geliyoruz. Zorlu şartlarda uygun araç ve gereçlerin sağlanmasının başlangıcı kolay değildi. Bazı kadınlar korkuyordu ve katılım isteksizliği vardı. Onları ikna etmek için çalıştık. Sonrasında kadınlar sporun hayatlarını iyileştirmedeki önemini fark ettiler. Psikolojik ve fiziksel durumlarında belirgin bir değişiklik oldu. İlk seanslardan sonra tepkiler beklenmedik derecede olumlu oldu. Kadınlar nihayet günlük hayatın stresinden kurtulabilecekleri, kaybettikleri enerjinin bir kısmını geri kazanabilecekleri bir alana sahip olduklarını hissettiler. Bu girişim yeni bir sürecin başlangıcıdır. Yerinden edilmiş kadınların yaşam kalitesinin iyileştirilmesinde sporun rolünü güçlendiren yeni bir kültür yaratmak bizler içinde önemli.”

‘Daha fazla desteğe ihtiyacımız var’

Sahar Mehdi, konuşmasının sonunda insani yardım kuruluşlarına ve destek veren kurumlara da şu çağrıda bulundu:

"Bu girişim, spora yatırım yapmanın, özellikle yerinden edilmenin getirdiği zor koşullar ışığında, kadınların yaşamlarını iyileştirmede önemli bir etkiye sahip olabileceğini açıkça gösterdi. Bu girişimin kapsamını genişletmek için daha fazla desteğe ihtiyacımız var. Buradaki fikir, bunu kamplardaki daha fazla kadına sunmaktır. Spor bir lüks değil, insani çabalara entegre edilmesi gereken temel bir ihtiyaçtır. Kamp Spor Salonu Girişimi, en zor koşullarda bile olumlu değişim olasılığının ilham verici bir modelidir ve yerinden edilmiş kadınları güçlendirmek, sağlıklarını ve psikolojik durumlarını iyileştirmek için bir araç olarak kullanan ideal bir girişimdir.”