Cumartesi Anneleri: Haklı mücadelemizden korkuyorlar

Cumartesi Anneleri, 30 Ağustos'ta yaptıkları açıklamaya saldıran polisler hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını açıklayarak, “Bizim haklı mücadelemizden korkuyorlar” diyerek, mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerinin altını çizdi.

İstanbul - Cumartesi Anneleri, kaybettirilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin açığa çıkarılıp yargılanması talebiyle her hafta düzenledikleri eylemlerinin 910’uncu haftasında İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde bir araya geldi. Kayıp yakınları, 30 Ağustos Uluslararası Zorla Kaybedilenler Günü dolayısıyla Küçükçekmece'deki Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı önünde yapılmak istenen eylemde yaşanan polis saldırısına dair açıklama yaptı. Açıklamada, "Ne kayıplarımızdan ne haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz" pankartı asıldı.

 “Amacımız açıklama ve karanfil bırakmaktı”

İHD İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyonu üyesi Maside Ocak, 30 Ağustos'ta mezarlık önünde basın açıklaması yapmak ve ardından mezarlara karanfil bırakmak istediklerine işaret ederek, "Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı’nı seçme nedenimiz, 1995 yılında gözaltında kaybedilen Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç’un işkence izleri taşıyan bedenlerine aylar sonra burada ulaşmış olmamızdı. 90’lı yıllarda İstanbul’da gözaltında kaybedilenlerin tıpkı Hasan ve Rıdvan gibi ‘kimliği meçhul’ kişi olarak Altınşehir’e defnedilmiş olma ihtimalleriydi” diye belirtti.

“Bizleri bir polis ordusu karşıladı!”

Ağır silahlı polislerin TOMA ve gözaltı aracıyla açıklama yaptırmamak için mezarlıkta konuşlandığına dikkati çeken Maside Ocak, “Mezarlık girişine yöneldiğimizde, bizleri bir polis ordusu karşıladı ve ablukaya aldı. Kayıp yakınlarına müdahale eden kolluk güçlerinin başında, daha önce çok sayıda barışçıl gösteri hakkı kullanımı sırasında provokatif tavırları ve görev sınırlarını aşan müdahaleleriyle bilinen İstanbul Güvenlik Şube Müdürü Hanifi Zengin bulunuyordu. Hanifi Zengin, Kaymakamlık tarafından etkinliğimizin yasaklandığını söyledi ve açıklamaya izin vermeyeceklerini belirtti" diye konuştu.

“Dağılma kararına rağmen gözaltına alındık”

Yapılan müzakerenin sonuç vermemesi üzerine açıklamayı başka bir yerde yapmak üzere dağılmaya karar verdiklerini aktaran Maside Ocak, dağılma kararına rağmen Emniyet Müdürü Hanifi Zengin’in keyfi olarak gözaltı kararı verdiğini ifade etti. Ocak, “Dağılması engellenen 14 kişi  ‘Niye dağılmadınız’ suçlamasıyla kelepçelenerek gözaltına alınıp, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube’ye götürüldük” dedi.

“Haklarında suç duyurusunda bulunacağız”

Gözaltına alındıktan 2 saat sonra üst araması için tekrar emniyete götürüldüklerini söyleyen Maside Ocak, “Rutin gözaltı işlemleri yapılarak hiçbir açıklama yapılmadan nezarete konulduk. Bu hukuksuz gözaltı İHD’nin, siyasi partilerin, milletvekillerin girişimleri sonucunda saat 22.00’de son buldu. Tam 10 saat boyunca süren bu hukuksuz gözaltı hiç şüphe yok ki yıldırma ve gözdağı vermeyi amaçlıyordu. Yasal haklarımızı kullanarak haklarında suç duyurusunda bulunacağız. Gözaltında kaybedilenlerin yakınlarını susturmak isteyen iktidara sesleniyoruz; Anayasal hakkını kullananların engellenmesi, gözaltına alınması hukuku ve Anayasa’yı yok saymaktır. Ülkeyi anayasasızlaştırmak suçtur ne kayıplar mücadelesinden ne de haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz” diye belirtti.

“Biz onlardan korkmuyoruz”

Kayıp yakını Hanım Tosun, “Böyle bir şeyi ilk defa gördük. Mezarlığa gittiğimizde ve çok büyük bir düşman ordusuyla karşılaştık. Bizi susturmak istiyorlar ama bizi susturamazlar. Ne Küçükçekmece ne başka kimse bizi susturamaz. Bizim haklı mücadelemizden korkuyorlar. Orada bizim etrafımız kalkanlarla sarmalarını başka bir anlamı yok. Biz onlardan asla kokmuyoruz" ifadelerini kullandı.

“Berfo anaya verdiğiniz sözü yerine getirin”

Cumartesi Annesi Hanife Yıldız, "Ben evladımı devlete kendi elimle teslim ettim ama sahip çıkmadılar ve çocuğumu orada yok ettiler. En doğal ve en insani eylemimize yapılan bu saldırıyı kınıyorum. Demek ki bir annemin evladını kaybetmenin ne olduğunu bilmiyorlar. Şimdi bu ülkeyi yöneten iktidara sesleniyorum; yıllar önce Berfo anaya verdiğiniz sözü yerine getirin. Son zamanlarda  mezarlıklara ilişkin yapılan yasaklamalar insanlık dışıdır. Bu mezarlık yasaklamaları en çok AKP döneminde oldu. Bundan vazgeçin” çağrısında bulundu.

“Cenazelerin kargo ile verilmesi vicdansızlık”

Kayıp yakını Hasan Karakoç ise, son zamanlarda çocuğunu kaybeden ailelere cenazelerin kargo ve torbalarda verilmesini "vicdansızlık" olarak belirtirken, Kayıp yakınlarının avukatı Ahmet Cihan da görevini kötüye kullanan polisler hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını aktardı.