‘Bu savaş her şeyin ötesinde’ diyen Helmiya’dan çağrı
İsrail saldırıları nedeniyle sığındıkları bir odada yaşam mücadelesi veren Helmiya Helles, 40 kişilik ailesini hayatta tutmaya çalışıyor. “Bu savaş her şeyin ötesinde” diyen Helmiya Helles, dünya ülkelerine de “Harekete geçin” çağrısında bulunuyor.
NAGHAM KARAJEH
Gazze – İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik soykırım saldırıları orada yaşayanların hayatlarındaki acıları da ortaya çıkarıyor. Yıkım, ölüm, göç, açlık ve daha birçok nedene yol açan savaşlar, özellikle kadınların ve çocukların yaşamında derin yaralar açıyor. Bu yaralara rağmen topraklarından vazgeçmeyen, çocuklarının geleceği ve halkının özgürlüğü için de yine kadınlar direnişi kuşanıyor.
Bunlardan biri de 70 yaşındaki Helmiya Helles… Duvarları aşınmış, tavanı yağmuru zar zor koruyan dar bir odada 40 kişilik bir aileyle yaşam mücadelesi veren Helmiya Helles, onca kişinin işlerini yönetiyor ve asgari günlük ihtiyaçlarını karşılıyor.
‘Temiz su bile peşinden koştuğumuz ve gerçekleştiremediğimiz haline geldi’
“Biz sadece yerinden edilmiş bir aile değiliz, bizler enkazın ve bilinmezin arasında yürüyen ruhlarız” sözleriyle konuşmasına başlayan Helmiya Helles, “Kadınların ve çocukların sorumluluğunu taşıyorum. Bu kaderi nasıl değiştirebiliriz? Bütün gün tek öğünle hayatta kalmaya çalışıyoruz. Temiz suya erişmek bile peşinde koştuğumuz ve gerçekleştiremediğimiz bir hayal haline geldi. Savaşın başından bu yana her şeyimizi kaybettik. Evler moloz yığınına dönüştü, hayaller uçup gitti, ölülerimizi gömmek bile sahip olmadığımız bir lüks haline geldi. Dünya görüyor yaşadıklarımızı ve sanki insan değilmişiz gibi hiçbir hareket etmiyorlar” diyor.
‘Kadın burada ailenin direğidir’
Filistinli kadınların bu koşullar altında üstlendiği role dikkat çeken Helmiya Helles, "Kadınlar hiçbir insanın kaldıramayacağı zorluklara katlandı. Burada kadın sadece bir anne, bir eş değil, ailenin direğidir. Her gün yemek temininden çocukların korunmasına kadar tüm ailesinin yükünü aynı anda omuzlarında taşıyarak uyanıyorlar. En basit ihtiyaçlara bile, ulaşılması imkansız hale geldiğinde, şafaktan önce kalkan ve en son uyuyan kadınlardır. Bu cehennemin ortasında yaşamı mümkün kılmak için var güçleriyle çabalıyorlar. Çok savaş yaşadık ama bu savaş her şeyin ötesinde… Bombalamalar durmuyor, açlık bedenlerimizi mahvediyor, çocuklar elimizde ölüyor. Hayatta kalıp kalmayacağımız meçhul. Bu hayat da değil, her an tekrarlanan bir ölümdür" sözleriyle yaşadıkları zorlu yaşama dikkat çekiyor.
‘Ailem için tek bir öğün yemek bile sağlayamıyorum’
Yaşadıkları odanın dört duvardan başka bir şey olmadığını kaydeden Helmiya Helles, “Mevsim koşullarına zar zor dayanabiliyoruz. Kendimizi toparlamaya çalışıyoruz, ama burası insana uygun değil. Çocuklar açlıktan ağlıyor, kadınlar kendilerini çaresiz hissediyor ve sahip olduğumuz tek şey kirli su. Artık ölümün beklentisiyle yaşıyoruz. Geçişler kapalı, yardımlar ulaşmıyor, fiyatlar inanılmaz derecede artıyor. Gazze Şeridi'nde yiyecek ve temiz su temini herkesin karşılaştığı günlük bir zorluk haline geldi. Ailem için tek bir öğün yemek bile sağlayamıyorum. Ekmek kırıntısı umurumda değil, ama çocukların ve annelerin gözlerinde açlık görüyorum. Özellikle kuzeyde çocuklarımız kirli sulardan dolayı hastalıklara maruz kalıyor” diye belirtiyor.
Dünya ülkelerinin yaşadıkları karşısında harekete geçmesini isteyen Helmiya Helles, “Bu savaşı durdurun. Biz sadece yaşamak istiyoruz. Çocuklarımız açlıktan ölüyor, kadınlar ölüyor. Zulüm var ve dünya hiçbir şey yapmıyor. Bu manzara onlar için normalleşti, ama bizim için bir cehenneme dönüştü” sözleriyle yardım çağrısında bulunuyor.