‘Siyasi reformlar kadınların eşit temsiliyetini sağlamadan başarıya ulaşamaz’

Lübnan'da yaklaşan parlamento seçimleri etrafındaki tartışmaları değerlendiren Gazeteci Nada Ayoub, yapılan reformların, toplumsal cinsiyete duyarlı bir boyut içermedikçe eksik kalacağını belirtti.

FADİA JUMA

Beyrut- Lübnan'da parlamento seçimleri, 2026 yılı Mayıs ayında yapılması planlanırken, seçim tarihine kadar uygulanacak seçim yasası konusunda tartışmalar devam ediyor. Bazı siyasi gruplar, mevcut orantılı temsil sisteminin değiştirilerek tek bir seçim bölgesi oluşturulmasını ve bunun sonucunda kadın adaylar için kota uygulanmasını öneriyor. Seçim yasası ve kadınların siyasi temsili konusundaki bu tartışmalar, Lübnan'ın demokratikleşme sürecinde önemli bir dönüm noktasını işaret etmektedir. Kadınların eşit temsili, sadece sembolik bir adım değil, aynı zamanda siyasi ve toplumsal adaletin sağlanması için kritik bir gereklilik olarak görülmektedir. Bu bağlamda, kadınların karar alma süreçlerinde aktif ve eşit bir şekilde yer alması, Lübnan'ın gelecekteki siyasi yapısının şekillenmesinde belirleyici olacaktır.

Konuyla ilgili Gazeteci Nada Ayoub, ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.

‘Yeni seçim yasası teklifi müzakere sonucu oluştu’

Yasa tasarısının tanıtımının zamanlaması hakkında konuşan Nada Ayoub, “Bu yasa teklifi, Lübnan’daki rakip siyasi güçler arasındaki müzakerelerin bir sonucu olarak ortaya çıktı ve Taif Anlaşması’nda belirtilen, Taif Anlaşması’nı uygulanmasını savunan siyasi fraksiyonlara yanıt olarak geldi. Bu yasa, Taif Anlaşması'nın her partinin kendi çıkarlarına göre seçim yapabileceği bir içerik sunmadığını vurgulayan bir karşılık olarak öne çıkıyor. Ancak, teklifin gerçek anlamda bir etkisi olmayacağı düşünülmektedir. Çünkü orantılı seçim yasası, dar bir bölgesel söylem yerine, ulusal bir söylemi benimsemeye zorlamakta ve bu durum, Lübnan’ın en büyük bölgelerine sahip olanların bile desteklediği en iyi seçim yasalarından birini oluşturabilir” dedi.

‘Orantılı temsil büyük bir reform adımıdır’

Orantılı temsilin gerçek bir reform adımı olup olmadığına dair değerlendirmelerde bulunan Nada Ayoub, "Prensip olarak, orantılı temsilin getirilmesi, farklı temsillere olanak tanıyan ve büyük partilerin tekelleşmesini engellemeyi amaçlayan bir reform adımıdır. Örneğin, 2022 seçimlerinde kabul edilen orantılı temsil, özellikle 'tercihli oy' sisteminin getirilmesiyle daha adil bir temsil sunmuş olsa da bu sistem ideal değil. Ancak, bu sistemin önceki seçimlerde uygulanan çoğunlukçu sistemlerden daha iyi olduğunu kabul etmemek mümkün değil. Melez bir yasa olmasına rağmen, orantılı temsil ve çoğunlukçu temsili birleştiren bu yeni düzenleme, önceki yasalara göre daha iyidir" diye belirtti.

‘Yasa teklifi tek başına yeterli değil’

Yasa taslağının sunulmasının tek başına yeterli olmadığını belirten Nada Ayoub, "Bu nedenle, parlamento seçimleri yoluyla mevcut aşamada siyasi ve temsili reformlardan bahsetmek mümkün değildir. Ancak, teklif sadece siyasi bir manevra olmaktan çıkar, ciddi bir öneriye dönüşürse ve taslak yasa, ulusal boyut açısından çarpıtılmadan uygulanırsa, bu bir reform adımı olarak değerlendirilebilir. Lübnan'daki yapısal sorunların ele alınmasını ertelemek için pek çok araç mevcuttur. Taif sonrası otoriteler, iktidara gelen tüm siyasi güçlerle birlikte, ciddi bir reformu sürekli olarak erteleme alışkanlığı edindiler. Taif Anlaşması’ndan sonra kazandıkları hakları kaybetmek istemedikleri için aceleyle hareket ediyorlar ve sürekli olarak zorla yönetmeye çalışıyorlar. Sonuç olarak, Lübnan her zaman mezhepsel gerginliklere yol açan dikey bir bölünmeye ve siyasi gerilimlere tanıklık etti" şeklinde konuştu.

‘Yeni bir siyasi sınıf doğuyor’

Nada Ayoub, Lübnan’da yeni bir siyasi sınıfın ortaya çıkışıyla ilgili olarak şunları söyledi:

"Öngörülebilir gelecekte, Lübnan'ın yeni bir siyasi sınıfın doğuşuna tanıklık edeceğini düşünmüyorum. Hükümette yeni yüzler veya güçler görebiliriz, örneğin, 11 temsilci çıkaran ‘Değişim Güçleri’ gibi. Ancak bu yeni güçler, geleneksel siyasi sınıfların payını alacaklar, onlarla iktidarı paylaşacaklar, fakat onları devirmeyecekler veya kendi başlarına yeni bir siyasi sınıf kurmayacaklar. Lübnan'daki her şey, mezhepçiliği pekiştirmek için bir araç haline gelebilir. Adı veya biçimi ne olursa olsun, hiçbir konsey mevcut siyasi güçleri ulusal, mezhepçi olmayan güçlere dönüştüremez. Bunun nedeni, ülkenin doğası, bileşenleri arasındaki hakim kültür ve karşılıklı güvenin, Lübnanlıları birleştirecek ulusal bir kaygının ya da ortak bir amacın olmamasıdır."

‘Orantılı sistem, doğası gereği daha çeşitli temsillere olanak tanır’

Kadınların orantılı sistem altında siyasi hayata katılımını değerlendiren Nada Ayoub, "Orantılı sistem, doğası gereği daha çeşitli temsillere olanak tanır ve adayların mutlaka büyük bir siyasi partiye ait olmaları gerekmez. Bu kural, kadın adaylar için de erkek adaylar için de geçerlidir. Bu nedenle, parlamento seçimlerinde kadın adayların orantılı sistemden yararlanma fırsatları vardır" diye kaydetti.

‘Kadınlar eşit temsiliyet için mücadele etmelidir’

Sivil toplumun, özellikle kadınların ve aktivistlerin bu yasama tartışmalarını etkilemek için atması gereken adımları değerlendiren Nada Ayoub, sözlerine şöyle devam etti:

"Ülkemizdeki kadınlar ne kadar çok çalışırsa çalışsın ve bilimsel, kültürel ve sosyal düzeylerde ellerinden gelen her şeyi yapsalar da toplumdaki etkinliklerini kontrol eden tek kişiler onlar değildir. Biz hala erkekler ve kadınlar hakkında gerici ve basmakalıp düşüncelerle yönetilen bir toplumda yaşıyoruz. Feminist deneyimler ve çeşitli alanlarda yaşanan ilerlemelere rağmen, toplumun genel kültürünün ve siyaset dünyasının, erkekler için yaratıldığı inancına dayalı, basmakalıp rolleri teşvik etmesindendir. Buna karşın, kadınlar haklarını elde etmek, toplumsal yaşamda ve kamusal alanda erkeklerle eşitliği sağlamak için mücadele etmeye devam etmelidir. Bu mücadele, bölgedeki benzer yaklaşımları göz önünde bulundurarak, meseleleri akıllıca sunmayı ve derinlemesine tartışmayı gerektirir. Ayrıca, sorunları küçümsemek ve önemsizleştirmekten kaçınılmalıdır."