Gazzeli siyaset bilimciden İsrail- İran savaşı yorumu: Kritik bir dönüm

İsrail ile İran arasındaki savaşın Gazze’nin geleceğini bir bütün olarak etkilemeyeceğini söyleyen Siyaset Bilimci Dana Haboub, farklı senaryoların varlığına işaret ederek, durumu “Kritik bir dönüm noktası” olarak tanımladı.

RAFIF ESLEEM

Gazze- Gazze, İsrail ile İran arasında tırmanan savaşın gölgesinde daha karmaşık bir duruma sürükleniyor. Bölgedeki değişen güç dengeleri arasında Gazze, dışlanma ile çatışma arasında gidip gelen hassas bir konuma yerleşti.

İsrail-İran savaşının patlak vermesiyle tüm dünyanın gözleri bu ekonomik ve askeri çatışmanın bölgeye yansımalarına çevrildi. Peki, bu savaşın Gazze üzerindeki etkileri ne olacak? Bölgenin kaderi İran ile yapılacak müzakerelere mi bağlanacak? Özellikle İsrail-Filistin müzakere heyetinin birkaç gündür Kahire’de bulunması bu soruları daha da gündeme getiriyor.

‘Savaş ekonomik ve güvenlik yankılarıyla ölçülmeli’

Konuya ilişkin görüştüğümüz Siyaset Bilimci Dana Haboub, İsrail-İran savaşını yeni bir çatışma olarak değil, Ortadoğu’daki çatışma kurallarını yeniden belirleyen kritik bir dönüm noktası olarak değerlendiriyor. Dana Haboub, savaşın etkilerine dair de şu değerlendirmelerde bulunuyor: “İran stratejik olarak zarar gördü ancak Devrim Muhafızları hâlâ Irak, Yemen ve Suriye’de etkili. İsrail ise askerî açıdan üstün çıktı fakat ABD desteğine rağmen bölgesel olarak daha da izole oldu. Körfez ülkeleri ise deniz yollarının tehdit edilmesi nedeniyle tamamen alarmda. Bu savaş sadece füze saldırılarıyla değil, ekonomik ve güvenlik alanındaki yankılarıyla da ölçülmeli.”

Gazze ayrı bir cephe

Dana Haboub’a göre, Gazze’nin kaderi bu savaşın doğrudan sonucu değil ancak tamamen ondan bağımsız da değil. Dana Haboub, bunun nedenini şöyle açıklıyor:

“Çünkü Gazze, İran’ın bölgedeki nüfuzunun yükselişi ve düşüşüyle doğrudan etkileşen karmaşık bir bölgesel denge ağı içinde yer alıyor. Ancak Gazze, herhangi bir gücün tamamen kontrolünde olmayan, kendi şartları, direnişi ve iradesi olan ayrı bir cephe. İran askeri olarak zayıflarsa, İsrail’in Gazze’de hızlı ve kesin bir sonuca gitmesi muhtemel. Eğer İran karşılıklarını artırırsa, Gazze geçici bir siyasi ya da fiili nefes alma şansı bulabilir. Gazze’nin kaderi ise sadece bölgesel savaşla değil, Filistin yönetiminin iç dinamikleri ve uluslararası baskılarla da belirleniyor.”

‘Hamas somut garantiler olmadan ateşkese yanaşmıyor’

“İsrail, kendisini yeniden konumlandırma ve uluslararası imajını düzeltme fırsatı görürse Gazze’de ateşkes yapabilir” diyen Dana Haboub, “Ancak Hamas, insani koridorlar ve temel ihtiyaçların güvence altına alınması gibi somut garantiler olmadan ateşkese yanaşmıyor. ABD ise insani ateşkesi destekleyebilir ancak bunun ABD’nin kontrolünde olması şartıyla. Donald Trump’ın 2020 yılındaki duruşundan farklı olarak şu an geçici bir üstünlük sağlamaya ve İran’a karşı kesin bir sonuç almaya çalışıyor” diye belirtiyor.

Gazze’de durum korkutucu

Birleşmiş Milletler (BM) Gazze’yi yaşanamaz bölge ilan etti. Filistin Sağlık Bakanlığı verilerine göre; 55 bin 700 kişi hayatını kaybetti, 130 bin 100 kişi yaralandı. Sağlık sistemi çökmüş durumda, gıda ve ilaç stokları tamamen tükendi. Evlerin üçte ikisi tamamen yıkılmış ve yaşanamaz durumda. Ölüm sadece enkaz altında değil, dünya sessiz kalırken sınır kapılarının kapalı olmasıyla ve bilinmeyen noktalarda un kamyonlarını bekleyerek de yaşanıyor. Gazze’de kapsamlı bir ateşkes ve gerçek uluslararası garantiler olmadıkça, her gün yeni trajedilere ve bilinmeze açık kalacak.