Hamida al-Tahrawi: Kadınların siyasi alana katılımları desteklenmeli

Gazze’de kadınların siyasete katılımlarının önündeki en büyük engelin erk zihniyet olduğunu belirten siyasi aktivist Hamida al-Tahrawi, “Kadınların karar alma pozisyonlarına erişimini destekleyin” dedi.

NAGHAM KARAJEH

Gazze- Siyasi aktivist Hamida al-Tahrawi, yerel meclis seçimleri ve bu meclislerde kadınların rolü üzerine değerlendirmelerde bulundu. Kadınların yerel meclislerdeki rolünün net olmadığını söyleyen Hamida al-Tahrawi, bunun da toplumsal kültürden kaynaklandığını dile getirdi. Hamida al-Tahrawi, “Kadınların seçimlerde bulunması ve aday olması hoş karşılanmıyor. Klan etkisinden ve yerleşik ataerkil ideolojiden kaynaklanan bu toplumsal kısıtlamalar bazı kadınları aday listesinden çıkarmakta ve bazılarını meclis üyeliğinden istifa etmeye zorlamaktadır” diye belirtti.

‘Kadınlar seçim kampanyalarına katılamıyor’

Aşiret zulmünün kadınların seçim kampanyalarına katılmasını engellediğini ifade eden Hamida al-Tahrawi, “Kadınların seçimlerde fotoğraflarını yayınlamaları, hatta seçim programları kapsamında seçmenlerle diyalogları kısıtlanıyor. Kadınların siyasi çalışmalarını sürdürebilmeleri için destekleyici bir seçim ortamına sahip olmaları gerekiyor. 2017'de Batı Şeria'da yapılan yerel seçimlerde partilerin aday gösterdiği kadın oranı sadece yüzde 10’du. Yerel meclis başkanlığını 6 kadın kazandı ancak yetkililer kadın kotasına uymadı. Kadınlar Filistin Merkez Konseyi tarafından tasfiye edildi” sözlerine yer verdi.

‘Kota sistemi var ancak uygulanmıyor’

Gazze Yerel Yönetimler Bakanlığı istatistiklerine göre, Gazze Şeridi'nde atanmış belediye meclislerinde kadın temsilinin yüzdesinin meclislerin toplam üyelerinin yaklaşık yüzde 18'ine ulaştığını kaydeden Hamida al-Tahrawi, “Han Yunus Belediyesi’nde bu oran yüzde 15'e ulaştı. Batı Şeria'daki seçim listelerinde ise yüzde 18 oldu. 2012'den bu yana 25'ten fazla kadın üye istifa etti. Seçimlerde genel olarak kadın kotası politikası onaylansa da gerçekte bu politikalar uygulanmıyor ve şartlara bağlı kalınmıyor” dedi. 

‘En büyük engel ataerkil zihniyet’

Kadınların siyasi katılımının önündeki en büyük engelin ataerkil zihniyetin olduğunu dile getiren Hamida al-Tahrawi, sözlerine şöyle devam etti: “Belediye seçimlerinde kazanan kadınların yüzdesinde bir düşüş olduğunu görüyoruz. Birçok ülkenin yasaları kadınlara aday olma hakkı tanıyor ancak erk zihniyet kadınların haklarını ihlal ediyor. Seçimlerde aday olan erkeklerin çoğu partizan görüşe göre seçildiler. Siyasi bölünme kadınların düşük katılımının önündeki en büyük engeldir. Filistin’de siyasi bölünmeler kadınların ıstırabını daha da kötüleştirdi çünkü aday olma haklarını kullanmaktan çekildiler.”

‘Sözleşmelere uyulmuyor’

Hamida Al-Tahrawi, Mart 2015'te yapılan ve tüm organlarda kadınların temsil oranının yüzde 30'a çıkarılmasına yönelik karar alınan Merkez Konseyi'nin 27’nci oturumuna atıfta bulunarak, “Aslında onaylanan kanun ve kararlar sahada uygulanmadı ve taraflar kararlara uymadı. Filistin'deki yasalar cinsiyetler arası eşitliği ve kadınlara yerel organlarda belirli kriterlere göre aday olma hakkını tanıyor ancak sorun uygulamada. Devletler tarafından ‘Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’ imzalanırken, çoğu ülkede bu sözleşmeye uyulmadığını görüyoruz” diye belirtti.

Kadınlara mücadele çağrısı

Kadınların siyasete katılmaya motive eden stratejik planların geliştirilmesi gerektiğinin altını çizen Hamida Al-Tahrawi, son olarak şöyle konuştu: “Kadın hakları yasal olarak güvence altına alınıyor ve isteğimiz yasaların yaşamda hayat bulmasıdır. Kadınların siyasi ve kamusal alandaki deneyimlerini ve fedakarlıklarını vurgulayan bir dizi bilinçlendirme çalıştayları hayata geçirilmelidir. Yerel seçimlerde kadınların katılımları sağlanmalı, adalete erişimleri kolaylaştırılmalı, kadınlar için güvenli alanlar oluşturulmalı. Kadın öncüleri erk zihniyete karşı mücadele etmeye, kadınların karar alma pozisyonlarına erişimini desteklemeye yönelik girişimlerin ve kampanyaların yoğunlaştırılması çağrısında bulunuyorum.”