RONÎDA HACÎ

Hesekê - Türk devleti, Kuzey ve Doğu Suriye'ye 19 Kasım'dan bu yana saldırılarını sürdürüyor. Teröre ve IŞİD’e karşı savaşan halklara karşı Türk devleti savaş suçu işliyor ve toplu katliamlar yapıyor. Ayrıca bölgenin altyapısını, bölgedeki hizmet yerlerini de hedef alıyor. ABD ve Rusya gibi garantör güçler bölgede olmasına ve savaşı önleme anlaşmaları yapmalarına rağmen saldırılar tüm dünyanın gözleri önünde gerçekleştiriliyor. Hesekê Meclisi Eşbaşkanı Semer Abdulah, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

‘Saldırıların amacı işgal’

Türk devletinin Suriye’deki kimi bölgeleri işgal ettiğini ifade eden Semer Abdulah, “Türk devleti Suriye’nin diğer bölgelerini de işgal etmeyi amaçlıyor. Demokratik Ulus Projesi’ni yenilgiye uğratmak istiyor. Suriye'de çatışmaların başladığı günden bu yana işgalci Türk devleti, krizi derinleştirmek ve bölgeyi işgal etmek için saldırıyor. İlk olarak DAİŞ çetelerine sınırı açtı. Daha sonra tüm dünya için tehlikeli olan DAİŞ terörü yenilgiye uğradıktan sonra ‘güvenli bölge’ bahanesiyle Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırdı. Aynı zamanda terörü yeniden canlandırmak ve işgal amacını gerçekleştirmek için Hol Kampı’na uçaklarla saldırıyor. Suriye'nin talan edilmesinden ve DAİŞ’in yeniden canlanmasından Türk devleti sorumludur. Bölgenin demografisini değiştirmek ve Demokratik Ulus Projesi’ni yenilgiye uğratmak istiyor” ifadelerini kullandı.

‘Çözüm Özerk Yönetimde’

Şam hükümetinin Türk devletinin tehdit ve saldırılarına karşı tavrına işaret eden Semer Abdulah, “Şam hükümetinin Türkiye'nin tehditlerine karşı takındığı tavır utanç vericidir. Saldırılara ilişkin sadece açıklama yaptı. Ancak pratikte bunun tersini görüyoruz. O ve Rusya kendi çıkarlarına göre hareket etmektedir. Demokratik projeler olmaksızın Türk devletinin çıkarlarına göre Suriye toprakları üzerinden pazarlık yapıyorlar. Devletler, Demokratik Ulus Projesi’ne karşı birlik olmuş ve bu projeyi engellemek için katliamlar gerçekleştirmektedirler. Bugüne kadar Şam hükümetinin herhangi bir çözüm girişiminde bulunduğu görmedik. MSD ve Özerk Yönetim dışında hiçbir güç Kuzey ve Doğu Suriye'de çözüm olmayacaktır” dedi.

‘Halk planların farkında’

Hizmet veren yerlerin hedef alınmasının ekonomik krize yol açtığını aktaran Semer Abdulah, “İşgalci Türk devleti, Hesekê’nin Zirgan ilçesinin güneyindeki Rabiat köyü fırınını bombaladı. Fırın, 20'den fazla köy ve kasabanın ekmek ihtiyacını karşılıyordu. Günlük 2 bin 200 adet ekmek yapıyordu. Aynı zamanda mazot, elektrik ve gaz yerleri de hedef alındı. Ekonomik kriz çıkarmak istiyorlar. Özerk Yönetim'in tüm zorlu şartlar ve saldırılara rağmen ayakta kalabildiğini gördükleri için özellikle Elok suyu kesintisinin ardından Özerk Yönetim'in ihtiyaçlarını karşılayamayacağını halka göstermek için hizmet yerlerine saldırdılar. Halkı bu şekilde göç ettirmek istediler. Ancak Kuzey ve Doğu Suriye'nin tüm bileşenleri, devletlerin plan ve politikalarının farkındadır” şeklinde konuştu.

‘Halka yönelik komplo’

Semer Abdulah son olarak şunları söyledi: “Uluslararası yasalara göre hizmet yerlerinin hedef alınması yasaktır ve savaş suçu olarak ele alınmaktadır. Bu anlamda suç işleyenler cezalandırılıyor. Ancak uluslararası güçler, Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’de işlediği suçlar karşı sessiz kalmaktadır. Bu da bölge halkının iradesine yönelik bir komplonun olduğunu gösteriyor” dedi.