Engel tanımayan Hayat Al-Machfu Fas parlamentosunda bir ilki başardı

Engel tanımayan Hayat Al-Machfu, mücadele ile tüm alanlarda büyük başarılara imza attı. Belediye başkanlığının ardından Fas parlamentosuna da giren Hayat Al-Machfu, kadınlar ve engeli bulunan bireylerin hakları için çalışıyor.

HANAN HARITE

Fas – Dünyanın pek çok ülkesinde engeli bulunan bireylerin yaşadığı sorunlar sık sık gündeme gelirken, yaşamlarının kolaylaştırılması için ise halen birçok ülkede yetersiz düzenlemeler var. Genel olarak bakıldığında engeli bulunan bireylerin en büyük sorunlarının başında ekonomik sıkıntı, bakım problemleri ve psikolojik ruhsal sorunlardır. Bunun yanı sıra ayrımcılık, erişebilirlik, eğitim, istihdam ve sağlık alanlarında da ciddi sıkıntılar ile karşı karşıya kalabiliyorlar. Tüm bunların yanı sıra hem kadın olmak hem de engelli olmak iki kez bu mağduriyetleri yaşamak anlamına geliyor. Ancak bazı engeli bulunan kadınlar var ki büyük bir azim ve mücadele ile hayata tutunuyor ve kendisi gibi engelli bulunan bireylerin hakları için çalışıyor. Hayat Al-Machfu da uzun bir mücadele deneyiminin ardından Fas parlamentosuna giren ilk engeli bulunan kadın olarak tanımlanıyor.

Marakeş Belediye Başkanı oldu

İki yaşında geçirdiği çocuk felci nedeniyle engelli olduğunu kaydeden Hayat Al-Machfu, “Engelimi kendime bir engel olarak görmedim ve kendimi her alanda eğittim. Marakeş’te halk eğitimimi tamamladım. Sonrasında Otantiklik ve Modernlik Partisi (PAM) aracılıyla siyasi hayata adım attığını söyleyen Hayat Al-Machfu, 2009 yılında Marakeş kentindeki yerel seçimlere aday olarak katıldığını aktardı. Seçimlerde halkın oyu ile Marakeş Belediye Başkanı olduğunu kaydeden Hayat Al-Machfu, 2012-2015 yılları arasında bu görevi yürüttüğünü sözlerine ekledi.

Parlamentoda bir ilk yaşandı

Devamında 2016 tarihinde kadın listesinden parlamento seçimlerine girdiğini dile getiren Hayat Al-Machfu, “Burada da parlamentoya girmeyi başardım. Fas parlamentosunda bu bir ilk oldu. Engeli bulanan bir kadın ilk defa Fas’ta parlamentoda yer aldı. Fas Barosu’nun da eski bir üyesiydim. Siyasete girmem uzun bir mücadelenin sonucunda oldu. Hedefim engelli bireylerin ve kadınların haklarını savunmaktı ve öyle de oldu. Bunun yanı sıra dernek çalışmalarına da katıldım. Engelli bireylerin siyasete katılmaya, aday olmaya hakları var. Birçok mecrada yer alabilirler” diye belirtti.

“Toplumda dışlanma yaşıyorlar”

Engeli bulunan bireylerin toplumda dışlanma yaşadıklarını kaydeden Hayat Al-Machfu, konuşmasının devamında şunlara yer verdi: “Özel ihtiyaçları olan insanların karşılaştığı birçok zorluk var. Fas’ın bu anlamda önemli çalışmaları var. Özel ihtiyaçları olan kişilerin haklarına ilişkin uluslararası sözleşmeleri onayladı. İhtiyari Protokol'ün yanı sıra özel ihtiyaçları olan kişileri korumaya yönelik bir yasama yasasını da onayladı. Evet bazı adımlar atılmış olsa da daha fazla çalışılması gereken bir alan.”

“Her alanda yer almak istiyoruz”

Engelli bireyler için kentlerde bazı düzenlemelerin yapılması gerektiğine dikkat çeken Hayat Al-Machfu, “Öte yandan engeli bulunan kadınların siyasi hayata katılımlarının önü açılmalı. Siyasi partiler bu konuda çalışma yürütmelidir. Toplumda bizler de varız ve her alanda yer almak istiyoruz. Bazı siyasi partiler bu konuda geride kalıyor ve engelli bireylerin yaşama katılımları noktasında gerekli özeni göstermiyor. Tüm bunlar aşılmalı ve bizler gibi özel insanların yaşama dahil edilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

“Ataerkil sistem kadını güçsüzleştirmeye çalışıyor”

 Siyaset bilimi araştırmacısı Sharifa Al-Muir ise, Fas'ta kadın hakları konusunda gösterilen çabaların yeni dönemin öncelikleri arasında olduğuna inanıyor. “Kadının toplumdaki statüsünün yükseltilmesi Fas'ta reformun en önemli dayanaklarından biriydi” diyen Sharifa Al-Muir, son seçimlere dikkat çekerek, “Siyasi bazı kayırmacılıklar yapıldı. Kadın temsilinde bazı düşüşler oldu. Ataerkil sistem kadını her alanda güçsüzleştirmeye çalışıyor. Kadınlara karşı büyük bir ayrımcılık var ve eğer özel bireyseniz ve kadınsanız bu iki kez ayrımcılığa uğrayacağınız anlamına geliyor. Bu da kadına yönelik şiddetin başka bir yönünü oluşturuyor” dedi.