DEM Parti’den soyadı ve nüfus kütüğü kanununa dair değişiklik teklifi

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, kadınlara evlenme ve boşanma hallerinde uygulanan soyadı ve nüfus kütüğüne dair kanunlarda değişiklik yapılması için kanun teklifi verdi.

Haber Merkezi- Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkan Vekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, TBMM Başkanlığına “Türk Medeni Kanunu ve Nüfus Hizmetleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi” verdi. Gülistan Kılıç Koçyiğit, teklifin gerekçesinde, her türlü eşitsizliğin ortadan kaldırılmadığını, herkesin dil, din, ırk, siyasal düşünce, cinsiyet kimliği ve cinsel standartların gözetilmeksizin temel insan haklarından ve özgürlüklerden eşit olarak yararlanılması, evrensel bir değer olarak kabul edildiğini hatırlattı.

Gerekçede, insanlar arasında eşitsizliklerin toplumda en çok görülen şekillerden birinin, kadın-erkek arasında eşitsizliğe tekabül eden koşullar olduğunu belirten Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Kadın-erkek arasında eşitsizlik olarak zuhur eden cinsiyet eşitsizliği Türkiye mevzuatında maalesef ki durumları korumaktadır” dedi.

'Soyadı kuralı kadın-erkek eşitliğinin ilk engel'

Türkiye'de kadın-erkek arasında eşitsizliğe yol açan kanun sınıfından birinin de soyadı düzenlemesini hüküm' alan Medeni Kanunu'nun 187'nci maddesine işaret eden Gülistan Kılıç Koçyiğit, açıklamada şunları ifade etti:

“Soyadı, her ne kadar sıkı sıkıya bağlı olan haklardan olup ve zorla değiştirilmesi mümkün olmasa da kadın, evlenmekle veya boşanmakla soyadını değiştirmek zorunda bırakılmaktadır. Yürürlükte olan Medeni Kanun'da soyadı zaten hep bir erkek üzerinden geçmektedir. Bu erkek ya kadının babası ya da eşidir. dolayısıyla kadının soyadı her halükarda ailesinde olan bir erkek üzerinden dağıldı. Her ne kadar soyadının kendisinin toplumsal cinsiyet sorunları sorunlu olduğunu savunsak da bu kurala göre, kadın-erkek ilişkilerinin önünde büyük bir engel olarak durmaktadır. Nitekim Medeni Kanunu'nun 187. Maddesi, soyunma erkeğe dayandığına dair bu yaklaşımı güçlendirdiği için hukuki anlamda da eşitliksizlik yaratmaktadır.”

'AİHM Türkiye aleyhine bozma kararı verdi'

Evli kadının soyadının konusunun 1995 yılında 29865/96 başvuru sayılı Ünal Tekeli-Türkiye davası ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine taşındığını hatırlatan Gülistan Kılıç Koçyiğit, “AİHM, bu davada 16/11/2004 günlü yargısı ile TMK 187. maddenin sınıflandırıldığı tarafı Avrupa İnsan Hakları Sözleşme'ye aykırılık bularak Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine onay verir. Anayasa Mahkemesinin 22/2/2023 tarihli ve E:2022/155; K: 2023/38 sayılı kararıyla, Türk Medeni Kanunu'nun 187. maddesi iptal edilmiş ve iptal kararının Resmî Gazete'de yayımlanmasının dokuz ay sonra imzalanmasına karar verilmiştir. Söz konusu iptal kararı, 28/4/2023 tarihli ve 32174 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanmıştır” diye kaydetti.

'Kütük kuralı için de geçerlidir'

Yine aynı şekilde kadınların nüfus kütüğü, evlilik ile eşinin kütüğüne nakledildiğine vurgu yapan Gülistan Kılıç Koçyiğit, açıklamanın devamında yaşadığını ifade etti:

“Evliliğin sonlandırılması ile tekrar eski kütüğüne nakledilmektedir. Soyadından kaynaklanan cinsiyet ayrımlarını pekişmesi hali, kütük kuralı için de geçerlidir. 10. maddeye göre "Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, anayasa siyasi düşünceler, insanların inançları, din, mezhep ve benzeri parçaların ayrımcılık gözetilmeksizin politikaları önünde yaşadıkları." Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin sağlanmasını sağlamaktan sorumludur.”