İtalya’da anoreksiyaya karşı yasa tasarısı

Dünyadaki tüm anoreksiya vakalarının yüzde 70’ini kadınlar oluşturuyor. İtalya ‘mükemmel vücut’ baskısıyla yaygınlaşan hastalığa karşı yasa tasarısı hazırladı.

Haber Merkezi- Anoreksiya, kilo almaktan aşırı korkma sonucu oluşan yeme bozukluğu anlamına geliyor. Çoğunlukla kadınlarda görülen bu hastalık, aşırı kilo kaybına ve bunun sonucunda vücudun işlevini yitirmesine neden oluyor.

Birey ne kadar zayıf olursa olsun kendini kilolu algıladığından beynin işlevinin bozulduğu bu hastalık aynı zamanda "modern çağ" hastalığı olarak anılıyor.  Anoreksiya genellikle 13-17 yaşlar arasında başlıyor. Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte insanlardaki "mükemmel vücut" merakının artması, anoreksiyanın başlama yaşını son on yılda 9-12 arasına geri çektiğini gösteriyor. Tüm vakaların yüzde 70’ini kadınlar oluşturuyor. Dünya üzerindeki her 200 kadından 1 tanesinin anoreksiya hastası olduğu düşünülüyor. Sosyal medya kullanımı ile hastalığın toplumsal baskılamalarla birlikte daha da arttığına dikkat çekiliyor.

Hastalığa karşı yasa tasarısı

İtalya’da hükümeti ülkede hızla yayınlan bu hastalığa karşı adım attı. Anoreksiya ve blumiya gibi yeme bozukluklarını teşvik etmeyi cezalandıran bir yasa tasarısı hazırladı. Tasarıyla, "aşırı zayıflığa azmettiren" kişilerin 2 yıla kadar hapis ve 60 bin euroya kadar para cezasına çarptırılması öngörülüyor. Mağdurların 14 yaşın altında olduğu vakalarda ise 4 yıl hapis ve 150 bin euroya kadar para cezası verilmesi isteniyor.

Hastalık sapkınlık olarak açıklanmıştı

İtalya hükümeti, Eylül ayındaki genel seçim öncesi kampanyasında seçmenlere "gençlik sapkınlıkları" diye nitelediği bir dizi davranış biçimi, alışkanlık ve bağımlılıkla mücadele vadetmişti. “Sapkınlıklar" arasında obezite, anoreksiya ve blumiya da sayılmış bu açıklama tepki ile karşılanmıştı.

Yeme bozuklukları alanında aktif dernekleri bir araya getiren Fiocchetto Lilla Vakfı Başkanı Mareilla Fasini benzer tasarı girişimlerinin geçmişte de yapıldığını hatırlatırken esas sorunun atlandığını yeterli tedavi olanaklarının olmadığını belirtti.