Söylediği lawjeler hem sabır hem de geçim kaynağı oldu

Alzheimer hastası olmasına rağmen geçimini sağlamak için düğünlerde ve özel günlerde yıllarca seslendirdiği lawjeleri unutmayan 103 yaşındaki Ayşe Üzümcü, anne ve babasının ölümünden sonra kimsesiz kaldığını ardından 3 eşli bir erkekle evlendirildiğini belirterek, “O adam öldükten sonra ben yine aynı şekilde bir başıma kaldım. Her tek kaldığımda lawjelerime sığınıyordum. Onlar benim hem geçim hem de sabır kaynağım oldular” diyor.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Colemêrg –Doğası, manzarası ve tarihi ile özentiden uzak doğal bir yaşamın hâkim olduğu Hakkâri’de eski meslekler yaşatılmaya devam ediliyor. Düğünlerin halen geleneksel tarzda yapıldığı kentte kapı önünde yapılan düğünler iki gün sürüyor. Yüzlerce kişinin buluştuğu düğünlerde kadın ve erkekler yöresel kıyafet giymeyi tercih ederken, çekilen halaylarda izleyenlerde büyük bir hayranlık uyandırıyor. 103 yaşındaki Ayşe Üzüm de anne ve babasını kaybettikten sonra katıldığı düğünlerde seslendirdiği şarkılarla (stran/lawje) hem kendi hem de çocuklarının geçimini sağlayabilmiş.

Unutmadığı tek şey söylediği şarkılar

Yüksekova’ya (Gever) bağlı Suüstü (Şakitan) köyünde yaşayan Ayşe nine, ilerlemiş yaşına rağmen lawjelerini seslendirmeyi sürdürüyor. Kapısının önünde oturarak eski günleri yâd eden ve her gelen misafirine lawjelerini söyleyen Ayşe nine, Alzheimer hastası olmasına rağmen unutmadığı tek şey lawjeleri.

“Tek kaldığımda lawjelerime sığınıyorum”

Çocuk yaşta anne ve babasını kaybeden ve kimsesiz kalan Ayşe nine, “Kimsesiz kaldım ve bana bakacak biri yoktu. Ben de lawje söyleyerek ayakta kaldım, karnımı doyurdum. Bu işi yaptığımda akrabalarım beni 3 eşi olan bir adamla evlendirdiler. O adam öldükten sonra ben yine aynı şekilde bir başıma kaldım. Her tek kaldığımda lawjelerime sığınıyordum. Onlar benim hem geçim hem de sabır kaynağım oldular” diyor.

“Lawjeler beni ve çocuklarımı büyüttü”

O’nu hayata bağlayan şeyin söylediği şarkılar olduğunu ifade eden Ayşe nine, “Eğer lawje söylemeseydim ben yaşayamazdım. Lawje söylemeseydim ne kendime ne de çocuklarıma bakamazdım. Şimdi de kendi kendime söylüyorum. Bazen eski günlerim aklıma geliyor. Ayaklarım tutsaydı yine aynı şeyi yapardım. Düğünlere gidip şarkılar söylerdim. Üç ya da dört şarkıya hem çocuklarımın hem de kendi karnımı doyuruyordum” sözleri ile bir yandan da eski günlerin özlemini çektiğini kaydediyor.