Kürt edebiyatında kadın mücadelesinin izleri

Edebiyat alanında cinsiyetçiliğin kadınların çalışmalarını olumsuz etkilediğini belirten Ayfer Yıldıztan, "Birçok tarihi destanlarda ve kitaplarda kadına kötü rol veren, kadını bir varlık olarak kabul etmeyen birçok yazar var” diye belirtti.

PERVİN AMARA

Qamişlo - Kürt edebiyatının bir geleneği vardır. Edebiyat insanlığın varoluşu ve gelişmesiyle başlamıştır. İnsanlık, yaşamını bu sanat aracılığıyla ifade etmiştir. Toplumun ilk dönemlerinde kadınlara kutsal değerlerin korunması konusunda böyle bir rol düşmüştür. Edebiyatın gelişmesinde de aynı rolü oynamışlardır. Sözlü Kürt edebiyatında kadınların bıraktığı izler, yaşanmışlıklar ve hikâyeler günümüze kadar gelmiştir. Kuzey Doğu Suriye Rojava Üniversitesi'nde Kürt edebiyatı okuyan Ayfer Yıldıztan, Kürt edebiyatında kadının rolünün önemini değerlendirdi.

‘Edebiyat bir kalkan gibidir’

Ayfer Yıldıztan, sözlü edebiyatın, destanların ve hikâyelerin Kürt toplumu üzerindeki etkisine ilişkin, "Edebiyat denilince akla hemen toplum gelir. Edebiyatla toplum arasındaki bağ, et ile tırnak arasındaki bağ gibidir, ikisini ayrı ele almak mümkün değildir. Kürt toplumu için de edebiyat daha anlamlıdır . Edebiyat toplum için varlığı ve kimliği koruyan, toplumu koruyan bir kalkan gibidir. Ehmedê Xanê gibi pek çok ünlü yazar vardır. Kürt edebiyatında pek çok sözlü destan bulunmaktadır” dedi.

‘Edebiyatla büyüyen çocuklar daha toplumsal’

Ayfer Yıldıztan, konuşmasının devamında Kürt edebiyatında kadının rolüne değinerek, "Kadının edebiyattaki rolü iki açıdan anlaşılabilir. Biri sözlü ve yazılı edebiyatta kadına biçilen rol, ikincisi ise kadının edebiyatta kendi üstlendiği rolü, yani kadınların kendilerini nasıl geliştirdikleri ve toplumda nasıl bir rol üstlendikleridir. Kürt kültüründe kadınlar yaşadıkları acıları stranlarıyla dile getirdikleri birçok olay ve deneyim var. Annelerinin hikâyeleriyle büyüyen çocuklar, içinde bulundukları toplumun kültürüne daha bağlı ve toplumsallaşma yönleri daha ileri oluyor" ifadelerinde bulundu.

‘Edebi eserler üretebilmek için güçlü bilgilere sahibi olmak gerekiyor’

Ayfer Yıldıztan ayrıca kadınların edebiyatta karşılaştığı engelleri de şöyle değerlendirdi: "Tüm ilerleme ve gelişmelere rağmen birçok alanda kadınlar toplumlarının algılarından dolayı edebi eser ve faaliyetleri özgürce yürütemiyor. Toplumda kadınlara yönelik oluşturulan algı edebiyat alanındaki kadın yazarların çalışmalarını olumsuz yönde etkilemiştir. Kadınların edebiyat alanında yer almasını engelleyen şey ekonomik, siyasi ve toplumsal sorunlardır. Edebiyat alanında güçlü olabilmek için toplum, tarih, siyaset, coğrafya ve genel olarak tüm bilim dallarıyla ilgili görüş sahibi olunması gerekiyor. Edebi eserler üretebilmek için her konuda çok güçlü bilgilere sahip olmak gerekiyor.”

‘Cinsiyetçilik edebiyat alanına da geçmiştir’

Edebiyat alanında cinsiyetçi yaklaşımların kadınların çalışmalarını olumsuz etkilediğine dikkat çeken Ayfer Yıldıztan, "Aile kurumunun etkisi ve cinsiyetçilik kavramları kadınları okuma yazmadan mahrum bırakıyor. Hayatın her alanına hakim olan cinsiyetçilik edebiyata da geçmiştir. Birçok tarihi destanlarda ve kitaplarda kadına çok kötü rol veren, kadını bir varlık olarak kabul etmeyen pek çok yazar vardır” dedi.

‘Dil insan kültürünün bir parçasıdır’

Ayfer Yıldıztan, edebiyatta Kürt dilinin önemli bir yere sahip olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sonlandırdı: "Kürt edebiyatının bağımsızlığı dilin korunmasına bağlıdır. Birçok Arapça, Türkçe ve Farsça kelime Kürt dilinde  fazlalaşmıştır ve bu Kürt diline olumsuz etki yapmaktadır. Öncelikle Kürt dilinin geliştirilmesi gerekiyor. Teknolojinin gelişmesi anadil üzerinde olumsuz etki yaratıyor. Dil, insan kültürünün bir parçasıdır. Kendi dilini konuşamayan, temelde yüzeysel ve her şeyini kaybetmiş bir toplumdur.”