‘Gazze'nin Atheer’i’ edebi bir roman olmanın yanında direnişe ışık tutuyor

Gazze’de şiddet, yıkımın dışında, sayısız direniş hikayesinin olduğunu söyleyen Yazar Amal Muhammed Abu Saif, savaş sırasında kaleme aldığı "Gazze'nin Atheer’i" romanı ile bu direnişe ışık tutmayı amaçladığını belirtiyor.

NAGHAM KARAJEH

Gazze- Gazze'de devam eden savaş sırasında Filistinli kadınların acılarına ışık tutan "Gazze'nin Atheer’i" romanı, ölüm ve yerinden edilmeyle karşı karşıya kalan kadınların gerçekliğini somutlaştırarak yıkım ve kayıpların ortasında kararlılık ve irade hikayelerini aktarıyor. Filistinli kadınların yaşadığı zorlukları yansıtan roman, kadınların hayatta kalma ve kimliklerini koruma mücadelelerini de belgeler nitelikte.

Filistinli genç kadın Amal Muhammed Abu Saif, "Gazze'nin Atheer’i" adlı romanını sadece edebi bir eser olarak yayınlamadı. Bu roman aynı zamanda Filistinli kadınların savaş ateşi altında yaşadığı acılarla dolu bir dünyaya açılan bir pencere. Kayıplara, yerinden edilmelere defalarca tanık olan kadın ve çocukların hayatlarını yansıtıyor. Romanın kahramanı Atheer, esasında Filistinli kadınları temsil ediyor.

Evleri İsrail tarafından bombalanan, kız kardeşini kaybeden ve kendisi enkazın altından sağ yaralı olarak kurtulan Atheer’in hikayesi ve romanda ilerledikçe tanıştığımız onlarca kadın karakter acılarla birlikte, toprağını terk etmemek için direnişi de bize anlatıyor. Umut etmenin, bir enkazdan nasıl yaşam doğacağını anlatan bir roman. Romanda ayrıca Nuseyrat Kampın’da büyüyen yazarın hayatından da kesitler yer alıyor. Yazar da romanın kahramanı Atheer gibi savaşın ve yerinden edilmenin ne demek olduğunu çok iyi biliyor.

Kültürel dokuya da dikkat çekiliyor

Amal Muhammed Abu Saif, “Atheer sadece kurgusal bir karakter değil, her gün çeşitli acılarla karşı karşıya kalan bir kadının sembolü. Romandaki kadınlar, acı denizinde hayatta kalmanın tek yolunun iradelerini güçlü tutmak olduğunu biliyorlar. Fiziksel ve psikolojik bir güç sergiliyorlar” sözleri ile romanını anlatıyor. Roman, yaşanan acıların ayrıntılarının ötesine geçerek, Filistin kimliğini gözler önüne seriyor. İsrail, yalnızca Filistinlilerin yaşamlarını değil aynı zamanda kültürlerini, tarihlerini ve miraslarını da hedef aldığından roman bu kültürel dokuya da dikkat çekiyor.

‘Yıkımın yanında direnişle dolu insan hikayeleri var’

Yazar, edebiyatın yaşananları belgelemek, ileriye dönük ışık tutmak açısından önemli olduğunu düşünüyor. Filistinlilerin yaşadıklarının ve dayanışma çağrılarının her kesime ulaşması açısından da katkı sunacağını umuyor. Amal Muhammed Abu Saif, Atheer’in hikayesinde tüm Filistinli kadınların sesi olmayı amaçladığını dillendiriyor ve ekliyor: “Gazze’de sadece şiddet, yıkım yok. Acı bir o kadar da direnişle dolu insan hikayeleri var.”