Yemenli insan hakları aktivistleri korunmuyor

Yemen’de insani kriz, iç savaş ve parçalanma kendisiyle birlikte toplumsal şiddeti de körüklerken, insan hakları alanında çalışan kadınlar da şiddetten payını alıyor. Hayat Al Rahbi de tüm engellere rağmen hak savunuculuğunu yapıyor.

NOOR SURAIB

Yemen – İnsan hakları ihlallerini gözlemlemek ve ortaya çıkarmak için Yemen’de uzun yıllardır mücadele yürüten Hayat Al Rahbi, aktivistlerin kendisi gibi hedef alındığını ve meydana gelen ihlallerin belgelenmemesi için engellendiğini aktarıyor. Yemenlilere yönelik ihlalleri ortaya çıkarma alanında çalışan Hayat Al-Rahbi, "İnsan Hakları Bakanlığı'nda koordinatör olarak çalışmam bile kabul edilmiyor” diyor. Hayat Al-Rahbi, Yemen iç savaşının henüz sona erdiği 2015 yılında Yemen’e bağlı Lahj Valiliği’nde insan hakları alanında göreve başladığını, savaş kurbanları ve yaşanan hak ihlallerine dair faaliyetler yürüttüğünü kaydetti. 

İhlaller üzerine çalışma yürütüyor

Çalışmaları hakkında bilgi veren Hayat Al-Rahbi, “Faaliyetim, ister keyfi tutuklamalar, isterse marjinal gruplara karşı işlenen suçlar olsun, hatta hükümetin gerçek rolünün ve herkesi koruyan ve onların haklarını koruyan yasalarının yokluğunda kadınlara yönelik ihlaller olsun, sivillere yönelik çeşitli ihlalleri takip etmeye doğru devam etti. Ayrıca Lahj Valiliği’nde hükümetin İnsan Hakları Bakanlığı'nda resmi koordinatör olarak çalışıyorum.”

“Kabile yasaları kullanılıyor”

Lahj’da insan hakları ihlallerinin belgelenmesinin ve takibinin çok zor olduğunu aktaran aktivist Hayat Al Rahbi, “Lahj doğası gereği kırsal olmasından kaynaklı özellikle kadınları etkileyen insan hakları ihlallerinde mağdurlara yardım etmek şöyle dursun yasaların uygulanmasının zor olduğu bir yer. Çünkü burada yasalar yerine kabile yasaları kullanılıyor” ifadelerinde bulundu.

Miras hakkından mahrumiyet

Hayat Al Rahbi, “Özellikle kadınların ve kız çocuklarının acılarının başında mirastan mahrumiyet geliyor. Çünkü kız çocuklarına miras hakkı diye bir şey söz konusu değil” diyerek bunun kendisiyle birlikte ekonomik anlamda bağımsızlığın önündeki büyük engel oluşturduğunu aktardı. Yemen’in genelinde aslında kadınların miras hakkından yoksunluğunun yaygın bir şekilde sürdürüldüğünü kaydeden Hayat Al Rahbi, bunu “felaket” olarak tanımlarken, yaygınlığının da ülke genelinde söz konusu olduğunu, Lahj’da ise tartışılmasının dahi imkansız olduğunu söyledi.

Kadın katliamları resmi yansımıyor

Kadın katliamlarının vilayette “namus” adı altında işlendiğini ve işlenen katliamların resmi rakamlara dahi yansıtılamadığına dikkat çeken Hayat Al-Rahbi, “Kadın öldürme olayları yüksektir. Sık tekrarlanan cinayetler çoğu zaman namus şemsiyesi altında işleniyor ve Yemen hukuku da konu karşısında çaresiz kalıyor” sözlerine yer verdi.

Reşit olmayan evlilikler artıyor!

Ülkede uzun yıllar süren savaş ve iç savaşın kendisiyle büyük bir yozlaşma ve çürümeyi getirdiğini söyleyen Hayat Al-Rahbi, çocuk evlendirmelerin yaygınlığına da dikkat çekerek, “Bu savaş eğer daha da derinleşecek olursa Lahj köylerinde ve ülke genelinde evlendirilen küçüklerin sayısı her geçen gün artacak. Ülkenin yapısı değişecek. Reşit olmayan çocukların evlendirilmesinin önüne acilen geçilmeli.

Kız çocuklarının eğitimden yoksun bırakılması, kırsal kesimde kötüleşen ekonomik koşullar nedeniyle açık ve yaygın bir ihlal olarak karşımıza çıkıyor. İhlaller silsilesi olarak birbirini takip ederek geliyor. Toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve savaş nedeniyle arttığı için sona ermeyeceği ortada” dedi.

Korunma talepleri karşılıksız kalıyor

Hayat Al-Rahbi, karşılaştığı zorluklarla ilgili olarak ta şunları söyledi: "Savaşın devam ettiği koşullarda kadın savunuculuğu, hak savunuculuğu yapmak ne kadar tehlikeli ortada ve biliniyor. Ben ve benim gibi insan hakları savunuculuğu yapanlar korunmuyor. Mağdurları korumaya çalışırken çok defa failler tarafından tehdit edildik, ediliyoruz. Bu bazen davalarla yapılıyor, erkeklerle ya da telefonla yapılıyor. İnsan haklarını önleme alanında çalışıyorum fakat ben bile şiddetten korunamıyorum. Teknik anlamda koruma talep ettiğimizde de kabul edilmiyor.”

Aktivistlere baskılar çok yönlü

“2018 yılında bir müdürlükte bir güvenlik şefi tarafından tehdit edildim, yıldırılmak istendim, hakkımda keyfi ihlaller yapıldı ve hakkında ceza soruşturması başlatıldı, gözaltına alındım” diyen Hayat Al-Rahbi, maruz kaldıkları hak ihlallerinin sadece toplumdan değil şiddeti önlemenin görevi olduğu güvenlik ve yargı kurumlarında da geldiğine dikkat çekti. Lahj’de insan hakları alanında seslerini duyurmak isteyenlerle ortak bir ağ kurmak istediklerini ancak insan hakları savunucularının buna korku ve kaygılardan ötürü yanaşmak istemediğini aktaran Hayat Al Rahbi, aynı şekilde vilayet bünyesindeki resmi kuruluşlarla da bu koordinasyonu oluşturmak istediklerini ve bunun zorunlu olmasına rağmen kuruluşların buna yanaşmadığını dile getirdi.

Engellere meydan okuyor

İnatçı bir insan hakları savunucusu olduğunu söyleyen Hayat Al Rahbi, “Tüm bu zorluklar, çalışmalarımı sürdürmeme engel olmadı, olmayacak. İhtiyaç sahiplerine her şeye rağmen ulaşmaya devam edeceğim. İhlale maruz kalan herkesi savunmaktan çekinmeyeceğim” sözleri ile bu alandaki çalışma kararlığını sürdüreceğinin altını çizdi. Hayat Al-Rahbi konuşmasının sonunu ise, "Kadınlar için barış ve güvenlik konusunda 1325 sayılı kararı hayata geçirmeyi umuyorum. Tüm Yemenli kadınları da sosyal, siyasal ve yasal anlamda haklarını elde etmek için mücadeleye ve karar mekanizmalarında yer almak için direnişe çağırıyorum” diyerek noktalıyor.