Mısırlı Nefisa El-Sebax: Yeni yılda mücadelemiz büyüyecek

Mücadelelerinde kararlı bir duruş sergileyen Mısırlı kadınlar, hükümetin isteklerini kabul etmesi için birçok talepte bulunuyor. Ülkede kadınların hareket alanlarının sınırlı olduğunu söyleyen aktivist Nefisa El-Sebax, pandemi sürecine rağmen çalışmalarının son hızda devam edeceğinin mesajını vererek, “Yeni yılda mücadelemizi büyüteceğiz” dedi.

 

ASMAA FATHÎ

Kahire  -  Mısır’da kadınların ekonomik olarak desteklenmesi, şiddete, tacize ve tecavüze karşı faillere caydırıcı cezaların verilmesi, var olan yasaların uygulanması, şiddetin ortadan kaldırılması, kadınların siyasette aktif yer alması, eşit işe eşit ücretin verilmesi gibi kimi taleplerde bulunan kadınlar, her fırsatta sokağa çıkarak seslerini duyuruyor. Geçtiğimiz yıl da kadın sorunları konusunda verilen mücadele Mısır sokaklarında farklı dalgalar yaratırken, bu kapsamda kadına yönelik şiddetin farklı şekilleri konuşuldu. Konuya ilişkin feminist aktivist Nefisa El-Sebax, ajansımızın sorularını yanıtladı.

Mısır hükümeti kadına yönelik şiddetle mücadele için bir kurul kurmaya karar verdi. Bu kararı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Mısır'da yaşananlar, kadınları ekonomik olarak desteklemek, eşitliği sağlamak için bir tür yöntemdir. Ancak bu feminist bir birlik görüşünden uzak bir şekilde gerçekleşiyor. Sorumluluğu bir tarafa veriyor ve diğer tarafı ihmal ediyor. Komitenin görüşü elbette çok önemlidir. Ancak sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yapmadan bunu yapıyor. Yine erişimini kolaylaştırmak için belirli bir mekanizma ve koşullar sağlanmıyor. Karar fikri iyi. Ancak aktifleştirme, mekanizma ve çalışma yöntemi içinde sorun barındırıyor. Kadınların bundan faydalanabilmesi için bunun değişmesi gerekiyor.

Son zamanlarda taciz dahil olmak üzere çok sayıda konu gündeme geldi. Bu konu ile ilgili atılan adımlar sonuç verdi mi?

Tecrübelerimize baktığımızda düzenlenen kampanyalarda yanlışlıklar var. Taciz davalarında failler cezalandırılmadı. Çünkü mağdurlar resmi ve yasal prosedürlerini takip etmediler. Bence yasalara sığınmak önemlidir. Her ne kadar kimi durumlarda yasalar uygulayıcı olmasa da bunun kulak ardı edilmemesi gerekir. Baskılanan kadınları destekleyen yasa yanlarını kullanarak kimi değişimin olmasını sağlayabiliriz. Kimi kampanyalar sonuç vermiş ve başarılı bir şekilde sonuçlanmış. Buna örnek olarak Gazeteciler Sendikasını verebiliriz. Kadın haklarının korunması ve faillere karşı desteklenmesi için yürütülen kampanyalar sonucunda sendika bir kadın komitesinin oluşturulmasına karar verdi. Her ne kadar aktif değilse bile kadın gazetecilerin mücadelesinde bir adımdır. Her dalga sonucu elde edilen kazanımlar ve deneyimler mutlaka var. 

Mısır'daki kadın örgütlerinin performansını nasıl görüyorsunuz?

Güçlü vizyona sahip feminist örgütlerimiz var ama çeşitli sivil toplum örgütleri gibi onlar da çalıştıkları koşullardan dolayı zorluklarla karşılaşıyorlar. Her şeye rağmen güçlü bir vizyona sahip gerçek feminist örgütler var ve bence bunların çoğu hala çalışıyor. Bazılarının sesi düşük olabilir ama sahada çok iyi çalıştıklarını söyleyebiliriz.

Koronavirüs kadına yönelik şiddet konusunu nasıl etkiledi?

Net bir rakam vermem mümkün değil, ancak Mısır’da kadına yönelik şiddetin normal görüldüğünü ve günlük olarak yaşandığını söyleyebilirim. Kadına yönelik şiddeti destekleyen bir kültür var. Korona virüs ekonomiye büyük etki etti. Buda şiddetin artmasına neden oldu.

Sendika olsun kurum olsun idari düzeyde yer alan Mısırlı kadınların durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Uzun bir süredir, işyerinde kadınların ihtiyaçlarının erkeklerden farklı olduğunu söyleyen feminist bakış açısına sahip bir sendikal çalışma yok. Ancak kadınların büyük bir kısmı sendikada kadınların olmasının önemini artık kabul ediyor. Bu haklar için mücadele eden çok büyük bir kadın grubu var.

Mısırlı feministlerin önündeki en büyük engel nedir?

Feminist hareketin karşı karşıya olduğu en büyük sorun popüler kültürün hakim olmasından kaynaklanmaktadır. Sivil toplum örgütleri veya bireysel inisiyatifler üzerinde büyük kısıtlamalar söz konusu. Yürürlükteki yasalara göre herhangi bir adım atan bir kişi cezaevine girebilir. Çünkü bu adım sivil toplum örgütlerinin çalışmalarının bir parçasıdır ve onaylanmamalıdır. Hareket alanımız çok kısıtlı. Sahada çalışabilmemiz için resmi bir kararın olması gerekiyor.

Geçtiğimiz yılı kadınlar için nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hem geçtiğimiz yıl hem de ondan önceki yıllar kadınlar için zorlu geçti. Ancak önemli kazanımlar elde ettiğimizi de söyleyebiliriz. Pandemi önlemleri sırasında feminist veya hak hareketleri alanlarındaki faaliyetler genellikle etkili oldu. Her ne kadar korona nedeniyle çok fazla adımlar atmamış olsak da yeni yılda mücadelemizi büyüteceğimize inanıyorum.