Fatiha Shtato: Kanundaki boşluklar nedeniyle Fas’ta şiddet artıyor

Fas’ta kadına yönelik şiddeti önlemek amacıyla 2018 yılında kanun çıkarıldı, ancak kanundaki boşluklar nedeniyle şiddet önlenmezken, giderek artış gösterdi. Federal Kadın Hakları Meclis üyesi avukat Fatiha Shtato, “Bu kanunu uluslararası hukuka göre değiştirmenin zamanı geldi. Metinler düzeltilmeli ve kadına yönelik ayrımcılık ortadan kaldırılmalı” dedi.

 

HENAN HARIT

Fas – Fas’ta 2018 yılında kadına yönelik şiddetle mücadele için yasa çıkarıldı. Ancak 3 yıldır yasanın uygulanmasına rağmen yaşanan boşluklardan kaynaklı kadına yönelik şiddet olayları devam ediyor. Resmi veriler özellikle ev içi şiddet olmak üzere kadına yönelik şiddet vakalarının yayıldığını doğruluyor. Federal Kadın Hakları Meclisi üyesi avukat Fatiha Shtato, konuya ilişkin ajansımızın sorularının yanıtlayarak, kanunun uygulanması önünde çok engel olduğuna işaret etti. Şiddetle mücadele kanunun çıkarılmasının olumlu bir adım olduğunu belirten Fatiha Shtato, ancak yasada çok boşlukların olduğunu vurguladı.

Kadına yönelik şiddetle mücadele yasasının çıkarılmasının üzerinden 3 yıl geçti. Yasada bir ilerleme oldu mu?

103/13 sayılı kadına yönelik şiddetle mücadele kanunu beraberinde inkar edilemez yeni ihtiyaçlar getirdi. Kadınları şiddetten korumak adına bunu olumlu bir adım olarak görüyoruz. Çünkü kadına yönelik her türlü şiddeti tanımlamak için yeni bir anlayış çerçevesi oluşturmuştur. Yasa ayrıca, kadınların evden çıkarılmasını ve uzaklaşma alan erkeğin eve dönmesi de dahil olmak üzere suç olarak görülmeyen birçok eylemi suç olarak görüyor. Kanun şiddetin sonlanması için kurslar açarak çalışma yürüttü. Ayrıca sivil toplum ile tüm aktörler, kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında görüşmeler yapmaktadır. Diğer yandan Cumhuriyet Başsavcılığı, yaşanan şiddet olayları hakkında bilgilendirme yaptı. Daha önce bunlar yoktu. Ancak 2018 yılında çıkarılan yasa ile birlikte kimi değişimler yaşandı.

Kadına yönelik şiddetle mücadele yasasına rağmen şiddet olgusunda bir azalmanın yaşanmamasının nedeni nedir?

3 yıl önce kanunun uygulamaya geçmesine rağmen Fas’ta kadına yönelik şiddet azalmadı, aksine her geçen gün artıyor. Ne yazık ki, yasada kimi boşlukların olmasından kaynaklı şiddet olaylarında azalma olmuyor. Bu boşluk şiddetin azaltılmasını engelliyor. Belirli önyargıların birikmesi sonucu korku, umut kaybıyla birlikte kendini gösteren psikolojik engeller şiddet içeren suçların bildirilmesinin önüne geçiyor. Tabi duygusal yönü de var. Kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda hassasiyet oluşmuş değil.

Sizce yasa tek başına kadına yönelik şiddeti sınırlayabilir mi? Baskılanan kadına yönelik alınması gereken tedbir ve prosedürler nelerdir?

Kuşkusuz yasa tek başına yeterli değildi. Ayrıca şiddetten kurtulan kadınları korumadaki önemine rağmen yasanın uygulanması sınırlı kalmaktadır. Şiddet mağduru kadınların korunması gerekir. Bizi ilgilendiren 103/13 yasası kapsamında koruma tarafıdır. Biz de önleme, koruma, sınırlandırma ve cezalandırmayı zorunlu kılan bir yasa çıkarmaya çalışıyoruz. Kadının gördüğü zararın düzeltilmesi için psikolojik ve tazminata ihtiyacı var. Şiddeti bir bedelinin olmaması bu olayın tekrarlanmasına neden oluyor. Kadına şiddet uygulayan kişi bir ceza ödeyeceğini bilirse bu ona engel olur.

Peki kadına yönelik şiddet önlemeye yönelik önerileriniz nelerdir?

Kadına yönelik şiddet ile mücadele kanun taslağı, kadına yönelik şiddete her alanda kapsamlı bir yaklaşım temelinde tüm yasalarda değerlendirilmesi gerekir. Fas'ta uluslararası yükümlülüklere sahip olduğu için ve birçok hakkı içinde barındıran 2011 Anayasası olduğu için ulusal diyaloglar olmalıdır. Bu kanunu uluslararası hukuka göre değiştirmenin zamanı geldi. Metinler düzeltilmeli ve kadına yönelik ayrımcılık ve haksızlık ortadan kaldırılmalıdır. Bilgi edinme hakkı kapsamında bazı mahkemeler tarafından 103/13 Sayılı Kanunun uygulandığı bazı kararların yayımlanması gerekmektedir. Onlara gerekli koruma ve özen gösterilmelidir. Adalete erişimleri kolaylaştırılmalıdır.

Tabi bunu söylerken büyük şehirlerden bahsetmiyoruz. Daha çok kırsal alanda kalan kadınların mahkemeye gitmesinin zor olduğu bazı yerlerden bahsediyoruz. Zihniyeti değiştirmek ve öğrencileri eğitimlerine devam etmeye teşvik etmek için de çaba gösterilmelidir. Şiddet, cezalandırılması gereken bir suç olduğu için tahammül edilmemelidir. Evde kadın ve erkekler arasına ayrımı konulmamalıdır.