Avukat Çağla Gül Bulut: Şiddet varken arabuluculuk olamaz!

İktidarın, ‘arabuluculuğun’ Aile Hukuku’nda uygulanması tartışmasını değerlendiren Avukat Çağla Gül Bulut, “Türkiye’de kadınlar verilen uzaklaştırma kararlarına rağmen öldürülüyorken, arabuluculuk gibi bir barıştırma zeminini uygulayamazsınız” dedi.

PELİN ÖZKAPTAN

İstanbul-  Türkiye Adalet Bakanı Yılmaz Tunç geçtiğimiz gün kira davalarında arabuluculuk uygulamasının hayata geçtiğini duyurdu ve aynı uygulamanın aile hukukunda da hayata geçirilebileceğini söyledi. Yılmaz Tunç, “Özellikle aile hukuku ile ilgili geniş bir çalışmamız var. Aile hukukunu sil baştan ele alacağız. Aile hukukunda arabuluculuğu getirmek lazım” dedi. Bakanın açıklamalarına tepki gösteren kadınlar ve hukukçular, çözümün arabuluculuk değil mevcut yasaların uygulanması ve iyileştirilmesi olduğunu vurguladı.

‘Şiddet varken arabuluculuk olamaz’

İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi Sözcüsü ve Mor Çatı’nın gönüllü avukatı Çağla Gül Bulut, Aile Hukuku’nda arabuluculuğun söz konusu olmaması gerektiğini belirterek, “Çünkü Aile Hukuku’nda görülen davalar boşanma, nafaka, velayet ve mal rejimi gibi belli başlı davalar. Türkiye’de boşanma davalarının pek çok çoğunda sebep; kadına yönelik şiddet. Şiddet söz konusu olduğunda arabuluculuk mümkün olmaz. Bu şiddeti tespit edecek ya da karar verecek kişiler arabulucular değildir. Bunu devletin mahkemeleri yerine getirir, yanlış mahkeme kararları olsa da teorik olarak arabulucu, hakimden daha iyi karar veremeyecektir” dedi.

‘Şiddetten kaçan kadını fail ile bir araya getiremezsiniz’

Söz konusu davalarda arabuluculuğun şiddete maruz bırakılan kadın ile faili bir araya getirmek anlamına geldiğine dikkat çeken Çağla Gül Bulut, şunları kaydetti:
“Bu durumun pek çok sonucuyla karşı karşıya kalabiliriz. Şiddet üzerine açılan bir boşanma davasında iki taraf var; şiddet mağduru ve şiddet uygulayan. Arabulucunun bu iki kişiyi karşı karşıya getirmesi söz konusu olmamalı. Zaten bu kişi mağdur ve erkekten kaçıyor. Bu kişileri karşı karşıya getirirseniz kadının can güvenliğini kim sağlayacak? Çünkü bugün kadın cinayeti dosyalarında kadınların oransal olarak birçoğunun, boşanmak istedikleri erkekler tarafından öldürüldüklerini görüyoruz. Bu tür dosyalarda arabuluculuk olamaz. Türkiye’de kadınlar, mahkemenin verdiği uzaklaştırma kararlarına rağmen öldürülüyorken, arabuluculuk gibi bir barıştırma zeminini uygulayamazsınız, buna siz karar veremezsiniz.”

‘Şiddet olan yerde asla arabuluculuk olmamalıdır’

Çağla Gül Bulut, şiddete uğradığı için karakola giden kadınlara da benzer bir ‘arabuluculuk’ girişiminde bulunulduğuna dikkat çekerek, “Bizim kadın hak savunucuları olarak rahatsız olduğumuz noktalardan biri kişilerin araya girmesi. Kadınlar karakola başvurduğu zaman kimi polislerin, kadınları geri yolladığını, ‘bir kereden bir şey olmaz eşindir’ dediğini biliyoruz. Biz zaten bu bakış açısından kaçıyoruz. Arabuluculuk ‘barıştırma’ odaklıdır ve bunları yapabilecektir. Şiddet olan yerde asla arabuluculuk olmamalıdır. Bu bizim destekleyebileceğimiz bir açıklama değil” şeklinde konuştu.

‘Değiştirilmesi gereken zihniyet’ 

Şiddete maruz kalan kadınların adreslerini gizli tutmak istediklerini söyleyen Çağla Gül Bulut şunları ifade etti:

“Kadınlar şiddetten kaçıp, devlete veya kadın kurumlarına sığınıyorlar. Ben Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’nın gönüllü avukatlığını yapıyorum, biz bile avukatları olarak sığınakların adresini bilmiyoruz. Bu kadar korunaklı olması gerekirken bu yerlerin, siz kadını şiddeti uygulayan faille yüz yüze getirmek istiyorsunuz. Zaten kadınlar kaçıyor, kimliğini saklıyor, kimliğini değiştirmek zorunda bırakılmış kadınlar var. Ve siz resmen kadınları kaçtığı kişiyle bir araya getireceksiniz. Adresi gizlense bile arabulucu ve iki taraf bir araya gelecek. Burada erkek, kadını öldürebilir. Emine Bulut cinayeti ve niceleri gibi sokakta, çocuğunun gözü önünde öldürülen birçok kadın var. Sayın Bakan bunun dünyada uygulandığını dile getirdi ama Türkiye buna hazır değil, burada değiştirilmesi gereken zihniyet.!”

“Bakan’ın bunu gündeme getirme gerekçesi yargılamanın uzun sürmesi” diyen Çağla Gül Bulut, fakat arabuluculuk uygulanan davalarda da sürenin kısalmadığını dile getirdi.

‘Aile hukukunu yeniden yazmanızı istemiyoruz’ 

Arabuluculuğun şu an iş ve ticari davalar gibi çeşitli davalarda uygulandığına işaret eden Çağla Gül Bulut, “O zaman bakanın arabuluculuk uygulanan davalarda yargılama kısaldı mı bunu tespit etmesi lazım. Arabuluculukta anlaşma oranı çok düşüktür ve yargılamayı kısaltan, amaca uygun bir şey değil” dedi. Bakan’ın ‘aile hukukunu yeniden yazacağız’ açıklamasına da değinen Çağla Gül Bulut, “Bu açıklamayı çok talihsiz buluyorum. Biz bir şeyi yeniden yazmanızı istemiyoruz” dedi.

Çağla Gül Bulut, kadınların haklarının birçoğunu kendi mücadeleleri sonucu kazandığını vurguladı ve “Aile ve Adalet Bakanı bir araya gelip, kadın cinayetleri nasıl önleyebilirizi tartışması lazım, bunları değil” diye ifade etti.