64 yılda ikinci kez revize edilen Fas Aile Kanunu’na ilişkin kadınlar temkinli
Fas’ta 1960’ta hazırlanan ve 2004’te revize edilen Aile Kanunu’na ilişkin kadınların mücadelesi sonucu yeniden düzenleme kararı alınmıştı. Son hali verilen ve Meclis’in onayına sunulacak olan Kanun’u önemli bulan kadınlar uygulamayı görmek gerek diyor.
HANAN HARITE
Fas – Fas’ın 1958 yılında bağımsızlığını ilan etmesinin ardından 1960’ta ilk Aile Kanunu'nu kabul edildi. Fas’ta kadın hareketinin verdiği mücadele ile kanunda, 44 yıl sonra 2004 yılında önemli değişimler yapıldı. Yeni kanun, kadın hareketleri tarafından büyük bir devrim olarak kabul edilse de uygulamada bazı aksaklıklar ortaya çıkınca, kadın hakları savunucuları bu kanunun daha da iyileştirilmesi için mücadele verdiler. Bunun sonucunda, 2022 yılında Aile Kanunu'nu gözden geçirmek için bir komite kuruldu. 1000’den fazla sivil toplum kuruluşu, siyasi parti, sendika ve uzmanla yapılan geniş kapsamlı görüşmelerin ardından 139 öneri hazırlandı.
İki yıl süren görüşmelerin ardından, Fas Aile Kanunu’na yönelik önerilen değişiklikler kamuoyuna duyuruldu ve bunlar, hükümet tarafından onaylanarak kanun haline gelmesi için parlamento gündeminde yer alacak.
‘Faslı kadınlar için önemli bir kazanım’
Aile Kanunu değişiklik önerilerini büyük bir mutlulukla karşıladığını belirten ev emekçisi Halima A., "Beni en çok sevindiren noktalardan biri, ev kadınının ev içi işlerinin ailenin ortak mal varlığında bir katkı olarak kabul edilmesi" diyerek, bu düzenlemenin Faslı kadınlar için önemli bir kazanım olduğunu ifade etti. Halima A.,"Evde çok saat geçiriyorum, çocuklarımla ilgileniyorum ve başka sorumluluklarım var. Ne yazık ki, tüm bu çabalarım işten sayılmıyor ve hiçbir takdir görmüyorum. Ev işlerinin kadının katkısı olarak kabul edilmesi, ailesine hayatını adayan birçok kadını adil şekilde ödüllendirecek" dedi.
Kanun’da köklü değişimler öngörülüyor
Bu değişiklikleri yalnızca Halima değil, Faslı birçok kadın da olumlu buldu. Yeni düzenlemeler, ebeveynlerin ortak sorumluluğunu, boşanmış annelerin çocukları üzerindeki velayet haklarının korunmasını ve çocukların en iyi çıkarlarını sağlamak için ziyaret düzenlemeleri ve seyahat kurallarının belirlenmesini içeriyor. Ayrıca, boşanmış kadınların yeniden evlenmesi durumunda çocuklarına olan velayetlerinin devam etmesini ve çocukların evde kalmaya devam etme haklarını garanti altına alıyor.
Aileyi terk etme riski olmadan, boşanmış kadın ve çocuklarının, ölen eşin evinde yaşamaya devam etmeleri de sağlanıyor. Ayrıca, önerilerde kız çocukların miras hakkı ile ilgili olarak, Yüksek Bilim Konseyi’nin önerisi doğrultusunda, mirasçı olmadan önce hayattayken bağış yapılması kararlaştırıldı.
Çok eşlilik, evlilik yaşı da gündemde
Öne çıkan diğer önemli yenilikler arasında, din farklılığına rağmen eşlerin birbirinden miras hakkı elde etmesi yer almakta; bu, vasiyet ve bağış yoluyla yapılabilecek ve mülkiyetin elde edilmesine gerek olmayacak. Ayrıca, kadınların onurlarına yönelik aşağılayıcı dilin kanundan çıkarılması ve diğer aile ile ilgili yasal düzenlemelerin uyumlu hale getirilmesi de öngörülüyor. Değişikliklerde, çok eşliliğin de kısıtlanması yer alıyor. Zira, evlenme sözleşmesi yapılırken, eşlerin birinci eşin izin vermemesi halinde ikinci bir evlilik yapılmaması şartı konusunda fikirleri alınacak. Bu koşul sözleşmeye dahil edilecek ve bu şart yoksa, çok eşlilik sadece belirli hukuki gerekçelerle mahkeme tarafından onaylanabilecek.
Reşit olmayanların evlenmesi konusunda ise, evlenme yaşı 18 olarak belirlenip ve 17 yaşında evlilik için çok sıkı şartlar getiriliyor. Ayrıca, yurt dışında yaşayan Faslılar için şahit olmadan evlilik yapılabilmesi de sağlanıyor, aile içi anlaşmazlıkları çözmek için arabuluculuk ve uzlaştırma organları kurulması da yine taslakta yer alanlardan.
Önemli ama yeterli değil
Faslı kadınlardan Leyla İmili de kanunda yapılmak istenen değişiklikleri önemli ama yetersiz bulduğunu kaydederek, "Evet, bu değişiklikler kadınların haklarının korunması ve eşitliğe yaklaşılması adına önemli adımlar. Ancak, kız çocuklarının evlenmesinin yasaklanması, kadın hakları savunucularının en büyük talebiydi ve 17 yaşındaki evlilik istisnası hâlâ tüm talepleri karşılamıyor" diye belirtti. Leyla İmili, bu değişikliklerin pratikte nasıl uygulanacağını görmek için sürecin devam edeceğini ve tüm taleplerin hayata geçirilmesi için savunuculuk yapacaklarını belirtti.