Günün Portresi: bell hooks’un ardından

Feminist yazar, eleştirmen ve akademisyen bell hooks, 15 Aralık’ta 69 yaşında ABD Kentucky'de hayatını kaybetti.

Kitaplarında kullandığı ismiyle “bell hooks”, 1952’de Hopkinsville Kentucky’de, işçi sınıfı bir ailenin çocuğu olarak “Gloria Jean Watkins” ismiyle, yedi kardeşin dördüncüsü olarak dünyaya geldi. Yazar, daha sonra, “hazır cevap ve cesur dilli” olarak tanımladığı, anne tarafından büyük-büyükannesi Bell Blair Hooks’a atıfla “bell hooks” mahlasını benimsedi. Dikkati imzaya değil, çalışmalarına çekmeyi istediğinden “bell hooks” adını küçük harflerle kullandı.

Babası kapıcı, annesi ise beyazların evlerinde çalışan bir hizmetliydi. Anılarını yazdığı Bone Black: Memories of Girlhood (1996) kitabında, “güneyli siyah kültürünün zengin büyülü dünyasında büyümek bazen cennetvari bazense dehşet vericiydi” diye yazmıştı. İlk olarak siyahlarla beyazların ayrıldığı okullardan birinde eğitimine başlayan bell hooks, sonrasında entegrasyon okullarında eğitimine devam etti.

Doktoralığa giden süreç

Stanford Üniversitesi’ne girdi ve 1972’de İngilizce bölümünden mezun olan, 1976’da İngiliz Edebiyatı bölümünde yüksek lisansını tamamlayan yazar, yazılarının yanı sıra öğretmenlik yaptı; telefoncuda çalıştı. 1983 yılında California Santa Cruz Üniversitesi’nde edebiyat doktorası yaptı. Stanford Üniversitesi, Yale Üniversitesi, The City College of New York gibi kurumlarda çalıştı.

İlk büyük yayını “Ain't I a Woman? Black Women and Feminism” (Ben Kadın Değil miyim? Siyah Kadınlar ve Feminizm) 1981’de yayınlandı. Kitabı yıllar önce, 19 yaşında henüz bir lisans öğrencisiyken kaleme almaya başlamıştı.

bell hooks kitabında şöyle diyordu:

“Birçok kadının, özellikle hareketin ön saflarında yer alan beyaz kadınların, kendi amaçlarına hizmet etmek için feminizmi benimsediği açıktır; ama kendimi bu temellükten vazgeçmek yerine, 'feminizm' terimini yeniden sahiplenmeyi seçiyorum, kelimenin gerçek anlamıyla 'feminist' olmanın kadın ve erkek tüm insanlar için cinsiyetçi rol kalıplarından, tahakkümden ve baskıdan özgürleşmeyi istemek olduğu gerçeğine odaklanmak için.”

Beyaz feminizm ırkçılığını eleştirdi

1960'larda yükselen ve dahil olduğu ikinci dalga feminist harekette feminizmin beyaz, orta sınıf, eğitimli kadınların hareketi olmadığını; sınıf ayrımcılığı, ırkçılık, milliyetçilik, militarizm, homofobi ve transfobi ile mücadele edilmediği müddetçe kadınlar arasında gerçek bir dayanışmayı sağlamanın mümkün olmadığını savundu.

“Feminist Theory: From Margin to Center” (1984) (Feminist Teori: Marjdan Merkeze) kitabında ikinci dalga feminizmdeki beyaz feminizm ırkçılığını eleştirdi, bunun ırklar arasındaki feminist dayanışma olasılığını baltaladığını savundu. Kitabında şöyle yazıyordu:

“Bizim vurgumuz kültürel dönüşüm üzerinde olmalıdır: dualizmi yok etmek, tahakküm sistemlerini ortadan kaldırmak. Buradaki feminist devrimimize, zorlu güçlere direnen küresel çapta ezilen halkların önderlik ettiği kurtuluş mücadeleleri örneği yardımcı olabilir. Feminist mücadele için muhalif bir dünya görüşünün oluşturulması gereklidir.

Yayınlanmış 40'tan fazla kitabı bulunan bell hooks, kitaplarında özellikle ırk, cinsiyet ve toplumsal sınıf konularına odaklandı, akademik yayınları haricinde çocuklar için de kitaplar kaleme aldı.