YPJ Komutanı Zozan Brûsk: Kadınlara söz verdik devrimimizi koruyacağız

YPJ komutanlarından Zozan Brûsk, Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarını “soykırım” olarak değerlendirerek, “Varlığımızı, başarılarımızı, devrimimizi ve kadınları koruyacağız. Kadınlara ve halka söz verdik, sözümüzü tutacağız” dedi.

BERÇEM CÛDÎ

Reqa- Türk devleti ve çeteleri 5 Ekim'den bu yana Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarını artırdı. 5 Ekim’den bu yana gerçekleştirilen saldırılarda aralarında 2 çocuğunda bulunduğu 48 kişi hayatını kaybederken, onlarca kişi de yaralandı. Özerk Yönetim, saldırılarda toplamda 104 elektrik, gaz, su, petrol tesisleri ile sağlık merkezinin tahrip edildiğini belirtti.

‘Devrim kolay inşa edilmedi’

Bölge halkının da direniş gösterdiği saldırılara karşı Suriye Demokratik Güçleri (QSD) de onlarca misilleme eylemi gerçekleştirdi. Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) komutanlarından Zozan Brûsk, saldırılara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Zozan Brûsk, devrimin kolay inşa edilmediğini büyük emek ve ağır bedellerle bu aşamaya geldiğine dikkat çekerek, “Ayrıca Önder Apo'nun ve şehitlerin bizlere bıraktığı miras sayesinde bu günlere ulaştık” dedi.

‘Soykırımla karşı karşıyayız’

Kadın devriminin kendilerine, kadınların ve halkın karşı karşıya kaldığı baskılara, saldırılara ve katliamlara karşı mücadele edebilme cesaretini verdiğini vurgulayan Zozan Brûsk, “O yüzden IŞİD çetelerinin ve Türk devletinin amacını biliyoruz. Özellikle son dönemde Minbic, Dêrazor ve Eyn İsa’da yaşanan olayların IŞİD'in kontrolünde olduğu biliniyor” diye konuştu. Türk devletinin kafa karışıklığı yaratmak istediğine işaret eden Zozan Brûsk, şunları kaydetti:

“Artık Türk devleti ile DAİŞ çetelerinin arasındaki iş birliği ortadadır, bu nedenle bölgelerimizdeki tüm saldırılar bu iki güç eliyle gerçekleştirilmektedir. Elbette halk ve özellikle kadınlar, bu konunun bilincindedir. Dolayısıyla mevcut saldırıları bir katliam, yani olağanüstü bir saldırı olarak değerlendiremeyiz, tam tersine bir soykırımla karşı karşıyayız. Türk devleti ve çetelerinin kullandığı yöntemler savaş ahlakının ve kurallarının ötesindedir” sözlerine dikkat çekti.

‘Tüm kadınlar için mücadele kaynağı oldu’

Kuzey ve Doğu Suriye’deki devrimin tüm kadınlar için mücadele kaynağı haline geldiğini vurgulayan Zozan Brûsk, şöyle konuştu:

"Artık Ortadoğu ve dünya seviyesine yükseldiler. Somut bir örnek olarak Süveydalı kadınlara dikkat çekebiliriz. Süveydalı kadınlar büyük bir cesaretle rejime isyan ediyor ve özgürlük talep ediyor. Bu güç ve irade kendiliğinden gelmemiştir. Neden daha önce böyle bir ayaklanma olmadı? Bu konuda bir tespit yapabiliriz. Eğer kadınlar devrim yapmasaydı, her türlü soykırıma ve saldırıya karşı mücadele etmeseydi, bugün büyük bir cesaretle özgürlükten bahsedemezlerdi. Bu nedenle kadınların özgürlük ve kurtuluş mücadelesini selamlıyoruz. Onlara destek olacağız ve mücadelelerinin bir parçası olacağız. Bu ortak mücadele kadınların birliğini, kadının iradesini ve gücünü ortaya çıkarıyor."

‘Kadınların öldürülmesi bize yönelik bir saldırı’

Türk devletinin, 5 Ekim'deki bombalama sürecinde çok sayıda çocuk ve kadını katlettiğine dikkat çeken Zozan Brûsk, “Eyn İsa’da 9-10 yaş arası çocuklar ve kadınlar doğrudan hedef alındı. YPJ olarak kadınların öldürülmesini doğrudan bize yönelik bir saldırı olarak görüyoruz. Devrimi ve kadınların kazanımlarını bu şekilde yenilgiye uğratmak istiyor” dedi.

‘Kadınlar bu devrimin ve direnişin parçası olmalı’

YPJ’nin kadınların ordusu ve inancı olduğunu söyleyen Zozan Brûsk, sözlerini şöyle sürdürdü: “Omuzlarımıza düşen bu rol nedeniyle, devrimde seçtiğimiz çizginin öncüsü olacağız. Devrimci bir duruşla savaşın tüm cephelerinde yerimizi aldık. Varlığımızı, başarılarımızı, devrimimizi ve kadınları koruyacağız. Kadınlara ve halka söz verdik, sözümüzü her durumda tutacağız. Öyle bir süreçten geçiyoruz ki herkesin bu devrimin etrafında toplanması gerekiyor. Dolayısıyla tüm kadınlara çağrım; bu devrimin ve direnişin bir parçası olmalarıdır."