YPJ’den 9 Ekim açıklaması: Hamleyi zaferle sonuçlandıralım

YPJ, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik uluslararası komploya, Serêkaniyê ve Girê Spî işgaline, 9 Ekim Şengal antlaşmasına dönük yaptığı açıklamada, "Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü için başlatılan hamleyi zaferle sonuçlandıralım” dedi.

Haber Merkezi- Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) Genel Komutanlığı, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik uluslararası komplonun 27’nci yılı, Türk devletinin Serêkaniyê ve Girê Spî’ye düzenlediği işgal saldırılarının 5’inci yılı ve Êzidîlerin iradesine ve Şengallilerin kazanımlarına karşı imzalanan anlaşmanın yıl dönümü dolayısıyla yazılı bir açıklama yayımladı.

Açıklamada "Halkımız, kadınlar ve özgürlükçü toplumlarımız, 27 yıldır Ortadoğu topraklarında Rêber Apo’ya karşı başlatılan uluslararası komploya karşı kararlı bir mücadele yürütüyor. Başta 'Kimse Güneşimizi Karartamaz' sloganıyla canlarını feda eden şehitlerimiz olmak üzere, 'Berxwedana Rûmetê' (Onur Savaşı) ve tüm devrim şehitlerini saygı ve minnetle anıyoruz. Komploya karşı direnen ve mücadele sahasında özgürlük bayrağını yükselten tüm kadın direnişçileri, yoldaşlarımızı ve dostlarımızı selamlıyoruz" denildi.

‘Rêber Apo toprağa gömülen bir halkı ayağa kaldırmak için mücadele başlattı’

Açıklamanın devamında şunlar belirtildi:

"Ulus-devlet güçleri, 20. yüzyılın başından bu yana Kürt halkını kimliksiz, tarihsiz ve dilsiz bırakmayı hedeflemişlerdir. Bu doğrultuda, bazen açıkça bazen de gizlice, Kürdistan'ı bölmek için Sykes-Picot, Sevr ve Lozan gibi anlaşmalar imzalanmış ve Kürt halkının yok edilmesi konusunda mutabakata varılmıştır. Bu imha ve soykırım politikaları kapsamında katliam, komplo, asimilasyon, özel savaş ve kültürel soykırım yöntemleri devreye sokulmuştur. Sonuç olarak, Kürt halkı kimliksiz ve varlıksız bir duruma düşmüştür.

Özgürlük Hareketi, Rêber Apo önderliğinde, toprağa gömülen bir halkı yeniden ayağa kaldırmak için güçlü bir mücadele başlattı. Önderimiz, Kürt halkına yönelik ağır soykırım süreçlerini çözümledi ve halkımızı devrimler ve örgütlenme ile uyandırdı. Önderliğin uzun yıllar süren emeği sonucunda, inkar edilen bir halkın varlığı yeniden tanındı.

Önder Apo, son 26 yılda komplo gerçeği ve İmralı'daki tutsaklık koşullarına karşı en üst seviyede direnmiş, her an mücadele ederek kendini daha güçlü bir şekilde inşa etmiş ve tüm baskılara rağmen barış ve çözüm yolları sunmaya devam etmiştir. Önderliğimiz, duruşuyla komplonun amacını ortaya çıkararak kapitalist komplocu sistemi deşifre etmiş, buna karşı güçlü bir ideolojik ve politik mücadele yürütmektedir.

Önder Apo, 'Ölüm Çukuru' olarak tanımladığı İmralı adasının zor koşullarında eşsiz bir direniş sergilemektedir. Kapitalist güçler, halkları yönetmek için onları ideolojisiz, sistemsiz ve savunmasız bırakmayı hedeflemektedir. Ancak halk, Apocu felsefeden güç ve ilham alarak direnmeye devam etmektedir. Komplo, Önder Apo’yu halktan ve Özgürlük Hareketi'nden koparmayı, izole etmeyi ve unutturmayı amaçlamıştı. Ancak Önder Apo, direniş çizgisiyle tüm sınırları ve bariyerleri aşarak dünya çapında bir etki yaratmıştır. Bu yüzden özgürlük yanlısı halklar her yerde Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü için meydanları doldurmaktadır.

Kriz ve kaos derinleşiyor

Sistemik kriz ve kaos her geçen gün daha da derinleşmekte. Bu durum, Önder Apo'nun çözüm önerileri karşısında kapitalist güçlerin daha da zorlanmasına yol açmakta. Bu sebeple İmralı’daki koşulları uluslararası yasalara aykırı bir biçimde ‘mutlak tecride’ çevirmişlerdir. Avukatların, ailelerin başvurularına ve Kürt halkı ile dostlarının eylemlerine rağmen Önder Apo’dan haber alınamıyor.  ‘Disiplin Cezası’ adı altında sürekli cezalar verilmekte ve bu yolla ‘Umut Hakkı’nın önünü keserek durumu kamuoyuna meşrulaştırmaya çalışmaktadırlar. Hegemonik güçler, bölgeyi yeniden dizayn etmek için Büyük Ortadoğu Projesi’ni uygulamaya koymuşlardır. Bugün, Ortadoğu ve Kürdistan merkezli Üçüncü Dünya Savaşı, hiçbir yasa tanımayan acımasız yöntemlerle sürdürülmektedir.

Bu savaş kapsamında, 9 Ekim 2019’da Türk faşist devleti, kapitalist hegemonik güçlerin onayıyla Girê Spî ve Serêkaniyê’ye vahşi bir saldırı başlattı. Bu saldırılar karşısında halkımız ve YPJ-YPG savaşçıları, bedenlerini siper ederek canlarını feda ettiler. Yüzlerce Arap ve Kürt insanımız, Türk faşist devletinin ve çetelerinin bombardımanları sonucu şehit düştü. Bugün Girê Spî ve Serêkaniyê işgal altında ve sistematik bir şekilde tecavüz, kaçırılma, katledilme gibi insanlık suçları ile demografik yapının değiştirilmesi gibi ağır ihlaller yaşanmaktadır.
Aynı zamanda, 9 Ekim’de Êzidî halkımızın iradesi dışında yapılan anlaşma, Şengal halkını yeni bir soykırım tehlikesiyle karşı karşıya bırakmaktadır. Ancak Şengal halkı, bu anlaşmanın amacının farkında olup buna karşı gerekli mücadeleyi vermektedir.

Hamleyi zaferle sonuçlandırma çağrısı

YPJ güçleri olarak, Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü sağlamak, işgali sonlandırmak ve kadınlar ile bölge halkının değerlerini korumak için Önder Apo’nun paradigması temelinde mücadelemizi sürdürüyoruz ve zaferi halklarımıza armağan edeceğimizin sözünü veriyoruz. Bu temelde bir kez daha, Önder Apo'yu, özgürlük savaşçılarını, Kürdistan ve dünya halklarının mücadele ve direnişini selamlıyor ve tüm kadınlara ve özgürlükçü halklara, 'Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü hamlesini hep birlikte zaferle sonuçlandıralım' çağrısında bulunuyoruz."