Yemen’de kadın gazeteciler medyadaki engelleri aşmaya çabalıyor

Gazeteci Manal Amin, kadın gazetecilerin devlet destekli medya kuruluşlarında karar alıcı pozisyonlar ve yaratıcı gelişim için yeterli fırsat bulamadığını, ancak kadınların özel sektörde bu fırsatları daha fazla bulabildiğini belirtti.

FATIMA REŞAD 

Yemen- Yemen’de kadın gazeteciler, mesleki yaşamlarında çok sayıda engelle karşı karşıya kalıyor. Bu durum, genel yayın yönetmenliği gibi üst düzey pozisyonların büyük ölçüde erkeklerin tekelinde kalmasına neden oluyor. Kadınlar bu göreve geldiklerinde ise çoğu zaman sadece fahri bir unvanla yetinmek zorunda kalıyor ya da bu görev, devlet kurumları ve gazeteler yerine özel girişimler aracılığıyla yürütülüyor.

Yemen Ekonomik Medya Merkezi'nin yaptığı bir araştırmaya göre, bugüne kadar yalnızca bir kadın, hükümete bağlı bir gazetenin genel yayın yönetmenliği görevine atanabildi. Bu göreve getirilen gazeteci Nadra Abdul Kuddus, 2015 yılında karalama kampanyalarına maruz kaldı ve görev süresini tamamlayamadan istifa etti. Öte yandan, özel sektörde kadınların genel yayın yönetmenliği pozisyonunda yer alma oranı yüzde 10’un üzerine çıkmış durumda. Son yıllarda Yemen gazeteciliğine odaklanan platformların sayısının artmasıyla, bu oranın giderek yükseldiği gözlemleniyor.

Fırsat yakalayan gazetecilerden biri

Gazeteci Manal Amin, devlet medyasından bağımsız özel sektörde genel yayın yönetmeni olma fırsatını yakalayan nadir kadın gazetecilerden biri oldu. Manal Amin, devlete bağlı bir medya kuruluşunda çalışmasına rağmen, kadın sorunlarına odaklanan iki özel sektör gazetesinin genel yayın yönetmenliği görevine getirildi. Manal Amin, bu pozisyondaki deneyimiyle ilgili olarak, “Ses Umut gazetesi ile Kadınlar Kalkınma ve Barış gazetesinde genel yayın yönetmeni olarak edindiğim deneyim, Yemen Bilgi Merkezi’nde kariyer basamaklarını tırmandıktan sonra mesleki gelişimime büyük katkı sağladı. Merkez, Yemen’deki kadın sorunlarına odaklanıyor ve kadınların kasıtlı olarak ötekileştirildiği bir toplumda karşılaştıkları zorlukları görünür kılmayı amaçlıyor” dedi. 

‘Liderlik pozisyonu erkeklerin elinde’

Manal Amin, devlet destekli medya kuruluşlarının kadın gazetecilere yaratıcı ve yenilikçi olmaları ya da kendilerini geliştirmeleri için yeterli alan tanımadığını vurgulayarak, “Baş editör ya da yönetici editör gibi liderlik pozisyonlarının çoğu erkeklerin elinde. Üstelik kadın gazetecilere yönelik ayrımcı bir tutum söz konusu ve hükümete bağlı gazetelerde bu tür görevleri üstlenmeleri için kadınlara yeterince güven verilmiyor” ifadelerinde bulundu. 

‘Özel sektör daha fazla fırsat yaratıyor’

Kadın gazetecilerin kamu ve özel sektör medyasındaki çalışma koşullarına dikkat çeken Manal Amin, sözlerine şöyle devam etti: 

“Özel sektörde çalışan kadın gazeteciler son yıllarda önemli fırsatlardan yararlanmaya başladı. Medya platformları, merkezler ve özel web sitelerinin yaygınlaşması, kadın gazetecilerin çalışmalarının hem daha fazla kabul görmesini hem de daha çekici hale gelmesini sağladı. Devlet sektörünün aksine, özel sektörler gazetecilerin becerilerini geliştirmeye, enerjilerine yatırım yapmaya ve onlara çalışma, gelişme ve yenilik yapma alanı sunmaya daha açık. Ancak özel medya kuruluşlarının çoğu, belirli kurum ya da partilerin politikalarını izleyebiliyor. Hükümet medyası kadın gazetecilerin yetkinlik kazanması ve gazetelerde idari pozisyonlara gelmeleri için gerekli fırsatları sunmuyor. Buna karşılık özel sektörde, birçok kadın gazeteciyi web sitelerinde, medya platformlarında ve merkezlerde baş editör olarak görebiliyoruz. Kadın gazeteciler, hükümet medyasında bulamadıkları imkânları özel sektörde buldular.”

‘Çatışmalar hareket alanını sınırlıyor’

Yemen'deki kadın gazetecilerin özellikle son yıllarda çok sayıda zorlukla karşı karşıya kaldığını aktaran Manal Amin, “En büyük engellerden biri, ülkedeki güvenlik durumu ve siyasi bölünmenin kadın gazetecilerin hareket alanını ciddi şekilde kısıtlaması oldu. Bazı valiliklerde kadın gazeteciler gözaltına alındı, suçlamalarla karşılaştı ve hatta ölüm veya tasfiye ile tehdit edildi. Pek çok bölgede mesleğini özgürce icra edemeyen kadın gazeteciler, bu nedenle ya mesleği bırakıyor ya da iltica başvurusunda bulunarak ülkeyi terk ediyor. Kimi ise zorluklara rağmen kalıp çalışmayı sürdürüyor, ancak bu durum onları ciddi tehlikelerle karşı karşıya bırakıyor” şeklinde konuştu. 

Finansal zorluklar

Kadın gazetecilerin karşılaştığı en büyük zorluklardan birinin finansal yetersizlik olduğunu kaydeden Manal Amin, “Aylık maaşlarını aylarca gecikmeli alan, hatta hiç alamayan kadın gazeteciler var. Bu durum, onları genellikle daha düzenli ödeme yapan özel medya sekadktörüne yöneltiyor. Hükümete bağlı medya kurumları ise, kadın gazetecilere hem kendilerini geliştirebilecekleri eğitim fırsatlarını sunma hem de maddi kazanç sağlama konusunda oldukça yetersiz. Bu yüzden özel sektör, kadın gazeteciler için bir nevi sığınak haline geliyor. Toplumsal baskılar kadın gazeteciler için bir engel oluşturuyor. Kadın gazetecilerin yaptığı iş, hâkim erkek zihniyeti tarafından ‘utanç verici’ olarak görülüyor. Bu nedenle kadın gazetecilerin önü çoğu zaman sistematik olarak kesiliyor” değerlendirmesinde bulundu.