ZEYNEB ÎSA

Qamişlo- Rojava Kurdistan'ında devrim gerçekleşmeden önce Kürt yurtseverler çalışmalarını gizli bir şekilde yürütüyordu. Kürt halkı, kültürünü, dilini ve kimliğini korumaya çalıştığı için Baas hükümetinin birçok baskısıyla karşı karşıya kaldı ancak çalışmalarını tüm zorluklara karşı sürdürdü ve kimlikleri için mücadele etti. Mücadelenin içinde yer alan kadınlardan biri de Qamişlo Kongra Star Yönetim üyesi Rodin İsa. O, kültürünü ve kimliğini korumak için direndi.

Özgürlük mücadelesindeki tecrübelerini paylaşan Rodîn Îsa, Kuzey ve Doğu Suriye'de Kadın Devrimi’nin elde ettiği başarılara dikkat çekerek, "Önder Apo'nun fikirleriyle büyük mesafeler kat ettik" dedi. Yurtsever bir ailede büyüdüğünü söyleyen Rodîn Îsa,"Mücadeleyi uzun zamandır tanıyoruz. O zamanlar çok küçüktük ve 1983 yıllarıydı. Ailemizin yurtseverliği sayesinde mücadeleyi öğrendik ve ailemiz bizi Önder Apo'nun felsefesiyle yetiştirdi. Aile olarak Şam eyaletinde zor şartlar altında çok acı çektik çünkü biz yurtsever bir aileydik. Amacımız özgür bir ülkede yaşamaktı. Şam devletinin elinde çektiğimiz sıkıntıları anlatmaya kelimeler yetmez. Babam cephe görevi nedeniyle sürekli kötü muamelelere ve tutuklamalara maruz kaldı. Babama işkence yapmalarının nedeni Önder Apo'nun fikir ve felsefesini takip etmemizdi" ifadelerinde bulundu.

Kardeşinin ardından söz verdi

Kız kardeşinin Kürdistan özgürlük hareketi saflarına katılmasının ardından özgürlük mücadelesine olan bağının daha da güçlendiğini söyleyen Rojîn Îsa, "Kız kardeşim özgür dağlara çıktığında hayatımı ülkemin hizmetinde geçireceğime söz verdim. Onun bende yarattığı duyguyu ülkeme taşıyıp Rêber Apo’nun projesine öncülük etmek istedim. 2000 yılında Suriye'nin başkenti Şam'a gittik, orada çalışmalarıma devam ettim. 2005 yılında Yekitiya Star’ın kurulmasıyla birlikte özgürlük mücadelesine yönelik çalışmalarımı daha güçlü bir şekilde sürdürdüm. Rahat bir ailede büyüdüğüm için çalışmalara aktif bir şekilde katıldım. Kadınlar arasında varlığımı buldum çünkü kadını ilk anlayan Rêber Apo'ydu. Yekitiya Star’da bu yüzden başladım" dedi.

‘Bir nehir gibi akmak istedim’

Rodîn Îsa, 19 Temmuz 2012'de Rojava Kürdistan'ında ilan edilen Kadın Devrimi’nin ardından Şam'dan Qamişlo şehrine gittiklerini belirterek, sözlerine şöyle devam etti: "Rojava Kürdistan'da devrimin başladığını duyunca 2012'de Kadın Devrimi alanlarına döndük. Kız kardeşlerim devrime katıldı ve ben evde kalıyordum o sıralar ve bu durum bende acı yaratıyordu. Her zaman bir nehir gibi akmak istedim. Ev benim yerim değil dedim. Bu düşüncelerden sonra büyük bir adım atarak 2013 yılında tekrar Kongra Star'ın kadın çalışmalarına katıldım.”

‘Çok büyük adımlar attık’

Uzun yıllar süren özgürlük mücadelesinde birçok farklı görevler üstlenen Rodîn Îsa, "Önder Apo ömrünü biz kadınlar için feda ettiyse, biz de kadınlar olarak Önder Apo’nun fikir ve projelerine destek vermeliyiz” diye kaydetti. “Jin, jiyan, azadî” sloganıyla Kadın Devrimi’nin başarısını anlatan Rodîn Îsa, “Kongra Star benim için güç ve kuvvettir. Bir kadını işin içine kattığımızda ‘Önderlik projesini biraz büyüttük’ diyebiliyoruz. Önderin düşünceleri sadece Kürt kadınları için değil, tüm kadınlar içindir. Rojava Devrimi ile birlikte farklı kökenden kadınlar çalışmalarımıza katıldı. Arap kadınlara gittiğimizde bize, ‘şimdiye kadar neredeydiniz, neden daha önce bizi aydınlatmadınız’ diyorlar. Ben onların yanına gittiğimde 'Önderliğin fikirlerini onlara aktarmam lazım' diyorum. Önder Apo'nun fikirleriyle çok büyük adımlar attık" şeklinde konuştu.

‘Devrime kadınlar öncülük ediyor’

Türk devletinin bölgeye yönelik gerçekleştirdiği saldırılarda özellikle kadınların hedef alındığına dikkat çeken Rodîn Îsa, konuşmasını şu şekilde tamamladı: "Hayata geçirilen bu büyük fikir nedeniyle kadınlar katlediliyor, düşman özellikle kadını hedef almak istiyor. Önderlik, 21’inci yüzyılın kadın özgürlükleri yüzyılı olduğunu söylediği için hegemonik devletler, Önder Apo'nun paradigmasına kadınlara yönelik saldırılar yoluyla hedef almak istiyor. Hiçbir yerde eş başkanlık sistemi yok ama Önderliğin önderlik ettiği sistemde devrime kadınlar öncülük ediyor. Kadınlar uluslararası kongrelere ana dillerinde katılıyorlar. Bunlar çok büyük başarılar. Devrimin içinde üç devrim gerçekleştirdik. Birincisi Kadın Devrimi, ikincisi fikir devrimi, üçüncüsü ise herkesin kendi kültürü ve diliyle Demokratik Ulus'ta yer aldığı kültür devrimidir. Şimdi hegemonik devletler bunu yenmek istiyorlar, o yüzden saldırıyorlar. Bizim işimiz çok yoğun bir çalışma, dolayısıyla bu saldırıları da çok çalışmamızla yeneceğiz.”