Şengal- Türk devleti ve KDP Başîka Kamplarında Roj Pêşmergeleri adıyla eğittiği çeteleri, 3 Mart 2017'de Şengal’e saldırmaları için yönlendirdi. Roj Pêşmergeleri, Xanasor’da YBŞ ve YJŞ güçlerine saldırdı. Saldırılar Mesûd Barzanî'nin Ankara ziyaretinden 5 gün sonra başladı. Êzidî toplumu KDP’nin bu saldırısını fermanın devamı olarak tanımladı. Çünkü İŞİD’in 3 Mart 2014’de Şengal’e saldırısı sırasında 12 bin peşmergesini çekerek Êzidîleri soykırımla yüzyüze bırakan PDK İŞİD’e karşı mücadelenin sürdüğü bir süreçte bu saldırıyı gerçekleştirdi. Almanya’dan IŞİD’e karşı mücadele için tank ve toplar alan KDP şimdi o silahlarla Şengal'i IŞİD’ten korumak için direnen Êzidîxan güçlerine karşı savaş ilan etti.

Êzidî Kadınlar Özgürlük Hareketi (TAJÊ) üyesi Neam Ilyas, Xanasor Direnişi’nin 6’ncı yıldönümünde ajansımıza konuştu.

‘En büyük ihanet KDP’den geldi’

Direnişin tanığı olan Neam Ilyas, KDP’nin Êzidî toplumuna karşı ihanetinin ne zaman başladığını ve beraberinde neler getirdiğini anlattı. Saddam Hüseyin hükümeti yıkıldığı zaman zulümden kurtulacaklarını düşündüklerini ifade eden Neam Ilyas, “Sıra KDP’nin egemenliğine geldi. Şengal’e ilk gelişleriyle çok mutlu olduk. Dilleri bizim dilimizle aynı bizi savunacaklar diyorduk.  Ancak en büyük ihanettin KDP’den geleceğini bilmiyorduk. 3 Ağustos 2014'te bizi savunmasız bıraktılar ve bizi yok etmek için DAİŞ’le anlaştılar. Bizi katliamın pençesine bıraktılar. KDP, Şengal'den sadece kendisini ve silahlarını çıkardı. O zaman PKK olmasaydı hiçbir Êzidî kurtulamazdı. Kahraman gençlerimiz Şengal topraklarını bırakmadılar. DAİŞ'e karşı PKK gerillalarının yanında savaştı ve Şengal'i birlikte özgürleştirdiler” dedi.

‘Roj Pêrmergeleri Türkçe konuşuyordu!’

Mart 2017’de Roj Pêşmergeleri adı altında Xanesor’a saldıran güçlere  de dikkat çeken Neam Ilyas, “Saldıranlar sadece Roj Pêşmergeleri değildi, aralarında Türkçe konuşanlarda vardı. KDP 2014’teki kara yüzünü saklamak için 2017’de utanmadan yönünü yeniden Şengal’e verdi. Şengal’e yeniden yerleşmek istedi. Ancak Êzidî toplumu o büyük ihanetin ardından hainlerin kutsal topraklara dönmesine izin vermedi. KDP dönüşüyle birlikte YBŞ güçlerimizi de tasfiye etmek istiyordu. Adının ihanet ile anılmasını kabul etmiyordu ve bu yüzden Êzidî çocuklarından oluşan ve Şengal'i savunan güçlere saldırıp onları yok etmek istedi. O zamanlar onlara Roj Pêşmergesi diyorlardı. Ama aralarında Türkçe konuşuyorlardı. 2017'deki savaş, fermanın devamı niteliğindeydi. DAİŞ’in yapamadığını Türk devleti, KDP’nin eliyle tamamlamak istedi” şeklinde konuştu.

‘DAİŞ’e doğrultacağı silahları bize doğrultu’

KDP’nin 2014'te Şengal'den kaçtıktan sonra uluslararası güçlere karşı silahları olmadığı gerekçesiyle kendini haklı çıkardığını dile getiren Neam Ilyas, “Almanya devleti DAİŞê karşı savaşmak için KDP'ye birçok silah verdi. Ancak KDP bu silahları DAİŞ’e karşı savaşan YBŞ ve YJŞ güçlerine karşı kullandı. 2017 yılında Xanasor ve Sinûnê arasında bir savaş yaşandı. Hendek kazıyorlardı. Biz anneler onlara karşı durduk ve kepçelerinin önüne geçtik.  Biz KDP ile aramızda bir savaşın yaşanmasını istemiyorduk. Hevaller de istemiyordu. KDP özeleştirisini vermek ve çocuklarımızla DAİŞ’e karşı savaşmak yerine bizim güçlerimize karşı savaştı. Yani bunu ancak Berzanî ailesi gibi kökünden hain olanlar yapabilir. KDP büyük bir güçle Xanasor’a geldi. Eğer o güçle DAİŞ'e karşı savaşmış olsaydı bu kadar insan DAİŞ’in eline geçmeyecekti. O savaşta 11 arkadaşımız şehit oldu. Onlardan 3 tanesi kadın arkadaşlardı. Gazeteci Nûjiyan Erhan ve Naze o savaşta onlara yönelik gerçekleştirilen suikastla şehit oldular” dedi.

‘Êzidîlerin dost ve düşmanlarını tanıması gerekir’

KDP’nin Êzidîlere yönelik düşmanlığından söz ederek konuşmasını sürdüren Neam Ilyas, şunları söyledi: “KDP iktidarını sürdürmek için Êzidîlerin hiçbir zaman başarılı olmasına izin vermeyecek. Çünkü köklerine düşmandır. İnancımıza kızıyorlar. KDP, Êzidî inancının düşmanıdır. İhanetleri bugüne kadar devam ediyor. Her yöntemle bizi yok etmeye çalışıyorlar. Özerk Yönetim çalışmalarında yer alanlar Başûrê Kürdistan’a gittiklerinde isimleri araçlara vererek onları tutukluyorlar. Bununla korku yaratmak istiyorlar. Düşman ve ihanet yüzünden bugüne kadar kendi varlıklarını bilmeyen Êzidîler için üzülüyorum. Eğer düşmanını tanırsan bir partiyle olmana gerek yok. Sadece inancının hakikatine baksan düşmanını tanıyacaksın.”

‘Kamplarda kalan Êzidîlere özel savaş yürütüyorlar’

KDP’nin bugün Şengal'e, özellikle de Federe Kürdistan'daki kamplarda kalan Êzidîlere karşı yürüttüğü siyaseti ve özel savaşa işaret eden Neam Ilyas, “KDP, bunların hepsine doymadı, şimdi de toplumumuz içinde ihaneti yaygınlaştırıyor. Êzidîleri Êzidîlerin eli ile öldürüyor. Bu büyük bir tehlikedir. KDP şuan bir yandan kendisi saldırıyor diğer yandan kendini satan Êzidîleri kardeşlerine saldırtıyor. Önder Apo'nun düşüncesini ve felsefesini tanıdıktan sonra Berzanî ailesinin iktidarını korumak için Kürtlere ihanet ettiğini anladık. Eğer Berzanî ailesi olmasaydı bugün Şengal'in durumu çok farklı olacaktı. Bugün Başûr’ê Kürdistan’daki kamplardaki Êzidîler KDP’nin kirli siyaseti nedeniyle kültürel ve inançsal ferman tehdidi altındalar. Her gün çadırlar yanıyor. Kamplardaki kadın ve kızlarımız her gün kaçırılıyor. Kimse bundan bahsedemiyor bile. Bu kamplardaki Êzidîler için büyük bir utançtır” diye belirtti.

‘Gelin yaşamı birlikte güzelleştirelim’

Federe Kürdistan’daki kamplarda bulunan Êzidîlere topraklarına geri dönmeleri için seslenen Neam Ilyas, “Başûrê Kürdistan'daki kamplardaki Êzidîlere sesleniyorum; artık ayıp, topraklarınıza dönün. Burada bir duvara da dayansanız hainlerin elinin altında olmaktan daha onurlu ve şereflidir. Toprağından ve inancından uzak çadırlarda büyüyen çocuklara üzülüyoruz. Orada ne yapıyorsunuz? Artık Şengal bizimdir. Topraklarımızı hep birlikte daha da güzelleştireceğiz. Birlikte yaşamımızı büyüteceğiz ve inancımızı koruyacağız. Barzani ailesi bir gün kamplardaki Êzidîleri kendi iktidarına kurban edecek” diye konuştu.

‘Tek kişi de kalsak yenilmeyeceğiz’

Neam Ilyas son olarak şunları söyledi: “Köklerimize düşman olan Türk devleti, DAİŞ işe bizi katletme planı yaptı ama başarılı olamadı. Bu sefer KDP’ye yönünü verdi ancak onunla da amacına ulaşamayacaktır. Türk devleti uçaklarıyla irademizi yok edebileceğini düşünüyor. Öncülerimizi hedef alıyor. Bizim kırılacağımızı düşünüyor. Tek bir Êzidî bile kalsa yenilmeyeceğiz.  Yaklaşık 500 şehidimiz burada defin edilmiş. Her gün şehit versek de özgürlük ve Êzidîlik yolundan vazgeçmeyeceğiz. İhaneti kabul etmiyoruz ve topraklarımızı da bırakmıyoruz. Şehitlerin kanıyla sulanan bu topraklar Êzidîlerin topraklarıdır. Bir kişi kalıncaya kadar yok olmayacağız.”