Tutuklu kadın gazetecilerden Cumhurbaşkanı adayına açık mektup

Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’ndeki tutuklu kadın gazeteciler, Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na gönderdiği açık mektupta, cezaevlerinde yaşanan ihlallerine ilişkin çözüm önerilerini sordu.

Ankara- Türkiye’de 14 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve 28’inci Dönem Milletvekili Genel Seçimlerine 20 gün kaldı. Ankara Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan JINNEWS editörü Habibe Eren ve JINNEWS muhabiri Öznur Değer ile Mezopotamya Ajansı (MA) Yazı İşleri Müdürü Diren Yurtsever ile MA muhabirlerinden Berivan Altan ve Ceylan Şahinli, Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na hitaben açık mektup kaleme aldı.

‘Cezaevinde hak ihlallerine tanıklık ediyoruz’

Mektupta, tarihi bir seçim sürecine girildiğini hatırlatan gazeteciler, “Biz de yargının siyasallaştığı, tarafsızlığını yitirdiği bu dönemde, yaptığımız haberler dolayısıyla Sincan Kadın Kapalı Hapishanesi’nde tutsak edilen gazeteci kadınlar olarak bu süreci yakından takip ediyoruz. Aylardır hapishanede insanlığa karşı işlenen suçlara başta yaşam hakkı ihlali olmak üzere tecrit, sağlığa erişim hakkının engellenmesi, infaz yakılmaları, işkence ve kötü muamele gibi yaygın hak ihlallerine tanıklık ediyoruz” dedi.

‘Hapishanelerde adaletin sağlanması için ne gibi politikalar yürüteceksiniz’

Özgürlükten alıkonulmaktan daha büyük bir eziyet olmadığını belirten gazeteciler, evrensel bildirgelerde bu durumun ‘sivil ölüm’ olarak tanımlandığına işaret etti. Ancak bugün hapishanelerde yaşanan insanlık dışı uygulamaların insani, vicdani, ahlaki ve hukuki hiçbir dayanağının olmadığını dile getiren gazeteciler, şunları kaydetti:

“Bu tarihi seçime doğru giderken, toplumun en büyük beklentisi adaletin tesis edilmesidir. Sizin de bu süreçte sıklıkla vurguladığınız adaletin tesisi için, adaletsizliğin merkezi haline gelen hapishanelerde, adaletin sağlanması için ne gibi politikalar yürüteceksiniz? Sıraladığımız sorunlara dair çözüm önerilerinizin neler olduğunu, tutsak kadın gazeteciler olarak merak ediyoruz.” Gazeteciler, mektupta Kemal Kılıçdaroğlu’nun şu soruları yanıtlamasını istedi:

“*Faşist diktatörlüklerde bile hasta tutsaklar idam edilmezken, Türkiye hapishanelerinde sadece son bir yılda (2022) çoğu ağır hasta tutsak olmak üzere 75 tutsak ‘fiili’ idam edildi. Sağlıklı beslenme hakkı ve tedavi hizmetlerinden yoksun bırakılan ağır hasta tutsaklar böylece ölüme mahkum ediliyor. Tüm bu uygulamalara karşı yaşamak için direnen ağır hasta tutsakların infazlarının ertelenmesi için ayrım yapmaksızın genel düzenleme yapacak mısınız?

*1 Ocak 2021’de yürürlüğe konulmasının ardından, kendini adeta mahkeme yerine koyarak, keyfi kararlar ve gerçekleştirdiği hukuksuz, kayıt dışı mülakatlarla tutsakların tahliyesini engelleyen İdare ve Gözlem Kurullarını (İGK) kaldırmayı düşünüyor musunuz? Bu konuda iki yıldır yaşanan mağduriyetleri gidermeye dönük adımlar atacak mısınız?

 *Hapishanelerde yaşanan ırkçı, cinsiyetçi, militarist ve dini istismar eden uygulamaları ortadan kaldıracak mısınız?

 *Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) raporlarına da açıkça yansıyan ağırlaştırılmış hapis ile cezalandırılan tutsakların ağır tecrit koşullarına ilişkin çözümünüz var mı? Tecride dayalı infaz rejimine son verecek misiniz?

*Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin (AKBK), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) ihlal yönünde verdiği kararlar doğrultusunda, Türkiye’den somut adım atılmasına dönük bildirimde bulunduğu ‘umut hakkı’ olarak bilinen, ağırlaştırılmış hapis cezası alan tutsakların şartlı salıverilme imkanlarının sağlanması için adım atacak mısınız?

*İnfaz yasasındaki eşitsizliği ortadan kaldırmaya ve 12-17 yaş arası binlerce çocuğun hapisle cezalandırılmasının önlenmesine yönelik bir düzenleme yapacak mısınız?”