Tutsakların sesi olan yakınları: Tecrit kalkana kadar bizde eylemde olacağız
Cezaevlerinde devam eden açlık grevleri ve hak ihlallerine dair konuşan kadınlar, bir an önce adım atılmasını isteyerek, kendilerinin de Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit kalkana kadar eylemde olacaklarını belirtti.
MEDİNE MAMEDOĞLU
Amed- Cezaevlerindeki siyasi tutsakların, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü ve Kürt sorununun çözümü talebiyle 27 Kasım’da başlattığı açlık grevi eylemi devam ediyor. Grevin yanı sıra 3 ay boyunca görüşe, telefonlara ve mahkemelere çıkmama kararı alan tutuklular, yaptıkları çağrılarla eylemlerindeki kararlılığa dikkat çekiyor. Grevin başlaması ile beraber Aralık ayında, tutuklulara ses olmak için başlattıkları Adalet Nöbetlerini başka bir boyuta taşıyan tutuklu yakınları Adalet Bakanlığı’na ve halka, “Bu sese kulağınızı tıkamayın” diyerek çağrıda bulundu.
Grevin başlaması ile cezaevlerinde var olan hak ihlalleri daha da artarken, greve giren tutuklulara disiplin cezası adı altında görüş, iletişim ve hastaneye gitmeme cezası verildi. Yine bu disiplin cezalarını gerekçe gösteren cezaevi idaresi tutukluların infazlarını da erteledi. Adalet Nöbeti tutarak grevlere ses olan tutuklu yakınları eylemlerini daha da büyütme kararı aldı.
‘Ne pahasına olursa olsun onların arkasındayız’
Açlık grevleriyle birlikte devam eden hak ihlallerine dikkat çeken tutuklu yakınlarından Remziye Bilir, var olan süreçte söylenilen her şeyin unutulduğuna dikkat çekti. Sorumluların gerekli adımı atmadığına işaret eden Remziye Bilir, “Çocuklarımızın talebi bizim de talebimizdir. Onların bu grevi devam ettiği sürece bizlerde onların arkasında olacağız. Gerek burada gerek ise başka yerde. 5 ay geçti ama kimse cezaevlerinin sesini duymuyor artık. Söylediğimiz şeylerde insanların bir kulağından giriyor diğer kulağından çıkıyor. Bu insanlar hukuki taleplerini dile getirmek için bile açlık grevine giriyorlar. Bu suskunluk bu sessizlik yeter artık. Bizler her daim onların arkasındayız. Bu tecrit sona ermeli. Bu hukuksuzluk bir an önce durdurulmalı. Devam ettiği sürece bizlerde ayakta olacağız” sözlerini kullandı.
‘Bakanlık geç olmadan adım atmalı’
Ardından konuşan Tutuklu Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER) Amed Şube Eşbaşkanı Hatice Güneş ise var olan sürece dair değerlendirmede bulundu. Ailelerin aylardır tutukluların sesi olmak için eylemde bulunduğunu hatırlatan Hatice Güneş, bu dönemde hem ailelerin hem de tutukluların yoğun hak ihlallerine maruz bırakıldığını dile getirdi. Ailelerin kendi taleplerini dile getirmesine dahi izin verilmediğini anlatan Hatice Güneş, bundan sonraki süreçte hem tutuklu yakınlarının hem de halkın sesini duyurmak için farklı çalışmalarda bulunacağını aktardı.
Tutuklu yakınlarının önerileri ile programın önümüzdeki süreçte netleşeceğini belirten Hatice Güneş, “Tutsak aileleri aylarca yaşanan hukuksuzluğu dile getirdiler. Bu onların en doğal hakkı ama çoğu zaman engellendiler. Cezaevlerinde yaşanan ihlaller de günden güne artıyor. İnsanları korkutup sindirmeyi amaçlıyor. Bu noktada kimsenin cezaevlerine dair bir söz kurmasını istemiyorlar. Ama ne biz ne de tutuklu yakınları sessiz kalmayacağız. En doğal haklarımızı kullanmaya devam edeceğiz” dedi.
‘Avukat ve aile görüşü sağlansın’
Var olan tecridin bir an önce kaldırılması gerektiğini belirten Hatice Güneş, “Adalet Bakanlığı’nın bu konuda üzerine düşeni yapması gerekiyor. İçeride binlerce insan tek bir taleple açlık grevinde. Ve bu grevin devam edeceğini de biliyoruz. Bu hukuksuzluğun daha fazla artmaması için Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması gerekiyor. Geç olmadan gerek avukat gerek ise aile görüşleri sağlanmalı. Bizler toplumsal barış için mücadele yürütüyoruz. Bu noktada atılacak ilk adım da bu tecridin kaldırılması. Ne anneler ne de halk acı istemiyor. Geç olmadan hukuk işlemeli ve demokratik süreç başlatılmalıdır” açıklamasında bulundu.