Türk devletinin saldırılarına rağmen halka hizmet devam ediyor

Kuzey ve Doğu Suriye’de ateş altındaki sivillerin ekmek, su, yakıt ve elektrik sıkıntısına karşı harekete geçen hizmet kurumları, Türk devletinin tüm saldırılarına rağmen halka ihtiyaçlarını ulaştırmak için büyük bir çaba sergiliyor.

SORGÜL ŞÊXO

Hesekê- Türk devleti, Kuzey ve Doğu Suriye'nin sınır ilçe ve köylerine yönelik işgal saldırılarıyla yapısal birçok soruna yol açtı. Türk devletinin saldırılarında bölgenin altyapısına zarar vermeye odaklanması, Kuzey ve Doğu Suriye’nin Cizîr Bölgesi’ndeki Til Temir ilçesi çevresindeki ateş hattında bulunan sivillerin zorlu bir yaşam sürmesine neden oldu. Til Temir ve köylerinde 13 bin 665 aile yani 69 bin 595 kişi yaşıyor. Bunların arasında Türk devletinin saldırısı nedeniyle Efrin, Serêkanîyê, Zirgan ilçesi kırsalı ve Til Temir ilçesinden bölgeye göç eden 2 bin 490 göçmen aile ya da 13 bin 604 kişi bulunuyor. Sorunların nedenlerini ve çözüm mekanizmalarını açıklığa kavuşturmak amacıyla Til Temir İlçesi Halk Belediyesi Eşbaşkanı Ronaz Yûnis, Elektrik Kurumu Eşbaşkanı Dîcle Sofî, Akaryakıt Komitesi’nden Mehmûd Xidir ve Maliye Dairesi üyesi Gulbin Îbrahîm konu hakkında ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.

Su sorununa çözüm buldular

Ronaz Yûnis, konuşmasının başında Zirgan hattındaki su şebekelerinin sorunlarına ve sundukları çözümlere şu şekilde dikkat çekti: "Zirgan hattında Türk işgalinin saldırıları nedeniyle yaşanan elektrik kesintisinin ardından göletler sular altında kaldı. Su kuyularının artık temizlenmemesi sivillerin sıkıntı yaşamasına neden oldu ama biz çözüm bulmaya çalıştık. Ateş hattındaki 6 köye hizmet vermek için çözüm olarak iki köyün su depolarına iki büyük jeneratör yerleştirdik. 6 köye de su ulaşıyor. Bazı parçaların ve ekipmanların tamir edilmesi gerekiyordu, onları da tamir ettik ama su içme amaçlı değil, sadece günlük ihtiyaçlar için kullanılıyor. Bu da bir çözüm ve diğer yöntem şu ki, aynı hattı tahsis ettiğimiz için temiz su depomuz var. Su tankerleri tek başına yeterli değil ama belediyenin imkanlarına göre şu anda yapılabilecekler bunlar.”

‘Birçok hizmet projesi durdurulmak zorunda kaldı’

Belediyenin ateş hattındaki sivillere her zaman ulaşamamasının nedenlerini anlatan Ronaz Yûnis, "Ağır saldırılar ve bombardıman, su tankerlerinin her zaman sivillere ulaşamamasına neden oluyor. Bazen tankerler çatışmanın ortasında geri dönüyor. Bombardımanlar yollara ve alt yapıya zarar veriyor. İşgal nedeniyle sadece siviller mağdur olmuyor, halkımızın ihtiyaçlarını karşılayamadığımız için biz de mağdur oluyoruz. Büyük mühendislik mekanizmalarının hedef alınması nedeniyle birçok hizmet projesi durdurulmak zorunda kaldı. Elok istasyonunun sularının kesilmesi sorunu derinleştiriyor. İstasyondan su olursa sivillere daha iyi ulaşacak. Su kaynaklarının uzaklığı ve ateş hattına ulaşılamamasının nedenleri de ortadadır. Bazı köylere rastgele saldırı tehlikesi nedeniyle su tankerleri ulaşamıyor. M4 hattındaki köylerin durumu daha zor çünkü su birikintileri ve kuyuları yok ve yer altı sularının çoğu tuzlu. Evlerde sadece su kuyusu var ve bu kuyularda tüm halka hizmet sunamıyor. Bu yüzden şu an o hata da içme suyu sağlıyoruz” şeklinde konuştu.

‘Birlikte bu sorunu çözebiliriz’

Ronaz Yûnîs, sivillerin şikâyetlerini her zaman dinlemeye hazır olduklarını ifade ederek, şu sözlere vurgu yaptı: "Halkımız bilsin ki biz onların eleştirilerini, şikâyetlerini her zaman dinlemeye hazırız. Çünkü bugün zor bir süreçten geçiyoruz ve hep birlikte el ele verip güçlü olmamız gerekiyor. Bunun için de su kuyusu açan ailelerin bunu komşularına ve tüm köye vermeleri gerekiyor. Ancak bu şekilde birlikte bu sorunu çözebiliriz. Şöyle bir uyarıda da bulunmak istiyorum; tuzlu suyu dikkatli kullanın ve ihtiyacınıza göre fazla tüketilmesi yer altı sularının kurumasına neden olabilir. Fakat su sorununun temel nedeni Türk devletinin Elok istasyonunu kapatmasıdır. Topluma karşı bir silah olarak kullanılıyor. Elok suyunun serbest bırakılmasını istiyoruz. Öte yandan bölgede tatlı su bulunmamaktadır. Kaynaklar ve yer altı suları azalıyor. Çözüm, bir kez daha halka hizmet verecek olan Elok istasyonudur."

Onarıma başladılar

Temmuz 2022'de elektrik şebekelerinin onarımına başladıklarını söyleyen Dîcle Sofî, "Şu anda sadece Zirgan hattında sıkıntımız var. Bu yılda 5 ay içerisinde yaşanan saldırılar nedeniyle 35 köyün elektrik şebekelerinde hasar meydana geldi. Bizler yeniden onarıp eski haline döndürdük. Ancak şimdi 6 köy elektriksiz, o yüzden ekipmanın gelip çalışmasını bekliyoruz. Hatlar defalarca yapıldı ama tekrar bombalandı ve hizmet dışı kaldı. Şimdi Micêbira köyünde bir proje var. 700 metreye kadar elektrik verildi ancak köyün tamamı için bazı ekipmanların tamamlanmasını bekliyoruz” ifadelerinde bulundu.

‘Sorunların çözümü için çalışacağız’

Dîcle Sofî, elektrik projelerinin hayata geçirilmesindeki gecikmenin nedenlerini de şöyle sıraladı: "Elektrik inşaat projelerinde gecikmenin ve sivillerin yükünün hafifletilmesinin nedenlerinden biri de hatlara yapılan ağır saldırılar ve bu hatların kasıtlı olarak zarar görmesiydi. Ayrıca Türk devleti ile ilişkilerimiz için bizi günlerce bekleten Rus ilişkilerinin defalarca ertelenmesi de temel sebep oldu. Aynı zamanda kuruma ait araçların hasar görmesi ve onarımı da büyük kayıplara yol açıyor. Elektrik sorunu çözülürse su sorunu da çözülür, tarım da gelişir. Dolayısıyla saldırıları beklemeyeceğiz, her zaman sivillerin ve toplumumuzun sorunlarının çözümü için çaba içinde olacağız."

Ailelere mazot dağıtıldı

Mehmûd Xizir ise bu yıl ateş hattındaki her aileye ulaşarak mazot dağıtımının yapıldığını kaydetti. Mehmûd Xizir, "Her yıl olduğu gibi bu yıl da mazot genel olarak ateş hattındaki bölgelere dağıtıldı. Birçok kez mazot pompaları hedef alınmasına rağmen çıkan yangınlar söndürüldü. Mazotu tüm ailelere ulaştırabildik. Her aileye 350 Suriye lirasına karşılık 300 litre mazot verildi. Bu yıl mazot miktarının düşük olmasının nedenleri bölgesel altyapı ve petrol kuyularının hedeflenmesine dayanıyor. Tüm zorluklara rağmen toplumu mazotsuz bırakmamaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu.

8 bin torbayı aşkın ekmek yapılıyor

Halkın ekmek ihtiyacına ilişkin Gulbin İbrahîm de şunları anlattı: "İlçede sadece iki fırın var, biri ilçeye, diğeri köylere ekmek sağlıyor. Ekmek sadece mahalleye ait değil. İlçe ve köy halkı için olduğu kadar göçmenler için de dağıtılıyor. Gelen un miktarının da az olması nedeniyle vatandaşlar ekmek alamamaktan şikayetçi oluyor. Günde 8 ton un kullanılıyor ve fırınlar iki vardiya şeklinde çalışıyorlar. Dolayısıyla fırınlarda günlük 8 bin 550 torba ekmek çıkıyor. Ateş hattındaki siviller, ekmeğin kendilerine haftada iki kez ulaştığını ve yetmediği yönünde şikâyetleri var. Ancak bilinmesini istiyoruz ki; bizler tüm zorluklara rağmen gıda miktarını arttırıp ekmek sorununu tamamen çözmeye çalışıyoruz."