Türk devletinin saldırıları nedeniyle zeytin hasadı yapılamıyor

Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıları nedeniyle binlerce hektarlık tarım arazisindeki ürünlerin zarar gördüğünü söyleyen kadınlar, Ekim ayında toplanması gereken zeytinleri de hasat edemediklerini anlattı.

SIBELIA EL-IBRAHIM

Minbic – Türk devletinin, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik 5 Ekim’de artırdığı saldırıları sürüyor. Saldırılar yaşamın her alanını etkiledi. Ekim ayında yapılması gereken zeytin hasadı da hala yapılamıyor. Tarım Komitesi’nin paylaştığı verilere göre; işgal altındaki Minbic'in kuzeydoğusundan kuzeybatısına doğru uzanan Yasti ve Al-Farat hatlarında 6 bin hektarlık tarım arazisi bulunuyor. Bu hatlardaki tarım arazileriyle birlikte toplam 11 bin 906 hektarlık tarım arazisi sürekli bombardımanlara maruz kalıyor.

‘Tarım arazilerindeki ürünler zarar gördü’

Bombardıman nedeniyle tarım arazilerine gidemeyen çiftçiler, tarım arazilerindeki ürünlerinin bir kısmının bakım yapamadıkları için bir kısmının da yangınlardan dolayı yok olduğuna dikkat çekti. Minbic’in kuzeybatısındaki Al-Dandaniyah köyü sakinlerinden Zakia Al-Muhammed, “Tarım arazilerine gerekli bakımı yapamadık ve bu nedenle ürünler zarar gördü” dedi.

‘Bombardımanlar nedeniyle zeytin hasadımızı yapamadık’

Türk devletinin işgalinin içler acısı bir durum yarattığına vurgu yapan Zakia Al-Muhammed, “Köy yoğun bir şekilde bombalanıyor. Saldırılar her yönüyle olumsuz yansıyor. Antep fıstığı, nar ve zeytin ağaçlarımız var. Halk geçimini bu ağaçlardaki ürünlerden sağlıyor. Bizler zeytinliklerden elde ettiğimiz gelire bağlıyız ve topraklarımız ateş hattı üzerinde yer aldığı için hasadını yapamadık. Zeytinlerimizi hasat edemediğimiz için ekonomik olarak zorlanıyoruz. Artık zeytini ve yağı dışarıdan almak zorunda kalıyoruz” diye konuştu.

‘Yüreğimizi acıtıyor’

Diktikleri ağaçlara büyük emekler verdiklerini söyleyen Zakia Al-Muhammed, şunları anlattı: "Tohum olarak diktiğimiz bu ağaçlara kuyu kazarak, özen göstererek meyve verene kadar tüm enerjimizi harcadık. Bugün diktiğimiz ağaçların meyvelerinden mahrum kaldık. Yaşadığımız bu sahneler yüreğimizi acıtıyor, gözlerimizi yaşartıyor. Bombalamalarda ayrım gözetilmemesi dehşet verici bir hal aldı ve son zamanlarda insansız hava araçları da uçmaya başladı. Bu da insanları korkutmaya, çocukları korkutmaya başladı. Türk devleti İslam devleti olduğunu söylüyor bu nasıl bir İslam? İslam ne zaman terörü, korkuyu yayıp çocukları öldürdü."

‘12 yıldır huzur içinde yaşayamadık’

Al-Dandaniya köyünden olan Ahlam Tamer ise 12 yıldır devam eden savaşa dikkat çekerek, “Kriz ve savaş başladığından bu yana rahat ve huzur içinde yaşayamadık” dedi. Son 6 yıldır Türk devletinin saldırıları ve köylerini hedef alan bombalamalar sonucunda hep bir endişe, korku ve gerginlik içinde yaşadıklarını dile getiren Ahlam Tamer, şunları dile getirdi:

“Bir taraftan topraklarımız, bir yandan evlerimiz bombalanıyor. Bombardımanlar nedeniyle eğitime de 10 gün ara verildi. Zeytin mahsulümüzü de hasat edemedik. Bizler aslında 6 yıldır zeytinlerimizi hasat edemiyoruz. Hasada çıkarsak bombardımanların hedefi olabiliriz. Sadece zeytin değil; nar, üzüm, fıstık bağlarına da gidemedik. Tarım arazileri sürekli bakım istiyor ve bunu yapamadığımız için hepsi zarar gördü.”

Ahlam Tamer, geçim kaynaklarına yönelik Türk devletinin işgal ve saldırılarını kınayarak, uluslararası topluma Türk devletini durdurma çağrısında bulundu.