ZOUHOUR MECHERGUI

Tunus- Tunus’ta insan hakları alanında ciddi ihlaller yaşanıyor. Kadınlar, gençler ve toplumun büyük bir bölümü yaşadıkları hak ihlallerine karşı tepkilerini her mecrada dile getiriyor Tunus’ta bilgi ve iletişim sistemleri ile ilgili suçları düzenleyen 54’üncü Kararname’de 2022 yılında yayımlandı.

Kararnamenin 24’üncü maddesi “bilgi ve iletişim ağlarını haber, veri, söylenti üretmek, tanıtmak, yayımlamak, göndermek veya hazırlamak amacıyla kasten kullanan kişi, bir suçtan dolayı hapis cezası ve para cezası ile cezalandırılır” şeklinde düzenlendi. Aynı zamanda başkalarını karalamak, itibarını zedelemek amacıyla uydurma haber, belge, kişisel bilgi içeren verileri veya gerçeğe aykırı atıflar yayımlamak amacıyla bilişim sistemlerini kasten kullananlar hakkında da birinci fıkrada belirtilen cezaların aynısı uygulanıyor. Tunus’ta insan hakları alanında yaşanan ihlalleri anlatan Sınır Tanımayan Avukatlardan Nawras Al-Zoghbi, ‘Arap Baharı’ diye adlandırılan süreçte kadın mücadelesinin ivme kazandığını fakat siyasal istikrarsızlığın etkilediğini belirtti.

‘O sabaha kabusla uyandık’

Tunus, ‘Arap Baharı’ denilen sürecin yaşandığı ülkeler arasında, görece başarılı kabul edilen tek ülke olarak gösterilirken, Cumhurbaşkanı Kays Said’in Temmuz 2021 yılından itibaren uyguladığı anayasal siyaset, Tunus’ta anayasal ve siyasal kazanımların da tartışmalı ve kırılgan olduğunu gösterdi. 25 Temmuz 2021’de ekonomik ve siyasal nedenlerle gerçekleştirilen halk protestoları neticesinde Cumhurbaşkanı Kays Said, 2014 Anayasası’nın 80’inci maddesine dayanarak OHAL ilan etti. Bu süreçte Başbakan görevden alındı, yasama organı askıya alındı, temel anayasa kurumları ortadan kaldırıldı. “Kays Said’in yaptığı şok ediciydi” diyerek yaşananlara tepki gösteren Nawras Al-Zoghbi, “İnsanlar demokratik bir sistemde yaşayacağına inanıyordu. Cumhurbaşkanı Kays Said'in konuşması insanlarda bir kırılganlık yarattı ve o sabaha kabusla uyandık” dedi.

‘Kadınların ortak koordinasyonu önemli’

Arap Baharı ülkeleri arasında Tunus’un önemli bir yerinin olduğunu ancak yaşanan gelişmelerle birlikte bu imajının sarsıldığını kaydeden Nawras Al-Zoghbi, Tunus’un eski Cumhurbaşkanı Mohamed Moncef Marzouki’yi hatırlatarak, “Şu an ki senaryo ile Mohamed Moncef Marzouki'nin Suriye ile ilişkileri koparmasıyla yaşanan senaryonun aynısıdır” ifadelerinde bulundu. Kays Said’in kadın haklarını hiçe saydığını sözlerine ekleyen Nawras Al-Zoghbi, “Bu anlamıyla kadınlar olarak aramızdaki koordinasyon önemli. Dünyadaki feminist hareketler ataerkil zihniyete karşı gücünü ortaklaştırmalı” çağrısında bulundu.

‘Gençlere sırtını döndü’

Kays Said’in gençlere de sırtını döndüğünü söyleyen Nawras Al-Zoghbi, "Cumhurbaşkanının kendisini seçen gençlere sırtını dönmesi yeni bir şey değil. İfade özgürlüğü diye bir kavram var ve insanlar barışçıl yürüyüşlerde fikirlerini beyan edebilir, slogan atabilir. Gençler demokratik bir yaşam istiyor ve referandumun tek bir kişi tarafından yazılmasına karşı çıkıyor. Çıkarılan kararnameler ile seslerini yükselten gençler askeri mahkemeye sevk edildi. Bu gençler 10 yıldır hak ihlallerine karşı seslerini yükselten gençlerdi” şeklinde konuştu.