TJA özel savaş politikalarına karşı sokak sokak örgütleniyor

TJA, “Jin, jiyan, azadî ile özgürlüğe doğru” sloganıyla başlattığı kampanya kapsamında kadınlarla bir araya geliyor. TJA’lı Ruken Zeryam Işık, özel savaş politikalarına işaret ederek, “İlk hedefimiz bilinçlendirme olacak” dedi.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Êlih- Tevgera Jinên Azad/Özgür Kadın Hareketi (TJA), “Jin, jiyan, azadî ile özgürlüğe doğru” sloganıyla başlattığı ve 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne kadar sürdürmeyi planladığı kampanyanın çalışmalarına devam ediyor.

Riha’da (Urfa) 15 Eylül’de bir deklarasyonla çalışmalarına başladığını duyuran TJA, aynı zamanda Şirnex ve İstanbul’da da kampanyanın startını verdi. Kadınların çalışma başlıklarında öncelikli olarak kadına yönelik şiddet, ahlaki ve politik bir toplumun geliştirilmesi, İmralı Cezaevi’nden tüm topluma sirayet eden tecrit ve özel savaş politikaları yer alıyor. Kadınlar bu başlıklar çerçevesinde örgütlenme çalışmaları yürütüyorlar. Mahalle mahalle gezerek tüm kadınlara ulaşmaya çalışan TJA, bu buluşmalarda; Kürdistan’da yürütülen özel savaş politikalarına karşı özsavunma ve jineoloji eğitimleri verecek.

TJA üyesi Ruken Zeryam Işık, kampanya kapsamındaki çalışmalarını ve kampanyaya kadınların ilgisini anlattı.

Başta kadınlar olmak üzere topluma karşı özeleştiri vermeleri gerektiğinin bilincinde olduklarını belirten Ruken Zeryam Işık, çalışmalarını da bu doğrultuda yaptıklarını söyledi. İlk hedeflerinin kadınlara ulaşarak bilinç yükseltme çalışması yapmak olduğunun altını çizen Ruken Zeryam Işık, “Gitmediğimiz sokak ve mahalle kalmayacak” sözleriyle çalışmadaki kararlılıklarına vurgu yaptı.

‘Yerellere özgün çalışmalar yapılacak’

Kampanyanın 6 ay süreceğini söyleyen Ruken Zeryam Işık, “Kampanyamız 6 ay boyunca sürecek. Bu kampanyanın ilk ayağını deklarasyon açıklamasının ardından verilen startlarla yaptık. Merkezi verilen startların ardından daha sonra yerel çalışmalara geçildi. Bizler de Batman olarak kampanyamızın startını verdik. Yerele özgün tartışmalarımızı yaptık. Kadın gündemi noktasında neler yapabiliriz gündemiyle sık sık bir araya geldik. Kampanyanın ikinci ayağı olan atölyeler boyutuna önümüzdeki günlerde başlayacağız” şeklinde konuştu.

‘Atölyelerimiz sokaklarda ve evlerde yapılacak’

Atölyelerin ilk olarak bütün kadınları kapsayacak boyutta olacağını ve ardından saha çalışmaları ile devam edeceğini aktaran Ruken Zeryam Işık şunları söyledi:

 “Özel savaş ve tecrit boyutuyla atölyeler düzenleyeceğiz. Onun ardından kadın kırımına ilişkin atölyelerimiz yapılacak. Yine bunların yanı sıra iç işleyişe dönük eğitimler yapılacak. İç işleyişteki atölyelerin ardından saha çalışmaları başlayacak. Bu çalışmada halka gidilecek ve saha çalışmaları başlatılacak. Bu atölyelerimiz mahallelerde, sokaklarda ve evlerde yapılacak. Gittiğimiz her alanda kadınlarla bir araya gelip dışarıda atölyeler düzenleyeceğiz.  Kadının gündemini yaratıp önce bilinçlendirip ardından örgütleme noktasında çalışmalar yapacağız.”

Atölye öncesinde kampanyayı anlatmak için gittikleri mahallede kadınlardan olumlu bir tepki aldıklarını söyleyen Ruken Zeryam Işık, bu tepkinin sahadaki çalışma kararlılıklarını daha da artırdığına yer verdi.

‘Kadın ve çocuklara dokunma noktasında eksik kaldık’

Elîh’in demografik yapısından bahseden Ruken Zeryam Işık, kenttin örgütlü ve bilinçli olmasından kaynaklı sistem tarafından hedef alındığına yer verdi. Ruken Zeryam Işık konuşmasının devamında şöyle konuştu:

“Yerel özelinde burayı demografik olarak ele aldığımızda Batman toplama bir kenttir. Bu kentte buralı olan kimse yok. Burası 90’lı yıllarda köyleri yakılan yurttaşların kaldığı bir kent. Kürdistan’ın dört bir parçasından buradan insanlara rastlamak mümkündür. Bu nedenle sistem tarafından bir tampon bölge olarak da görüldü. Demografik yapısını göz önüne aldığımızda bizler psikolojik anlamda kadınlara ve çocuklara dokunma noktasında da eksik kaldık. Bu konuda bizler kadın hareketi olarak özeleştirisel pozisyondayız. Ama genel anlamda bakıldığı zaman Batman’ın politik bir kent olduğunu da söyleyebiliriz. Bu noktada güçlü bir örgütlülük de ortaya çıkıyor.”

‘Sistem örgütlü toplumu hedef alıyor’

Kentte yürütülen özel savaş politikalarının yoğunluğuna dikkat çeken Ruken Zeryam Işık, “Özellikle kadınlar nezdinde kente özel bir proje ile köyden kentte kadar özel savaş politikalarının yerleştirilmek istendiğinin farkındayız. Bilinç noktasında da halkın bu noktada bilinçli bir halk olduğunu söylemek mümkün ancak özel savaş politikalarının son yıllarda en çok yoğunlaştığı bir kent. Bir toplumu düşürmek, şahsında sadece kadına ya da gençliğe değil bir bütünen topluma dönük yönelimler oldu” sözlerini kullandı.

 ‘İki konu başlığı ile sahaya çıkacağız’

Son olarak yapacakları saha çalışmasında ilk konu başlıklarının özel savaş politikası ve tecrit olacağını aktaran Ruken Zeryam Işık, “Genç kadın boyutuyla bakıldığı zaman özel savaş, kadını kendi kültürü ve yaşamından uzaklaştırma adına birçok argüman kulandı ve bu süreç de devam ediyor. Bunun en somut örneğini İpek Er olayında gördük. Bu noktada aileler kendi çocuklarını bilinçlendirmeye çalışıyor. Yine bu süreç sadece aile değil parti üzerinden de yürütülüyor. Bizlerde bu kampanya ile özel savaşın öncesi ve sonrasını işleyeceğiz. Önce kendi aramızda işleyip bizler anladıktan sonra halka anlatmak noktasında adım atacağız” şeklinde konuştu.