Haber Merkezi- Türk devletinin hava saldırısıyla Qamişlo Kantonu Eşbaşkanı Yusra Derwêş, yardımcısı Leyman Şiwêş ve Süryani Fırat Tuma’nın katledilmesine yönelik protestolar sürüyor.  Tevgera Jinên Azad/Özgür Kadın Hareketi (TJA), Şirnex, Wan ve Agirî’de yaptığı açıklamalarla saldırıları protesto etti

Şırnex

TJA Şirnex bileşenleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Silopiya İlçe binası önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Yeşil Sol Parti Şirnex milletvekilleri Newroz Uysal Aslan, Mehmet Zeki İrmez, HDP yöneticileri ve Barış Anneleri Meclisi katıldı.  Açıklamayı okuyan DBP Silopiya İlçe Eşbaşkanı Emine Özek, saldırılara sessiz kalınmamasını isteyerek, “Artık tahammülümüz kalmadı” dedi.

‘Saldırı DAİŞ’i yargılama sürecinde gerçekleşti’

Daha sonra konuşan DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, saldırıların Kuzey ve Doğu Suriye’de inşa edilen toplumsal sisteme yönelik olduğuna dikkat çekti. Devletin her gün bilerek kadınlara ve Kürt halkının kazanımlarına saldırdığını dile getiren Saliha Aydeniz, şunları ifade etti:

“Türk devletinin Rojava'da hiçbir şeyi yok ama SİHA'larla her gün Rojava'ya saldırıyor. 2 gün önce 3 kişiyi katlettiler. Katledilen bu 3 kişi bölgenin özgürleştirilmesinde, DAİŞ’e karşı eşsiz bir mücadele verdi. Türk devletinin demokrasiden ve orada kurulan sistemden korktuğunu biliyoruz. Bu devletin bu çetelerle olan ilişkisini de biliyoruz. İnsanlığın katili olan çeteler bu devletin üniversitesinden mezun oluyor. İşte bu devletin gerçeğidir. Kürtlere karşı savaş çözüm değildir. İlginçtir ki Türk devleti bu saldırıyı tam DAİŞ'i yargılama sürecinde gerçekleştirdi. Bu devletin derdi çözüm değil savaştır.”

‘Sessiz kalanlar bu saldırıların ortağıdır’

Federe Kurdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur Barzani’nin 20 Haziran’da Türkiye’ye gerçekleştirdiği ziyareti hatırlatan Saliha Aydeniz, "Devletin derdi Kürtler arasında çelişki çıkartmaktır. Bu katliamın olduğu gün Ankara'da Barzani ile görüştüler. Buradan Kurdistan hükümetine soruyoruz; bu resmin anlamı nedir? Bu sorumuz cevaplanmalıdır. Sessiz kalanlar bu saldırıların ortağıdır. Kadın haklarını savunanlar buna karşı sessiz kalmamalı. Kürt kadınları olarak özgürlüğe öncülük edeceğiz. Ne kadar katliam olursa olsun mücadele edeceğiz. Bu saldırılara karşı Kürt birliğine ihtiyaç var” şeklinde konuştu.

Açıklama, “Jin, jiyan, azadî” ve “Direne direne kazanacağız” sloganlarıyla sona erdi.

Wan

TJA Wan bileşenleri, HDP Wan İl Örgütü binası önünde açıklama yaptı. Açıklamaya, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Genel Başkanı Berdan Öztürk, DBP Eş Genel Başkanı Berdan Öztürk, Yeşil Sol Parti milletvekilleri Sezai Temelli, Mahmut Dündar, Gülistan Kılıç Koçyiğit, Gülcan Kaçmaz Sayyiğit ve HDP yöneticilerinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. Açıklamada, saldırıda yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının yer aldığı “Li dijî polîtîkayên şer, li dijî qetliaman, li dijî tecrîdê bijî berxwedana gelê kurd” pankartı açıldı.

‘Barış politikalarını engelleyenler sorumludur’

Açıklamada konuşan Yeşil Sol Parti Milletvekili Gülcan Kaçmak Sayyiğit, AKP iktidarının kutuplaşma, çatışma ve savaş siyasetinden beslendiğini dile getirerek, “2011 yılından bugüne devam eden Suriye iç savaşı, milyonlarca insanın yerinden yurdundan olmasına, mültecileşmesine ve insanlık dışı koşullarda yaşamasına yol açmıştır. Burada barış politikalarının oluşmasına engel olan yerel ve uluslararası güçler işlenen katliamlardan ve yıkımdan sorumludur” dedi.

‘Rojava yönetiminden kimler rahatsız oluyor?’

Qamişlo’daki saldırının ülkesini, halkını ve iradesini IŞİD’e karşı koruyan onurlu Kürt halkına karşı yapıldığını vurgulayan Gülcan Kaçmak Sayyiğit, “Bu suikastlar özgür kadın ve özgür toplum arayışında olan yapılara yönelik organize ediliyor. Buradan bir kez daha soruyoruz; Ortadoğu’da tüm halkların birlikte yaşamı için inşa edilen bir toplumsal pratik olan Rojava yönetiminden kimler rahatsız oluyor?” diye konuştu. Dünyanın gözü önünde gerçekleşen suikast ve saldırıların derhal durdurulması için demokratik kitle örgütleri ve tüm savaş karşıtlarına duyarlılık çağrısında bulunan Gülcan Kaçmak Sayyiğit, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dün söylediğimiz gibi bugün de tekrar ediyoruz. Ne IŞİD’in karanlığına teslim olduk ne de işbirlikçilerinin işgaline izin verdik. Herkes bilsin ki; Kadın özgürlük mücadelemizin sonucu dünyanın tüm meydanlarından yükselen, ‘jin, jiyan, azadî’ felsefesi, bu yüzyılın kadınların ve Kürtlerin yüzyılı olacağını gösteriyor. Bizler de yitirdiğimiz tüm canlarımıza buradan söz veriyoruz. Onların ilkeleri ile yeni bir toplumsal yaşamı inşa etmek için mücadele edecek, demokrasi, barış ve birlikte eşit bir şekilde yaşamın siyasetini savunacağız.”

Açıklama, “Şehit namirin” ve “Jin, jiyan, azadî” sloganlarıyla son buldu.

Agirî

TJA, Agirî’nin Bazîd (Doğubazıt) ilçesinde de HDP ilçe binası önünde açıklama yaptı. Açıklamaya, HDP, Yeşil Sol Parti, DBP yöneticileri ile Yeşil Sol Parti Agirî Milletvekili Nejla Demir katıldı. Açıklamayı yapan Nejla Demir, şunları ifade etti:

“Federe Kurdistan’da kimyasal silah kullanılıyor, Irak Hükümeti ile beraber Şengal statüsüz bırakılmak isteniyor, Mexmûr Kampı ablukaya alınıyor, Rojava’da hava saldırıları ve çeteler eliyle sivillere saldırılıyor, hastaneleri bombalanıyor, sivil yerleşim yerleri hedef gözetiliyor. Süleymaniye’de Zeki Çelebi, Nagihan Akarsel, Hüseyin Arasan, Rojava’da Hevrin Xelef ve yoldaşları katledildi. 2 gün önce Qamişlo’da işlenen cinayetler kadın özgürlükçü, demokratik ve ekolojik yaşam paradigmasına yapılan saldırılardır. Açıkça ifade ediyoruz ki; bu yargısız infazlara ve faili meçhul katliamlara devam ederek Kürt meselesinde çözümsüzlüğü derinleştiren tüm güçler çatışmayı beslemektedir.”