Tara Hisên: Önder Öcalan egemen sisteme karşı mücadele ediyor
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik uluslararası komplonun 25. Yıl dönümü vesilesiyle değerlendirmelerde bulunan Kürdistan Özgürlük Hareketi Eşbaşkanı Tara Hisên, “Önder Öcalan egemen sisteme karşı mücadele etti” dedi.
![](https://test.jinhaagency.com/uploads/tr/articles/2023/02/20230211-suleymaniye-jpg6b4535-image.jpg)
ŞÎRÎN SALIH
Süleymaniye – Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan 15 Şubat 1999’da uluslararası bir komployla Türkiye’ye teslim edildi. 24 yıldır hukuksuz bir şekilde İmralı Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu'nda ağır tecrit koşulları altında tutuluyor. Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit her geçen gün derinleştirilirken, aile ve avukatlarıyla görüşmesi de engelleniyor.
Kürdistan Özgürlük Hareketi Eşbaşkanı Tara Hisên, Abdullah Öcalan’a yönelik uluslararası komplonun yıldönümü vesilesiyle değerlendirmelerde bulunarak, “Kürt halkının mücadelesini bitirmek için Önder Öcalan’a yönelik uluslararası komployu devreye koydular” dedi.
‘Kürt halkının mücadelesini ortadan kaldırmak istediler’
Tara Hisên, “Hegemon devletler uluslararası komplo ile Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ı hedef aldılar. Bununla Kürt özgürlük ve kadın mücadelesini ortadan kaldırmak istediler. Kürt halkının tarihindeki diğer tüm hareketler gibi bu hareketin de sesini kısmak ve yok etmek istediler. Farklı planlarla Kürtlerin birçok liderini ortadan kaldırdılar ve hareketlerini bitirdiler. Bu yüzden Kürt halkı ve kadınlarının önderine yönelik tecrit uyguluyorlar” diye belirtti.
‘Kapitalist devletler komplonun bir parçasıdır’
Abdullah Öcalan’ın tarihsel, felsefi, evrensel temeller üzerine Kürt halkı ve kadınlarının sorunları üzerine proje oluşturduğunu dile getiren Tara Hisên, “Mevcut sistemleri eleştirmiş ve yaptığı araştırmalar sonucunda çözüm projesini geliştirmiştir. Kürdistanı işgal eden ülkeler ve egemen devletler, Önder Öcalan’ın ideolojisini kendi sistemlerine yönelik bir tehdit olarak görüyorlar. Önder Öcalan’ın düşünceleri egemen ve ataerkil sistemin yıkılması için bir adımdı. Bu yüzden kapitalist sistemi yürüten ülkeler bu komplonun bir parçası oluyorlar. Önder Öcalan, kadın özgürlüğü sorunu için bu sistemi tamamen yıktı. Bu yüzden kadın devriminin yayıldığını görüyoruz. 10 yıllık geçmiş süreçte mücadeleci kadınlar DAİŞ gibi vahşi çetelere karşı savaştı” diye konuştu.
‘Komplo kadın şahsında sürüyor’
Komplonun 15 Şubat 1999’den bu yana kadın şahsında devam ettiğini ifade eden Tara Hisên, “Nagihan Akarsel’in şehit edilmesi bu planın bir parçasıdır. Bu Başûrê Kürdistan’da yürütülüyor. Sakine Cansız ve arkadaşlarını şehit ederek kadın devrimine darbe vurmak istediler. Bu bize komplonun kadın şahsında sürdüğünü ve Önder Öcalan’a yönelik tecridi daha da derinleştirdiklerini gösteriyor” diye belirtti. Tara Hisên, “Sadece Türk devleti değil birbiriyle çıkarları olan ve Önder Öcalan’ın projesini kendisine tehdit olarak gören bütün devletler, Önder Öcalan’a yönelik tecridi ağırlaştırıyor. Önder Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sürecini ve Kürt sorununun çözümünü geriletiyor. Bu yüzden Kürdistan’a yönelik işgal saldırıları devam ediyor” diyerek saldırıların sürdüğünü anlattı.
‘Kürt kadınları mücadeleye öncülük ediyor’
Komplonun boşa çıkarılması için mücadelenin devam ettiğini aktaran Tara Hisên, “İşgalci devletin Kürtlere, özgürlük isteyen kadınlara yönelik saldırılarına ve Kürdistan dağlarında özgürlük savaşçılarına yönelik günlük kimyasal silah kullanımına rağmen komplo boşa çıkarılmaya çalışılıyor. Kürt kadınları bugün Ortadoğu'da özgürlük mücadelesinin öncülüğünü yapıyor ve kendi partileri var. Kürt düşmanlarına karşı kazandıkları en büyük zafer olan özyönetim meclislerinde diplomasi ve eşbaşkanlık mücadelesi veriyorlar” dedi.
‘Mücadele büyütülmeli’
Tara Hisên son olarak şunları söyledi: “Önder Öcalan bu iktidarın sırrını açığa çıkardı. İnsan hakları örgütleri o yüzden şuan Önder Öcalan’ın mevcut durumuna karşı sessiz kalıyor. Önder Öcalan’ın düşünce ve felsefesini tanıyan herkes, birlikte barış ve eşitlik içinde yaşamak için çabaladığını görecektir. Düşman nasıl Önder Öcalan’ı tanıyıp düşüncelerini kendi sistemi için bir tehdit olarak görüyorsa, Kürt halkının da bunu çok iyi bilmesi gerekir. Bu yüzden de çalışmalarını ve mücadelelerini büyütmeliler. Önder Öcalan fiziki olarak özgür olmasa da düşünsel olarak özgür.”