TAJÊ: ‘Jin, Jiyan, Azadî’ felsefesinin önüne geçilemez
TAJÊ ve Şengal Özgür Basın üyeleri Türk devletinin Silêmanî’deki saldırısına tepki göstererek, “Hakikatin sesini yükselten öncüleri hedef alarak kimse ‘Jin, Jiyan, Azadî’ felsefesinin önüne geçemez” dedi.
Haber Merkezi- Türk devletinin Silêmanî’nin Seyîdsadiq ilçesindeki gazetecileri taşıyan arabayı bombalamasıyle özgür basın emekçileri Gulistan Tara ve Hêro Bahadîn yaşamını yitirdi, biri ağır 6 gazeteci ise yaralandı.
Şengal Özgür Basın üyeleri, Kersê Vadisi’nde bulunan Önderlik Bahçesi’nde bir araya gelerek özgür basın çalışanlarına yönelik saldırıya ilişkin bir basın açıklaması yaptı.
Gulistan Tara ve Hêro Bahadîn’in fotoğraflarını taşıyan Êzidî gazeteciler, Türk devleti ve işbirlikçilerinin saldırısını kınayarak medya kurum ve kuruluşlarına gazetecilerin haklarını korumaya çağrıda bulundu.
Şengal Özgür Basın Çalışanı Rojbîn Hebabî, şunları söyledi: “Gazeteciler hakikati ortaya çıkardıkları için işgalci Türk devletinin hedefi oluyor. Buradan Türk devletinin saldırılarının bizi durduramayacağını, tam tersine yapılan her saldırının bizi güçlendireceğini belirtiyoruz. Verdiğimiz her şehit, mücadele azmimizi yükseltiyor ve sesimizin daha da güçlü çıkmasını sağlıyor.”
‘Bu saldırı, halkın sesine ve topluma yapılmış bir saldırıdır’
Êzidî Özgür Kadın Hareketi (TAJÊ) Kürt kadın gazetecilerin katledilmesine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Öncelikle işgalci Türk devletinin KDP ve Irak işbirliğinde Kurdistan toprakları ve Kürt halkına yönelik saldırılarını kınıyoruz. Dün Süleymaniye’de gerçekleşen saldırı, gazetecileri hedef alma amacıyla planlanmıştı ve sonuç olarak gazeteciler Gulistan Tara ve Hêro Behadîn şehit oldu. Bu saldırı, özgür kadın ve halkın sesine yönelik planlı bir saldırıdır.”
Türk devletinin yıllardır Kürt halkının hak ve statü sahibi olmaması için büyük bir savaş içinde olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Kürtlerin kazanımlarını engellemek ve özgürlük hayallerini gerçekleştirmelerini önlemek amacıyla her gün katliamlar yapmaktadır. KDP ise kuruluşundan bu yana, Kürtlerin kazanımlarına karşı bir iktidar projesi olarak hareket etmektedir. KDP, kendi köklerine ihanet ederek Türkiye’ye hizmet etmeyi tercih etmiştir. Kendini Türkiye’ye kabul ettirmek için, Kurdistan ve tüm Kürt halkını her gün kurban etmektedir. Son yıllarda, özellikle 2023’ten bu yana, Irak da bu plana dahil olmuş ve Kürt halkına yönelik soykırım politikalarının bir parçası haline gelmiştir. Sonuç ise yıkım, talan, katliam ve zorunlu göç olmuştur. Bu işbirliği, Kürt halkına yönelik bir soykırım planının parçasıdır” denildi.
Açıklamada, artık KDP’den beklentilerinin kalmadığının altı çizilerek, şunlar belirtildi: “Son olarak, iki kadın gazeteci katledildi ve basın kurumları hedef alındı. Özgür basın her zaman gerçekleri ve bu kirli planları açığa çıkardığı için hedef oluyor. Onlar, kimsenin bu suçları gizlemesine izin vermiyorlar. Bu saldırılar, en tehlikeli seviyeye ulaşmıştır. Gazetecilerin hedef alınması, halkın sesi ve gerçeğin susturulmak istendiği anlamına gelir. Bu saldırı, halkın sesine ve topluma yapılmış bir saldırıdır. Düşmanlarımız artık saldırılarında ahlaksızlık seviyesine ulaşmıştır. Savaş suçlarını açık bir şekilde herkesi gözü önünde işliyorlar.
Artık toplumun yok edilmesi için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Herkes biliyor ki hiçbir hegemon güç umudumuzu yok edemedi. Umudumuz, halkımızda ve özgür kadınlardadır. Kendi duruşumuz ve net tavrımızla geri adım atmadan ilerleyebiliriz. Bu yüzden, her yerde bu saldırıların hesabını sormak ve yapılanların bedelini ödetmek için ayağa kalkma zamanıdır. Çözüm, biziz; duruşumuz ve kararlılığımızdır.
Hakikatin sesini yükselten öncüleri hedef alarak kimse ‘Jin, Jiyan, Azadî’ felsefesinin önüne geçemez. Bu ses ve felsefe, Kurdistan sınırlarını aşmış ve dünya çapında tüm kadınların özgürlük arayışında ilham aldığı bir felsefe haline gelmiştir. Bu nedenle, bu halkı yok etmeye çalışanlar başarısız olacaklar. Bir kez daha Gulistan Tara ve Hêro Bahadîn’in ailelerine ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Aynı zamanda özgür basının kadın emekçilerine, kadınların sesini dünyaya duyurdukları için teşekkür ediyor ve başsağlığı diliyoruz. Halkımızın başı sağ olsun.”