TAJÊ’den Suham Şengalî: Soykırım,9 Ekim anlaşması ile devam ediyor

IŞİD’in Êzidî toplumuna dönük soykırım saldırılarının üzerinden 9 yıl geçti. TAJÊ Diplomasi Komitesi üyesi Suham Şengalî, bugün KDP, Türk ve Irak devletleri tarafından 9 Ekim anlaşmasıyla soykırım saldırılarının devam ettiğini söyledi.

NÛJÎN ÊZIDÎ

Şengal- Şengal’e yönelik 3 Ağustos 2014 tarihinde IŞİD eliyle yapılan soykırım saldırısında 9 yıl geride kaldı. Bu 9 yıl içinde Êzidîler, Şengal’de diğer halklarla ortak yaşam temelli Demokratik Ulus paradigması ekseninde Özerk Yönetim Sistemi’ni geliştirerek, öz savunmalarını güçlendirdiler.

Siyasetten sosyal yaşama, ekonomiden askeri alana birçok alana öncülük eden Êzidî kadınlar hem toplumsal tabuları yıktı hem de verdiği mücadele ile dünya kadınlarına ilham kaynağı oldu. Êzidî Kadın Özgürlük Hareketi (TAJÊ) çatısı altında örgütlenen Êzidî kadınların başarılı oldukları alanlardan biri de diplomasi.  Diplomasi Komitesi ile Êzidîlerin, acılarını ve mücadelelerini tüm dünyaya taşımak, dayanışma ve ortak mücadeleyi geliştirmek amaçlanıyor.

TAJÊ Diplomasi Komitesi üyesi Suham Şengalî ile Êzidî halkının yaşadıklarını ve diplomasi çalışmalarını konuştuk.

‘Soykırım saldırıları planlıydı’

Konuşmasına soykırım saldırısında katledilenleri anarak başlayan Suham Şengalî, Êzidî toplumuna yönelik saldırının planlı olduğunu kaydetti. Suham Şengalî, “Fermanla binlerce kadın ve kız çocuğu DAİŞ çetelerinin eline geçti. 21’inci yüzyılın en büyük soykırım katliamıydı. Amaç Êzidî toplumunu tamamen yok etmekti. Tarih boyunca birçok güç Êzidî toplumunu yok etmek istedi. 74 fermana uğradık. Son ferman tüm dünyanın gözü önünde yapıldı. Şu an uğradığımız saldırılar 2014’ün devamıdır. DAİŞ’in yapamadığını, bugün KDP ve Türk devleti yapıyor. Çünkü onlara göre plan tamamlanmadı. Planları Êzidî erin tamamen katledilmesiydi ama buradaki direniş onları boşa çıkardı. KDP, Şengali DAİŞ çetelerine bıraktı. Soykırım saldırısının ardından kirli planlar devam ediyor. Bu planlardan biri de 9 Ekim anlaşması. KDP, Xanesor’a saldırdı, Şengal'de soykırım için anlaşma imzaladı” diye konuştu.

‘Doğru tutum örgütlenmedir’

Êzidî kadınların her alanda örgütlendiğine dikkat çeken Suham Şengalî, “Êzidî kadınlar, örgütsel, toplumsal, siyasi ve askeri alanda örgütlenerek soykırım saldırılarına karşı konumlanmış oldular” diyerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bir daha soykırıma uğramamak için her alanda mücadele ediyoruz. Bu alanlardan biri de diplomasi. Yaptığımız tüm çalışmalar Êzidîlerin çıkarınadır. Diplomasi Komitemizin işi; acılarımızı göstermek ve haklarımızı almak üzerine tanımlandı.  Êzidî kadınların haklarını herkesin kabul ederek, sahiplenmesi gerekir. Diplomasi olarak geçtiğimiz yıl, yerel ve uluslararası toplantılar gerçekleştirdik. Kadınlarla çalışma çerçevesinde ortaklaşmalar yaşadık. Irak düzeyinde bir kadın birliği inşa etmeye çalışılıyoruz. Hedefimiz yaşadığımız saldırının soykırım olarak tanıması. Kadınlara yönelik bir soykırım yapılmıştır. En çok da kadınlar acı çekti ve bedelini ağır ödedi. Akıbeti bilinmeyen binlerce Êzidî kadın var. TAJÊ olarak soykırımın her yıl dönümünde uluslararası kurumlara mektup gönderiyoruz. Geçen yıl Irak düzeyinde bir konferans yaptık ve Bağdat'ta Êzidî kadınların durumuyla ilgili yurt dışından katılımlar oldu. Orada ortak kararlar alındı. Hukuki ve siyasi alanda ortak çalışma kararı alındı."

‘IŞİD ve ortaklarını yargılamak gerekiyor’

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin IŞİD çete üyelerini yargılama kararına değinen Suham Şengalî, IŞİD ile ona ortaklık yapanlarında yargılanması gerektiğini vurgulayarak, devamında şunları ifade etti:

"Geniş bir mücadele sonucunda birçok devlet soykırımı tanıdı ancak DAİŞ çetelerinin yargılanması için pratik bir adım olmadı. Bazı eyaletlerde DAİŞ tek tek yargılandı. Ama kişiseldi. DAİŞ davası ideolojik bir davadır. DAİŞ kim ve hangi güce güveniyor? Lojistik, eğitim açısından, bu kadar güçlü olan DAİŞ'i kim destekledi? DAİŞ'e kim yardım etti, onunla anlaştı ve Êzidîleri yok etmesi için kim emir verdi? Bu sorular aydınlatılarak, ortakları da yargılanmalı.  Örneğin KDP, Êzidîleri doğrudan DAİŞ'e sattı ve yargılanmaları gerekiyor."

Toplu mezarlar, kayıp kadınlar

Açılmayan toplu mezarlar ve hala IŞİD’in elinde olan kadın ve çocukları hatırlatan Suham Şengalî, "Kaç Êzidî kadın DAİŞ’in elinde kaldı, akıbetleri belli değil. Aynı zamanda henüz açılmamış toplu mezarlar var. 9 yıl sonra açılan toplu mezarda yakınlarının kemiklerini almaya giden ailelerden, tabup, kefen ve bayrak istediler. Şengal’de yaşananlar başka hiçbir yerde görülmedi. DAİŞ çetelerinin elinden kurtarılan kız çocukları ve kadınlar QSD, YPJ, YPG tarafından kurtarıldı. Soykırım planının devamı olarak Sünni aileleri Şengal’e yerleştirmekti. Bu ailelerden biri DAİŞ üyesiydi Êzidî bir kadın tarafından tanındı. Ama onlara ne oldu bilmiyoruz” diye belirtti.

‘DAİŞ’in yargılanmasına desteğimizi sunuyoruz’

Suham Şengalî, konuşmasının sonunda tekrar IŞİD’in yargılanma kararına değinerek şöyle söyledi: "Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, DAİŞ çetelerini yargılayacaklarını açıkladı. Biz de desteğimizi ifade ediyor, tüm uluslararası güçleri ve teröre karşı olan güçleri bu kararı desteklemeye ve uluslararası mahkemeye çıkarmaya çağırıyoruz. Çünkü 10 bin DAİŞ çetesi Rojava Kürdistan, Şengal ve tüm dünya için tehdittir."