TAJÊ’den soykırımı kabul eden ülkelere açık mektup

TAJÊ Diplomasi Komitesi, soykırımı kabul eden ülkelere gönderdiği açık mektupta, IŞİD çetelerinin ve kirli ortaklarının yargılanması için de somut adımlar atması çağrısında bulundu.

Haber Merkezi- Êzidî Kadın Özgürlük Hareketi (TAJÊ) Diplomasi Komitesi, 3 Ağustos 2014 fermanının yıl dönümü nedeniyle IŞİD çetelerinin Şengal’e yönelik geliştirdikleri soykırımı kabul eden ülkelere açık mektup gönderdi.

Êzidî toplumuna yönelik fermanın 9’uncu yılını tamamladığının hatırlatıldığı mektupta, 3 Ağustos’un başta Êzidî kadınlar olmak üzere Êzidî toplumu için oldukça zor ve acılı bir gün olduğu kaydedildi. KDP’nin direnmeden Şengal’den kaçarak IŞİD saldırılarının önünü açtığının belirtildiği mektupta, soykırımda çetelerin kaçırdığı 3 bin insanın akıbetinin belli olmadığı hatırlatıldı.

‘DAİŞ çeteleri ve ortaklarının yargılanması için somut adımlar atılmalı’

IŞİD çetelerinin Êzidî halkına yönelik işlediği insanlık suçunun 13 ülke tarafından soykırım olarak kabul edilmesinin oldukça önemli bir gelişme olduğunun kaydedildiği mektupta şu talepler yer aldı:

“DAİŞ çetelerini ve kirli ortaklarını yargılamak için de somut adımlar atılmalıdır. Birçok DAİŞ çetesi Avrupa ülkelerinde bireysel olarak yargılandı ancak asıl mesele bu insanlık dışı suçların hangi güçlerden beslendiklerini çözümlemektir. DAİŞ’e lojistik, askeri, mali ve siyasi destek sağlayan tüm açık ve kapalı güçler soruşturmaya tabii tutulmalı ve uluslararası mahkemelerde insanlığa karşı suçlar işledikleri için yargılanmalıdır.”

‘Türk devletinin saldırıları güvenliği tehdit ediyor’

Soykırımın üzerinden 9 yıl geçmesine rağmen gerçek suçluların hala yargılanmadığına vurgu yapılan mektupta, “Suçluların saldırılarına devam etmelerine izin verildi. Bugün Türk devletinin hava saldırıları bunun en bariz örneğidir. Êzidî halkına yönelik tehditler sürüyor. Özellikle Türk devletinin hava saldırıları Irak ve Şengal’in güvenliğini tehdit etmektedir” denildi.

‘Örgütlenme ihtiyacı hissettik’

Mektupta, fermanın ardından ortak bir duruş ve kendilerini ifade edebilmek amacıyla TAJÊ’nin kurulduğu ifade edilerek, “Toplumumuzun bilinçlenmesini ve güçlenmesini sağlayarak yeni bir düzen oluşturabileceğimize inanıyoruz. Özyönetim, öz örgütlenme ve öz savunma en temel insan haklarıdır. Katliam ve adaletsizliklerin yaşanamaması için örgütlenme ihtiyacı hissettik” denildi. Mektupta, uluslararası devletler ve topluma şu çağrılarda bulunuldu:

*Tüm siyasi kurum ve kuruluşlar, DAİŞ’in Êzidî toplumuna yönelik gerçekleştirdiği katliamı soykırım olarak kabul etmelidir.

*Fermanın gerçekleştirilmesinde sorumlu olan tüm kişi ve kurumlardan hesap sorulmalı: Öncelikle DAİŞ çeteleri ile ortakları KDP ve Türk devleti hesap vermelidir. Başûrê Kurdistan Hükümeti de Şengal halkını koruyamadığı için hesap vermelidir.

*Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, 10 Haziran 2023 tarihinde DAİŞ çetelerinin tutuklanması yönünde karar verdi. Êzidî toplumu olarak bu kararı destekliyoruz. Bizler, soykırımı tanıyan ülkelerden Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetiminin DAİŞ çetelerine karşı aldığı kararlara destek vermelerini, kendi görev ve sorumluluklarını yerine getirmelerini talep ediyoruz.

*Şengal halkının iradesi hiçe sayılarak imzalanan 9 Ekim Antlaşmasını Êzidî halkına karşı gerçekleştirilen fermanın devamı olarak görüyor, kabul etmiyoruz. Soykırımı tanıyan ülkelerden de bu antlaşmanın Êzidî halkı üzerindeki tehlikesini görmelerini ve kabul etmemelerini istiyoruz.

*Türk devletinin hava saldırıları durdurulmalıdır.

*Şengal’in yeniden inşa çalışmalarına destek verilmelidir.

*DAİŞ çetelerinin elinde bulunan kadın ve çocukları özgürleştirmek için çalışmalar yürütülmelidir.

*Suriye Demokratik Güçlerinin DAİŞ çetelerinin elinde bulunan esir Êzidîleri kurtarma çabalarını destekliyor, uluslararası kamuoyunu QSD’nin bu çabasını desteklemeye çağırıyoruz."