TAJÊ üyeleri: Zaman komplo ve tecride karşı mücadele zamanıdır

TAJÊ üyeleri, 9 Ekim komplosu ve devam eden saldırılarla Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın felsefesinin yayılmasının engellenmeye çalışıldığını belirterek, “Zaman direniş ve mücadele zamanıdır. Bütün uluslar ayağa kalkmalı” dedi.

BÊRÎVAN ÇİYA

Şengal- Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, uluslararası güçlerin Ortadoğu’ya müdahalenin ilk adımı olarak Baas hükümetine baskısı sonucu 9 Ekim 1998 tarihinde Suriye’den çıkışının üzerinden 25 yıl geçti. 15 Şubat 1999’da Türkiye’ye getirilerek İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’de ağır tecrit koşullarına alınan Kürt Halk Önderi, ürettiği jineoloji ve Demokratik Ulus paradigması, yarattığı kazanımlar ve verdiği direnişle kadınlara, halkalara umut olmaya devam ediyor.

Êzidî Kadın Özgürlük Hareketi (TAJÊ) Koordinasyon Üyesi Şemê Remo ile TAJÊ Üyesi Ferîde Şengalî, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik gerçekleştirilen 9 Ekim uluslararası komployu ve süren mutlak tecridi değerlendirdi.

‘Fikirleri yok edemeyecekler’

Şemê Remo, Êzidî kadınlar ve Êzidî toplumu olarak Abdullah Öcalan’a kendilerini borçlu hissettiklerini söyleyerek şunları kaydetti:

“Bizler 9 Ekim Anlaşması ile 9 Ekim komplosunu birbirinden ayırmıyoruz. Rojava ve Şengal Önder Apo’nun fikirlerinin güçlendiği yerdir ve o yüzden egemen güçler buralara saldırıyor. Bu saldırılarla Önder Apo’nun düşünce ve felsefesini hedef alıyorlar. Ama ne yaparlarsa yapsınlar bu fikirleri yok edemeyecekleri açık. Önder Apo evrensel düşünüyor ve tüm halkların özgürlüğü için mücadele yürütüyor ve İmralı’da direniyor.”

‘Mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz’

Yaşadıkları katliamlarla Êzidî kadınların ve toplumunun yaşadığı acılara dikkat çeken Şemê Remo, “Herkesin bunu iyi bilmesi ve buna göre mücadele yürütmesi gerekiyor. Çok sayıda şehidimiz var ve ağır bedeller ödedik. Ancak mücadelemizden geri adım atmadık. Şehitlerimizle gurur duyuyoruz ve liderimizi fiziki olarak özgürleştirene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” diye konuştu. Abdullah Öcalan’ın düşüncelerinin halk arasında yayılmasının engellenmeye çalışıldığına işaret eden Şemê Remo, “Ancak girişimleri başarısızlıkla sonuçlanıyor. Mücadelemizden ve direnişimizden vazgeçmeyeceğimiz” dedi. Federal Kürdistan’ın Silemanî kentinde bir suikast sonucu Nagihan Akarsel’in katledilmesini hatırlatan Şemê Remo, şunları ifade etti:

“Nagihan Akarsel’i anıyoruz, ailesine ve dostlarına başsağlığı diliyoruz. Êzidî kadınlar olarak arkadaşımızın şehadetinden büyük üzüntü duyduk. Çünkü onu tanıyorduk. Yanında oturan her anneyle hayatını, acısını, her şeyini paylaşmak istiyordu. Êzidî kadını hakkında çok araştırma yaptı. Êzidî kadınını emirlerden ve yıkımdan kurtarmaya çalıştı. Şengal'de inanılmaz bir direnç gösterdi. Büyük bilgi ve anlayışa sahip bir kadındı, tarihini bilmek isteyen bir kadındı. Maalesef evinin önünde katledildi. Bu katliamı kınıyoruz. Bir bilim kadını Silêmanî’de hedef alındı. Nasıl ki Şengal’de Türk devletinin saldırılarına destek veriliyorsa, Nagihan Akarsel katliamında da aynı durum söz konusu. Bilindiği üzere KJAR Üyesi Ciwana Sine de tutuklandı. Başta Şengal’deki kadınlar olmak üzere tüm Êzidî kadınlara çağrımız; Ciwana Sine’nin özgürlüğü için ayağa kalkalım ve onun özgürlüğü için elimizden geleni yapalım.”

‘Mevcut tehlike tüm halklar için geçerli’

TAJÊ üyesi Ferîde Şengalî de Abdullah Öcalan’dan bilgi alınmamasının endişelere neden olduğunu söyleyerek, “Bu nedenle herkesi ayağa kalkmaya çağırıyoruz” diye konuştu. Egemen güçler arasında yapılan görüşmelerde Federal Kürdistan, Rojava ve Şengal üzerinden yeni planlar yapıldığını vurgulayan Ferîde Şengalî, “Artık mevcut tehlike sadece Önderliğimiz için değil tüm halklar için geçerli. Yeni bir işgal planı var. Hakan Fidan ne zaman Irak’a ve Güney Kürdistan’a gelse Rojava ve Şengal’e ilişkin toplantılar yapıyor. Hakan Fidan'ın Irak'a gelişinin ardından Irak'a yönelik baskılar her taraftan arttı. Irak toplumu genel olarak tepki göstermesi gerekiyor. Bu toplantılar tehlikeyi beraberinde getiriyor” şeklinde konuştu.

‘Zaman direniş zamanıdır’

KDP’nin resmi olarak Türk devletini desteklediğini söyleyen Ferîde Şengalî, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Güney Kürdistan işgal edildi. Güney Kürdistan, KDP’nin desteğiyle Türk devletinin bölgesi haline geldi. Onun için halkın ayağa kalkması lazım, ayağa kalkmazlarsa Şengal, Kerkük ve saire Türklerin eline geçecek. Türklerin eline geçerse Êzidîlerin, Arapların milliyeti kalmaz. Bu dönem rahatlık zamanı değil, direniş ve mücadele zamanıdır. Bunun için bütün ulusların ayağa kalkması gerekiyor."