Tahran’da her beş çağrıdan üçü çocuk istismarıyla ilgili

İran’ın başkenti Tahran’da bu yıl, sosyal yardım hattına gelen 43 binden fazla çağrının 23 bini çocuk istismarıyla ilgili. Uzmanlar, çocukların aile içindeki şiddete karşı savunmasız bırakıldığını vurguluyor.

Haber Merkezi- İran'da açıklanan ‘aile içi’ şiddet istatistikleri, bu olgunun artık istisnai ya da marjinal bir durum olmaktan çıkıp, özellikle başkent Tahran’da çok sayıda çocuğun günlük hayatının sıradan bir parçası haline geldiğini gösteriyor. Bu durumun temel nedenlerinden biri olarak, sosyal hizmet kurumlarının ve yargı mercilerinin etkili müdahalelerde bulunamaması gösteriliyor; bu da çocukların korunmasını zorlaştırıyor.

İran Sosyal Hizmetler Kurumu’ndan uzmanlar, bu yılın başından bu yana yalnızca Tahran’da acil sosyal yardım hattına 43 binden fazla çağrı geldiğini, bunların 23 binden fazlasının çocuk istismarıyla ilgili olduğunu açıkladı. Bu rakamlar, başkentte çocuklara yönelik şiddetin ne denli yaygın olduğunu ortaya koyan çarpıcı bir tablo sunuyor.

Uzmanlara göre gelen çağrılarda en sık bildirilen konular; aile içi çatışmalar, çocuk istismarı, intihar girişimleri, eşe yönelik kötü muamele, yaşlı istismarı, travma yaşamış kadınlar, sokakta çalışan çocuklar ve sokak çocukları oldu.

Çocuklar şiddet döngüsü içinde

Sosyal sorunlar üzerine çalışan uzmanlar, acil yardım hattına yapılan başvurulardaki artışın kamuoyunun bilinçlenmesinden çok, İran’daki aile yapısının kriz içinde olduğunu ve İslam Cumhuriyeti’nde mevcut sosyal destek yapısının bu duruma etkin müdahalede yetersiz kaldığını gösterdiğini belirtiyor. Sosyal hizmetlerin çocuk istismarının küçük bir kısmını ele alma kapasitesi olsa da; etkili denetim mekanizmalarının eksikliği, uzman personel yetersizliği ve kırılgan aileleri destekleyecek sürdürülebilir politikaların olmaması, birçok çocuğun şiddet döngüsü içinde kalmasına yol açıyor.

Olağan görülüyor ve sistematikleşiyor

Yayımlanan veriler, çoğu vakada istismarın faili olarak bizzat anne ya da babanın öne çıktığını gösteriyor. Bu durum, acil psikolojik, sosyal ve hukuki müdahalelere duyulan ihtiyacı daha da artırıyor. Ancak tek bir çatı altında toplanmış bir destek sisteminin bulunmaması, yetersiz koruyucu yasalar ve yargı ile kolluk kuvvetlerindeki geleneksel bakış açısı, çocuk istismarını İran’da olağan ve sistematik bir olgu haline getiriyor.