NAGHAM KARAJEH

Gazze – İsrail’in Gazze’ye yönelik sivilleri de hedef alan saldırıları sürüyor. Gazze yaşamını yitirenlerin çoğunu kadın ve çocuklar oluşturuyor. İsrailli yetkililer Hamas’ın elinde 240 İsrailli esir bulunduğunu açıklarken, Hamas’ın Gazze Sorumlusu Yahya Sinvar, tüm Filistinli tutukluların bırakılması karşılığında İsrailli esirlerin serbest bırakılmasını içeren takas anlaşmasına hazır olduklarını duyurdu. Ancak esirler konusunda şimdiye kadar herhangi bir anlaşmaya varılmadı.

‘Filistinli kadın tutuklular işkencelere maruz bırakılıyor’

Ajansımıza konuşan siyasetçi Hazal Al-Natur, Hamas’ın önerdiği takas anlaşmasını, İsrail hapishanelerinde tutulan ve çeşitli işkencelere maruz kalan Filistinli kadın tutukluların çıkarına olduğu için güçlü bir şekilde desteklediklerini belirtti. Hazal Al-Natur, kadın tutuklulara yönelik işlenen işkence suçlarının Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne taşınması gerektiğini belirtti. İsrail’de tutuklu olan Filistinli kadınların, sağlık ve psikolojik sorunlar yaşadığını aktaran Hazal Al-Natur, şu bilgileri aktardı:

“İsrail, tutsaklara karşı tüm uluslararası sözleşmeleri ve yasaları ihlal ederek gözdağı veriyor. Son istatistiklere göre, İsrail gözaltı merkezlerinde 170’ten fazla çocuk bulunuyor. 2015'ten bu yana tutuklu bulunan ve yargılanan Mayson Musa ile 39 Filistinli kadın cezaevlerinde ağır ve zorlu koşullar altında yaşıyor. Listede ayrıca 16 yıl hapis cezasına çarptırılan Şoruk Dwayyat ve Şatila Abu Eyada da yer alıyor. Aişha Al-Afghani’ye de 13 yıl hapis cezası verildi. İdari gözaltında da Raghad Al-Fanni, Samah Awad, Hanan Al-Barghuti ve Hanan Abu Şalal mahkumlar bulunuyor.”

‘Kadınlar direnişlerinin bedelini çok ağır ödüyor’

İsrail ile Hamas arasında 2008 yılında varılan anlaşmayı hatırlatan Hazal Al-Natur, “Gözaltındaki İsrail askerlerinin bırakılması karşılığında, Batı Şeria’dan 19, Gazze Şeridi’nden de bir anne ve çocuğu olmak üzere 20 Filistinli kadın tutsak serbest bırakılmıştı” dedi. Filistinli kadınların İsrail’in işgal politikalarına rağmen mücadelelerini sürdürdüğüne vurgu yapan Hazal Al-Natur, “Kadınlar yürüttükleri direnişin bedelini çok ağır ödüyor ve tüm dünyaya da bunu kanıtladılar” dedi.

‘Arap ve uluslararası toplum harekete geçmeli’

Filistinli kadınların İsrail güçleri tarafından asılsız iddialarla tutuklandığına dikkat çeken Hazal Al-Natur, şunları dile getirdi:

“Onların mücadelesine ve kararlılığına karşı bir komploydu. Tüm Arap ve uluslararası toplumlar, onları kurtarmak için harekete geçmeli. Filistinli kadınlar cezaevlerinde işkence görüyorlar. Cezaevlerinde her yere takılan güvenlik kameraları nedeniyle mahremiyetleri ve sınırlı özgürlükleri ellerinden alınıyor. En temel yaşam ihtiyaçlarından mahrum bırakılıyorlar. Sağlık hizmeti almıyorlar, uygun olmayan hücrelerde tutuluyorlar.”

‘Hasta tutuklular ölüme terk ediliyor’

Cezaevlerindeki Filistinli hasta tutuklu kadınların tedavilerinin yapılmadığını ve tutukluların ölüme terk edildiğini vurgulayan Hazal Al-Natur, “Sağlık durumları kötüleşen bir grup kadın mahkumun derhal serbest bırakılması ve tedavilerine devam edilmesi gerekiyor. Israa Al-Caabis durumu en kötü hasta tutuklulardan. Israa Al-Caabis, 10 Ekim 2015'te arabasında çıkan yangın sonucu vücudunda, yüz ve sırt bölgesinde yanıklar oluştu. Ancak bu durumuna rağmen tutuklandı. Parmaklarını hiçbir şekilde oynatamıyor. Acilen göz ameliyatı olması gerekiyor” diye kaydetti.

İsrail'in kadın tutuklulara yönelik uyguladığı işkence ve tecridin, uluslararası insancıl hukuk ilkelerinin ve tüm insan hakları sözleşmelerinin ihlali olduğunu vurgulayan Hazal Al-Natur, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İsrailli yetkililer, kadın mahkûmların korunmasını öngören uluslararası anlaşma ve sözleşmelere rağmen, onları aşağılamaya ve onlardan intikam almaya çalışıyor. Hamas’ın İsrail’e sunduğu anlaşmanın kabul edilmesi için Arap ülkelerine baskı yapılmalı. Bunun içinde dayanışma protestoları ve oturma eylemleri düzenlenmeli.”