Silêmanî- 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü etkinlikleri vesilesiyle Süleymaniye’de bir seminer düzenlendi. Seminer Tevgera Azadî Eşbaşkanı Tara Hüseyin tarafından verildi.

Kadınların Sümer rahip devletlerinden bu yana köleleştirildiğine dikkat çeken Tara Hüseyin, “Kadınlar şahsında ilk cinsel kırılma burada yaşanıyor. Kadın köleliği ne bir yaşam formudur ne de kaderdir. Toplum tarım, mimari ve eğitimle ilgilenen kadınların etrafında toplanmıştır” şeklinde konuştu.

Tara Hüseyin: Sistemin yarattığı kalıplardan kurtulmamız gerekiyor

Tara Hüseyin, şamanların kadınların kazanımlarına göz diktiği ve bu temelde kadınlara yönelik komplolar geliştirdiğini belirterek şunları söyledi:“Erkekler, kadınlara karşı güçlerini birleştiriyor. Bu da toplumdaki ilk kaosu yaratıyor. Toplumsal tüm sorunların temelinde kadınların kendi yaratımları ve gücünden uzaklaştırılması yatmaktadır.”

Tara Hüseyin, konuşmasının devamında şöyle konuştu: “Önder Öcalan, erkek egemen zihniyetinin ortadan kaldırılarak kadın ve erkek kimliğinin yeniden tanımlanması gerektiğini ifade ediyor. Öyle bir atmosferden geçiyoruz ki kadınlara tüm toplumsal yaşam alanlarında tecrit uygulanıyor. Bu nedenle kendimizi yeniden tanımlamamız gerekiyor. Bunu gerçekleştirmezsek kendimizi insan olarak tanımlamak zor olur. Çünkü bizim ilk önce sistemin yarattığı kalıplardan sıyrılmamız gerekiyor.”

‘Ulus devlet sistemi sadece milliyetçilik ve erkekliği pompalıyor’

Kadının da erkeğin de kendilerini ulus-devlet anlayışı dışında örgütlemeleri gerektiğine vurgu yapan Tara Hüseyin, “Ulus-devlet sistemi sadece milliyetçilik ve erkekliği pompalıyor. Sistematik bir şekilde kadının iradesini inkar eden bir eğitim örgütlenmesi gerçekleştiriyor. Bu sistemde sadece kadınlar değil erkekler de gerçekliklerinden uzaklaştırılmaktadır” dedi.

Tevgera Azadî Eşbaşkanı Tara Hüseyin, son olarak şunları belirtti: “Önder Öcalan kadın sorununun çözümü için alternatif bir sistem yarattı. Kadınların yaratımları ve rollerini ortaya koyan, kadınların sesi, rengi ve varlığını öne çıkaran eşbaşkanlık sistemi geliştirildi. Dolayısıyla kadınlar bu sisteme öncülük edebilirler.”