SES’ten Rapor: Deprem bölgesinde sağlık enkaz altında kaldı

SES, deprem bölgesine ilişkin bir rapor hazırladı. Sağlık emekçilerinin, depremzede olarak kabul edilmediği belirtilen raporda “Sağlık yönetimi enkazda kalmıştır” denildi.

Haber Merkezi- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Mereş merkezli depremlerin ikinci ayında bölgedeki durumla ilgili rapor hazırladı. “Sağlık yönetimi enkazda kalmıştır” denilen rapor kamuoyuyla paylaşıldı. 

Sağlık emekçileri depremzede sayılmadı

Hatay’da sahra hastanesi ve üniversitenin sadece acil servisleri ve polikliniklerin çalıştığı belirtilen raporda, şu tespitler yer aldı:

“İskenderun, Samandağ, Antakya ve Defne’de yerel düzeyde oluşturulmuş tam teşekküllü sağlık hizmetlerinin olmaması dikkat çekicidir. Dörtyol Devlet Hastanesi’nin depremi hasarsız atlatması nedeniyle ilk günden beri hizmet vermekte ve bölgenin bütün yükünü üstlenmiş konumdadır. Bununla birlikte ilçede yıkımın az olması nedeniyle hastane çalışanları depremzede olarak kabul edilmemiş, artan tempo ile çalışmaya devam etmiştir. Tam kapasitesi ile çalışan hastane artan yatak sayısı ve sağlık emekçisi görevlendirmeleri ile olanaklarını üst düzeyde kullanmaya çalışmaktadır.”

Binlerce insanın ölümü kayıt altına alınmadı

Raporda özellikle deprem bölgesinde ‘Ölüm Bildirim Sistemi’ne’ (ÖBS) kaydedilmemiş kişilerin hâlâ “yaşıyor” olarak göründüğüne dikkat çekilen raporda “Ölüm raporu verilmemiş binlerce insan mevcut. Bu da ölümlerin gerçek rakamlarına ulaşmayı imkansızlaştırıyor. Bu durum aynı zamanda kayıp kişilerin yakınları için de büyük bir psikolojik yıkıma neden oluyor” denildi.

Sorunlar ilk günkü gibi

Sağlık hizmetleri ve koordinasyonun tam sağlanamadığının altı çizilen raporda, şu tespitler öne çıktı:

“*Depremin üzerinden iki ay geçmesine karşın barınma ile ilgili sorun en çok dile getirilen sorunlar olarak varlığını sürdürüyor. Hâlâ çadıra erişemeyen yurttaşlar bulunuyor. Depremzedeler kendi imkanları ile kurdukları derme çatma çadırlarda zor koşullarda yaşamaya çalışıyor. Yurttaşlar su, tuvalet ve duş olanaklarında yaşanan sorunlar nedeniyle konteyner talep ediyor.

*Beslenme çoğu yerde tek tip (kuru fasulye, nohut, makarna, pilav vb.) olarak veriliyor. Her ne kadar protein ve karbonhidrat ihtiyacını karşılasa da yeterli ve dengeli beslenmenin sağlanamadığı açıktır. Azalan aşevleri yanında soğuk yemeklerin, özellikle Adıyaman’da az olan sebze yemeklerinin kişilerin kendi yapmasını teşvik edilmektedir. Fakat çadırlarda ve konteynerlerde yemek yapabilme koşulları çok yetersizdir.

*İlçe sağlık müdürlükleri koruyucu hizmetlerin sağlanması konusunda en kritik olan nüfusun bilgisine sahip değildir, çadır kentlerde yapılan hizmetleri planlamak ve sürekliliğini sağlamak için gerekli sürveyans için uygun bir yazılıma sahip değildir.

*Depremin erken döneminde daha çok gözlenen vajinit, sistit ve genital enfeksiyonlar azalmış olsa da varlığını sürdürüyor. Bu sorunlara idrar tutamama, uzun süren regl dönemleri, anemi, baş ağrısı, diş ağrısı, ellerde ve ayaklarda egzama eklenmiş durumda. Deprem koşullarında artan bakım emeğinin yükü kadınlar için en önemli sağlık sorunu niteliğinde.”