EBÎR MUHEMED

Qamişlo – Türk devleti, 9 Ekim 2019’da Kuzey ve Doğu Suriye’nin Girê  Spî ve Serêkaniyê şehirlerine saldırdı. Bu saldırılar sonucu bu şehirler tamamen işgal edildi, yüz binlerce yurttaş Türk devleti ve çetelerin işgal etmesiyle yaşadıkları toprakları terk etti. 

Narîman Evdikê Serêkaniyêli bir yazar işgal altındaki Serêkaniyê’yi ajansımıza anlattı.

‘Birçok sorumuz yanıtsız kaldı’

Geçirdikleri 5 yılın 50 yıla bedel olduğunu söyleyen Narîman Evdikê, şöyle konuştu: "Belki bu 5 yıl birçok kişi için kısa bir süre ama bizim için 50 yıl gibi. 5 yılda pek çok değişiklik yaşadık ve kafamızda birçok soru oluştu. Neden bizim başımıza geldi diye soruyoruz. Serekaniyê'nin çocuklarının nesi vardı? İnsanlık tarihinde böyle bir şey görmedik. Maalesef şehrimizde işlenen suçlara dünyanın tepkisi diğer ülkelerdeki suçlara gösterilen tepkiyle aynı değil."

 ‘Affetmiyorum çünkü unutmak ihanettir’

Narîman Evdikê, açtıkları davaların uluslararası alanda görmezden gelindiğine dikkat çekerek, "Kürtlerin yaşadıkları olaylar görmezden geliniyor. Bu ihmal kabul edilemez. Hele ki insan olarak bu işgali, topraklarımı işgal edip göç etmemize sebep olanları asla affetmeyeceğim. Bu acıyı unutamıyorum, unutmak ihanettir, affedersem hafızama, çocukluğuma, anneme, babama, yaşlılarıma, şehrime, ülkeme ihanet etmiş olurum” dedi.

‘Çeteler evimi yaktı’

Evinin işgalci Türk devletinin çeteleri tarafından yakıldığını kaydeden Narîman Evdikê, şöyle konuştu: "Evimiz içinde kütüphane, çiçek bahçesi bulunan bir mozaikti. Tüm sevgimizle inşa edilmiş bir yer. Yazdığım kitabın, Serekaniyê'deki evimin kütüphanesinin raflarında yer almadığını bilmek benim için çok acı verici. Ne yazık ki her şey yandı. İnsanların gelişimini sağlayacak hiçbir şeyi kabul etmiyorlar, eğitimle, üniversiteyle ilgili tüm belgelerimizi yaktılar. Kitaplardan korkuyorlar, folklordan ve tarihimizden korkuyorlar."

‘Şehrimiz işgalcilere kalmayacak’

Narîman Evdikê, kenti işgal altında olsa bile işgalcilere asla kalmayacağını vurgulayarak, şunları söyledi: "Bu anılar benim için çok acı verici olabilir ama sadece evimi düşünmüyorum. Önemli olan şehrimize dönmemiz. Geriye bir parça toprak kalsa bile yeniden inşa edeceğiz. İşgal altındaki şehirlerde her gün çeteler arasında çatışmalar yaşanıyor, evler yıkılıyor, ağaçlar kesiliyor, mahalleler zarar görüyor ama umursamıyorlar. Bu şehirlerin kendilerine ait olmadığını biliyorlar, dolayısıyla Serekaniyê’nin yıkılması onlar için sorun değil. Ne yazık ki işgal altındaki şehrimiz insanların kaçırıldığı ve uyuşturucu alanlarına dönüştürüldü.  Aynı zamanda burayı gençlerin Avrupa'ya göçü için bir kapı haline getirdiler.”

Anılarla yaşıyor

Anılarıyla yaşayan Narîman Evdikê, Serekaniyê için her zaman mücadele edeceğini ifade ederek, "Her zaman kayıp şeyleri arıyorum. Ne kadar çok konuşsam azdır.  Elbette gözyaşlarıyla hiçbir şey başaramayız, Kürt halkı hiçbir zaman yalnızca duygularıyla başaramamıştır, bu nedenle davamız için daha çok çalışmalı ve haklarımızı aramalıyız" şeklinde konuştu