Semsur’da cenazelerini toprağa veren halk kenti terk ediyor
Depremin büyük yıkım yarattığı Semsur’da halk enkazdan çıkardıkları cenazelerini yine kendileri gömüyor. Halk yaşanan büyük yıkım sonucu kenti terk ediyor.
SARYA DENİZ
Haber Merkezi- Mereş merkezli yaşanan iki büyük depremde ağır darbe alan kentlerden biri de Semsur. Büyük bir yıkımın yaşandığı Semsur’da bina enkazlarından çıkarılan cenazelerin ciddi bir bölümünün kayda geçirilemediği belirtiliyor. Aileler herhangi bir görevli bulamadığı için cenazelerini köylerine ya da yakınlardaki mezarlıklara götürerek, defnediyor. Kentte 20 bine yakın can kaybından söz ediliyor.
Burada da AFAD’ın arama kurtarma çalışmalarına son verdiği de yine gelen bilgiler arasında. Kentte insanlara geç ulaşıldığı ve bunun da ölümlere sebep olduğu ifade ediliyor.
Depremin ilk gününden itibaren Semsur’a ulaşmayı başaran Halkın Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri, harap olmuş kentte yoğun bir göçün yaşandığına dikkat çekerek, bölgenin insansızlaştırılmaya çalışıldığını vurguluyor.
‘Kaosa tanıklık ettik’
HDP Muş Milletvekili Şevin Coşkun, ilk andan beri kente ulaşan vekillerden biri. Yola çıktıkları andan itibaren tam bir kaosa tanıklık ettiklerini anlatan Şevin Coşkun, “Yolda araç kuyrukları vardı ve benzin istasyonlarında yakıt bulunamıyordu. İstasyonların market bölümleri tamamen boşalmıştı. Birçok aile oralarda bekliyordu” dedi.
‘İnsanlar yakınlarını kendileri çıkardı’
Kente geçtiklerinde elektriklerin kesik olduğunu ve insanların yağmur altında kaldıklarına dikkat çeken Şevin Coşkun, “Kent hayalet şehri andırıyordu. Hemen enkazın olduğu yerlere geçtik. Aileler, kadınlar, çocuklar hepsi sokaktaydı. Kentte hiçbir arama kurtarma ekibi gelmediği için halk kendi imkanlarıyla enkaz altında kalan yakınlarını bulmaya çalışıyordu” şeklinde konuştu.
‘Üçüncü günün sonunda sesler kesildi’
Enkazlardan insanların seslerinin geldiğine tanıklık ettiklerini dile getiren HDP’li vekil, “Arama kurtarma ekipleri olmadığı için 3 gün sonra bu sesler artık duyulmadı. Aileler, çaresizce günlerce bekledi. Kimisi çocuğu, kimisini annesi, kimisi tüm ailesinden iyi bir haber almak için umutla bekliyordu. Ancak felaket günlerce duyulmadı” sözleri ile yaşananları anlattı.
‘Şu an yüzlerce kişi hayatta olabilirdi’
Şevin Coşkun, hiçbir devlet kurum ve yetkilisini alanda göremediklerini de söyledi. İlk andan itibaren dijital medyadan kentin durumunu anlattıklarını ve yardım istediklerini vurgulayan Şevin Coşkun, kentte yüzlerce binanın yıkıldığını ve yıkılmayanlarında ağır hasarlı olduğunu bildirdi ve konuşmasına şöyle devam etti:
“Kentin yüzde doksanı oturulamayacak durumda. Arama kurtarma çalışmaları depremin üçüncü günüde sınırlı sayıdaydı. Çalışmanın geç başlatılması enkaz altındaki birçok kişinin yaşamını yitirmesine neden oldu. Şu an yüzlerce kişi hayatta olabilirdi. Kurtarma ekiplerinin yetersizliği birçok kişinin enkaz altında donarak hayatını kaybetmesine neden oldu.”
‘Hala çalışma yapılmayan bina enkazları var’
“Kentte depremin 6’ncı gününde hala çalışmaların başlatılmadığı yerler var” sözleri ile sesini duyurmaya çalışan Şevin Coşkun, enkaz kaldırma çalışmalarının başlatıldığını bu durumunda enkaz altında canlı olan varsa göz göre göre ölmeleri diğer türlü de cenazelerin vücut bütünlüğünün bozulması anlamına geldiğine dikkat çekti.
‘Yakınları enkazdan çıkarılan kişiler kenti terk ediyor’
Kente giden yardımlarla ilgili konuşan Şevin Coşkun, “Yardımlar kent merkezi ve ilçelerdeki halka ulaşmıyor. Kış koşulları nedeniyle yolları kapalı olan bazı köyler var. Buralara yardım gitmiyor. Kente gönderilen çadırlar yeterli değil. Şu an en acil ihtiyaçların başında kışlık çadır, soba, ısıtıcı, battaniye, tüp, çocuk bezi, kadın hijyen malzemeleri geliyor” dedi. Şevin Coşkun, halkın kenti terk etmeye başladığını belirterek, “Kentin tamamı ağır hasarlı olduğu için yurttaşların çoğu kenti terk ediyor. Köylerine ya da farklı kentlere gitmek zorunda kalıyorlar. Kalanlar daha çok yakınları enkaz altında bulunanlar” diye ifade etti.