Semîra Mihemed Elî: Devrimle birlikte Kürdistan’ın kaderi değişti

Kuzey ve Doğu Suriye’deki 19 Temmuz Devrimi’ni değerlendiren Semîra Mihemed Elî, devrimle birlikte Kürt halkının kaderinin değiştiğini belirterek, Kürt halkının tarihinde yaşanan 29 ayaklanmanın umutlarının ve hedeflerinin gerçekleştiğini kaydetti.

BERÇEM CÛDÎ

Kobanê- Kürt halkının tarihinde 28 farklı ayaklanma oldu ancak Kürtler bu isyanlarda amacına ulaşamadı. 19’uncu ve 20’nci yüzyıllarda Kürt halk ayaklanmalarının başarısızlıkla sonuçlanması birçok nedene dayanıyor. Bunun başlıca sebepleri arasında, yönetim, analiz ve liderlik özelliklerine sahip bireylerin eksikliği geliyor. Kürtlere karşı düşmanlık, ihanet ve bu ihanete destek de başarısızlığın nedenleri arasında sayılıyor.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın kurduğu Kürdistan Özgürlük Hareketi'nin ortaya çıkmasıyla birlikte Kürt halkının durumu tamamen değişti. Kürdistan Özgürlük Hareketi, Kürt halkının 29’uncu ayaklanması olarak anılıyor. Geçmişteki ayaklanmaların başarısızlıkla sonuçlanmasının temel sorunlarından biri, tüm toplumu temsil eden bir ideolojinin olmamasıydı. Bu nedenle Abdullah Öcalan, ilk aşamada toplumun demokratikleşmesi ve özgürleşmesi alanındaki yaklaşımları tanımlayan örgüt yapısını, stratejisini ve ideolojisini oluşturmuştur.

‘Kadınlar özgürleşmeden toplum özgürleşemez’

Kürt halkının tarihinde ve meydana gelen tüm isyanlarda Kürt kadınları önemli rol oynadı ve büyük fedakarlıklar gösterdi. Kadınlar direnişleriyle ön plana çıktı. Fakat ataerkinin bir sonucu olarak kadın kahramanlıkları erkeklerin gölgesinde kaldı ve kadın emeği gizlendi. Besê, Zarife, Leyla Qasim, Meryem Xan, Mestûre, Rindê Xan, Fata Reş gibi isimler ve daha yüzlerce kadın ayaklanmalara öncülük etti. Kürt halkının lideri Abdullah Öcalan bununla ilgili olarak şu değerlendirmeyi yapıyor: “Toplumun özgürlüğü kadının özgürlüğünden geçer. Kadınlar özgürleşmeden toplum özgürleşemez.”

Devrim 11 yıldır devam ediyor

19 Temmuz 2012'de Rojava Kürdistan'da bir devrim patlak verdi. Örgütlenme, ideoloji, savunma, siyaset vb. birçok alanda hazırlıkların yapıldığı devrim, gerçekleşen 28 isyanın hedeflerini, hayallerini ve umutlarını kucakladı. Rojava Devrimi’nin inşası 11 yıldır devam ediyor. Dolayısıyla bu devrim Kürt halkının tarihteki en uzun devrimi ve ayaklanması olarak anılıyor. Rojava Kürdistan halkı, geçmişteki eksiklik ve zaafları tekrarlamamak adına Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın ideolojisiyle hareket etmektedir. Demokratik Ulus Projesi'nin üç temel ilkesi var. Bunlar, Kadın Özgürlüğü, Demokrasi ve Ekoloji. Demokratik Ulus Projesi, Rojava Kürdistanı ve Kuzey-Doğu Suriye topraklarında 11 yıldır uygulanıyor. Bu sistemin Kürt halkı ve bölgede yaşayan tüm halklar için en iyi ve en faydalı sistem olduğu da yaşananlardan açığa çıkıyor.

Kürdistan'da gelişen Neolitik devrim, kadınların tarihi ve kültürüdür. Kadın devriminin beşiği olan Altın Hilal yani Hilalê Zerîn, bugün ikinci kadın devrimini kucaklıyor. Kadının tanrıça olduğu, hiyerarşik otoritenin ve erkek devletinin var olduğu coğrafyada kadının tarihi ortadan kalktı. Şimdi Rojava Devrimi ile kadınlar; mücadelelerini, kahramanlıklarını, emeklerini görünür kılarak tarihi yeniden yazıyor.

Fırat Bölgesi Mala Jin Sözcüsü Semîra Mihemed Elî, Rojava devrimiyle yeniden yazılan kadın tarihini ajansımıza değerlendirdi.

Kürtlerin ayaklanma tarihi

Konuşmasının başında Kürt halkının ayaklanma tarihine dikkat çeken Semîra Mihemed Elî, "Kürdistan topraklarında yaşanan arayış, ayaklanma ve isyanlar her zaman gündeme getirmemiz gereken büyük bir değere sahiptir. Toprakla olan bağ ve kimlik açısından bakıldığında büyük bir mirasa sahibiz. Elbette Kürt hareketlerinin son yüzyıllardaki isyanlarına değinilirse, ayaklanmaların oluşmasındaki nedenleri göreceğiz. O dönemde Kürt toplumu gerçeğini yorumlamada bir sorun vardı, o dönemde ulusal bir devrime mi ihtiyaç vardı, yoksa Kürdistan gerçeğine göre gelişecek bir siyasi görüşe mi ihtiyaç vardı? İsyanın bağımsız bir Kürdistan inşa etmek ve oluşturmak için uygun bir programı yoktu. O zamanki yönetim, siyasi ve idari çevreler zayıftı. Bu durum 70'li yıllara kadar devam etti. Baskıcı güçler Kürt halkının isyanlarını hep bastırdı. Ancak toplumda işgal altındaki Kürdistan'daki durumu değiştirebileceklerine dair bir his de vardı” dedi.

‘Kadınlar ana güç haline geldi’

Semîra Mihemed Elî, Kürt halkının 29’uncu ayaklanmasını şöyle anlattı: "Önceki ayaklanmalarda yapılmayan tespitler, var olmayan gerçekler bulundu, önceki isyanların yaşadığı zaaflar Kürdistan Özgürlük Hareketi'nde ele alındı. Bu hareket radikal adımlar atmıştır. Özgürlük Hareketi mücadeleye toplumdaki en zayıf çevreden başlamıştır. Bu nokta bilimsel alanda da tesis edilmiştir, zayıf halka güçlendirilip harekete geçirilirse zafer kazanılır. Yani görüyoruz ki artık kadınlar hareketimizin ve devrimimizin ana gücü haline geldi. Kadınlar hayatın her alınana damga vurdu. Bütün alanlara bakacak olursak toplumsal, örgütsel, siyasi, diplomatik vb. kadının varlığı ortadadır. Bu adımla birlikte toplum tek ayak üzerinde durmamış, tam tersine bir bütünleşme gerçekleşmiştir. Toplum iki cinsiyetten oluşmaktadır ve Kürdistan Özgürlük Hareketi işte bu noktada adım attı. Bu yönetim sanatı içinde toprağına bağlı ve başarılı kadınların özelliklerini görüyoruz.”

Kürdistan'ın kaderi değişti’

Demokratik Ulus Projesi’nin önemine ve anlamına dikkat çeken Semîra Mihemed Elî, "Bu devrimin korunmasına vesile olan ikinci nokta Demokratik Ulus Projesi’dir. Bu proje siyasi, toplumsal, hukuki, kültürel, kadın vb. içeriğinde birçok alanı kapsıyor. Dolayısıyla bugün sadece Kürt halkı bu projede yer almıyor. Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan tüm halklar kendini bu projede görüyor. Özerk Yönetim'in şu anda yürüttüğü çalışmalar bu projeye dayanıyor. Rojava Kürdistan Devrimi’nin ve Kürdistan Özgürlük Hareketi mücadelesinin ana ürünlerinden biridir. Devrim başladı ve ardından bir proje ortaya çıktı, proje toplum tarafından kabul gördü ve sonuç olarak Kürdistan'ın kaderi değişti. Bence devrimimizin en önemli konusu özgür insanı açığa çıkarma özelliğidir” diyerek sözlerini noktaladı.